Uykusuzluk başa bela...
Abone olUykusuzluk kişinin hayatına derinden etki eder. Özellikle orta yaşlarda görülen uyku bozukluğunun onlarca çeşidi var. İşte belirtileri ve tedavi yöntemleriyle uykusuzluk...
Tanımlanmış onlarca uyku bozuklğu olmakla birlikte erişkin
dönemde en sık görülenleri süreğen uykusuzluk (kronik insomnia),
obstrüktif uyku apne sendromu, huzursuz bacak sendromu, uykuda
periodik bacak ve kol hareketleri ve narkolepsidir. Çocukluk ve
ergenlikte ise bunların yanısıra uyurgezerlik, uykuda kabus
bozukluğu ve uyku terörü gibi rahatsızlıklar sık görülür.
OBSTRÜKTİF UYKU APNE SENDROMU
Uyku apnesi olan kişilerin uyku sırasında çok gürültülü horlamaları
ve gece boyunca tekrarlayan, en az 10 sn. süreli “nefes alıp
vermede durmaları” (apne) olur. Bu nefes durmaları uyku boyunca üst
hava yolunun (burundan soluk borusunun sonuna kadar olan bölüm)
daralması ya da tamamen kapanmasına bağlı olarak (obstrüktif)
havanın akciğerlere geçişinin engellenmesi ile ortaya çıkar.
Özellikle aşırı kilo, yapısal olarak uygun olmayan burun, boğaz,
ağız ve çene yapısı solunum yolunu daha da dar hale getirir. Bu
nefes durmaları sırasında kanda oksijen doygunluğu metabolizma için
gerekli olan değerlerin altına düşebilir.
Nelere neden olur?
Nefes durmaları kişinin derin uykudan yüzeyel uykuya geçmesine ya
da tamamen uyanmasına neden olduğu için uyku kalitesi bozulur. Bu
kişiler kendilerini gün içinde yorgun ve uykulu hissederler.
Dikkatlerini toplama ve yaptıkları işe karşı konsantre olma
yetenekleri azalır. Daha kolay sinirlenirler. Cinsel istek kaybı
görülebilir.
Obstrüktif uyku apne sendromu olan kişiler uzun dönemde başta kalp
ve beyin damar hastalıkları (myokard enfarktüsü ve inme gibi),
hipertansiyon, kalp yetmezliği, kalp ritm bozuklukları, depresyon
gibi rahatsızlıklar açısından atmış risk taşırlar. Uykulu araba
kullandıklarında ise trafik kazası yapma olasılıkları çok
artar.
Nasıl tanı konulur?
Klinik olarak uzman hekim yakınmalar hakkında kişi ve yakınları ile
konuşup muayenesini yaptıktan sonra, obstrüktif uyku apnesinin
tanısında kesin teşhis ve hastalığın şiddetinin belirlenmesi
amacıyla uyku bozuklukları merkezi ya da laboratuvarında
“polisomnografik tetkik” yapılması gerekir. Bu tetkik tüm gece
boyunca uyku sırasında beyin aktiviteleri, solunum, horlama, bacak
hareketleri, kalp ritmi, yatış pozisyonu gibi parametrelerin
kaydedilmesi esasına dayanır. Bu kaydedilen veriler gündüz
bilgisayar ortamında uzman hekim tarafından varsa uykuda solunum
durmalarının süresi, sıklığı, yatış pozisyonu ile ilişkisi, kanda
oksijen doygunluğunda düşme olup olmadığı gibi kriterler açısından
değerlendirilerek raporlanır.
Tedavide neler yapılır?
Uyku apnesi tanısı konulduktan sonra şiddetine göre tedavi
yaklaşımı belirlenir. Buna göre hastanın öncelikle
Kulak-Burun-Boğaz ve Göğüs Hastalıkları uzmanları tarafından
değerlendirilmesi gerekir. Apneye yol açabilecek yapısal bir
bozukluk varsa öncelikle bunlar cerrahi olarak düzeltilir. Aynı
şekilde eşlik eden bir akciğer hastalığının tanısı ve tedavisi hem
obstrüktif uyku apne sendromunun uzun dönemde seyrini hem de tedavi
yaklaşımlarını belirleyici olur.
Uyku apnesinde tedavisinde en etkili ve kesin tedavi yöntemi CPAP
(sürekli pozitif basınçlı hava) dır. Bu tedavi evde kişi uyurken
kullanılabilen bir yöntemdir ve basıncı ayarlanabilen küçük bir
hava kompresörü aracılığıyla bir maske yardımı ile burundan hava
verilir. Bu hava ile ağız içinde oluşan pozitif basınç sayesinde
uyku sırasında hava yolunun gevşemesine ve tıkanmasına engel
olunur. Bu tedavi ile hem horlama ve solunum durmaları, hem de
bunların neden olduğu kısa ve uzun dönemli sorunlar ortadan kalkar.
Uyku apne şiddeti hafif olan kişilerde ağız içi cihazlarla etkili
tedavi yaklaşımları sağlanabilir.
“HUZURSUZ BACAK SENDROMU” NEDİR?
Toplumda sık olmakla birlikte gerçek sıklığının daha da fazla
olduğuna inanılır. Hastaların hekime başvururken bu hastalıktan
haberdar olmaları ve hekimlerin de bu rahatsızlğın yaygınlığın
farkında olmaları büyük önem taşır.
Huzursuz bacak sendromu olan kişiler genellikle yatağa girip
hareketsiz kaldıklarında bacaklarında farkettikleri ancak tam
olarak da tarif edemedikleri rahatsız edici hislerden yakınırlar.
Bu hisler kişiler tarafından “baldırlarım ağrıyor”, “bacaklarıma
derinden birşeyler batıyor”, “yanıyor”, “uyuşuyor”, “bacaklarımla
böcekler yürüyor”, “küçük bıçaklar saplanıyor” gibi çok farklı
şekillerde tarif edilir. Bu hislerin ortak özelliği istirahat
halinde ortaya çıkıp, hareket ile kaybolmalarıdır. Bu nedenle bu
hisler sadece yatarken değil gün içinde özellikle uzun süre
hareketsiz kalındığında da (televizyon, sinema seyrederken, seyahat
sırasında) ortaya çıkar ve kişi bacaklarını hareket ettirme
ihtiyacı duyar.
Huzursuz bacak sendromu kalıtsal geçişi olan bir durumdur. % 95
oranında sebebi belirsiz olarak ortaya çıkar, % 5 oranında da demir
eksikliği, şeker hastalığı, üremi, vitamin B12 eksikliği, kalsiyum
veya magnesium eksikliği, bel fıtığı, bacak varisleri nedeni ile de
ortaya çıkabilir.
Bacaklardaki bu hisler nedeni ile sinema, tiyatroya ya da arkadaş
ziyaretine gitmek, seyahate çıkmak gibi aktiviteler kısıtlanır. En
önemlisi ise gece uyumak için yatağa girildiğinde bu rahatsız edici
hislerden dolayı uykuya dalmanın zorlaşmasıdır. Gece içinde
uyanıldığında da benzer hisler nedeni ile tekrar uykuya dalmak
zorlaşır. Uzun dönemde ise süreğen uykusuzluğa ve buna bağlı
yorgunluk, dikkat ve konsantrasyonda azalma ve kişilik
değişikliklerine neden olabilir.
Hastalığın tanısı klinik sorgulama ve muayene ile konulur. Gerekli
durumlarda laboratuvar tetkikleri ve görüntüleme yöntemleri
istenebilir.
UYKUDA PERİODİK BACAK VE KOL HAREKETLERİ
Gece uyku sırasında ortaya çıkan bacaklar ve/veya kollarda
tekrarlayıcı, istemsiz hareketler olarak tanımlanır. Bu hareketler
nedeni ile kişi derin uykudan yüzeysel uykuya geçer ya da tamamen
uyanabilir. Bu hareketler ve uykudan uyanıldığı kişi tarafından
genellikle farkedilmez. Gece uykusu kalitesiz ve bölünmüş olarak
uyunduğu için uzun dönemde uykusuzluk, yorgunluk, sinirlilik,
halsizlik, gündüz artmış uykululuk, kişilik değişiklikleri gibi
belirtiler görülür.
Uykuda periodik bacak ve kol hareketleri huzursuz bacak sendromu,
obstrüktif uyku apne sendromu gibi diğer uyku bozuklukları ile
birlikte görülebilir.
Bu hastalığın tanısında da kişi ve yakınları ile konuşulup
muayenesi yapıldıktan sonra kesin tanı için “polisomnografik
tetkik” kullanılır. Gece boyunca kayıt alındıktan sonra, uyku
sırasında bacaklarda ve/veya kollarda ne sıklıkta hareket olduğu ve
bunların uyku yapısını ne şekilde etkilediği incelenir ve
raporlanır.
NARKOLEPSİ
Başlıca belirtileri gündüz artmış uykululuk ve karşı konulamayan
uyku ataklarıdır. Yeterli bir gece uykusundan sonra bile bu
belirtiler ortaya çıkar. Bu belirtilerden başka yaşanan herhangi
bir duygu (gülme, kızma veya korku gibi) sonrasında ortaya
çıkabilen ani kas güçsüzlüğü atakları (katapleksi) olabilir ve bu
nedenle kişi eğer ayaktaysa yere düşebilir. Eşlik edebilen başka
bir belirti de “uyku paralizisi”dir. Uykuya dalma ya da uyanma
sırasında oluşan geçici konuşamama veya vücudunu hareket ettirememe
durumudur. Bazı kişiler uykuya dalarken ya da uyanırken canlı ve
genellikle korkutucu rüya benzeri durumlardan (hipnogojik /
hipnopompik hallüsinasyonlar) yakınırlar. Narkolepsinin belirtileri
genellikle ergenlik ve erken erişkin dönemde başlar.
Narkolepsinin tanısı için öncelikle klinik değerlendirme, gerekirse
laboratuvar ve görüntüleme incelemeleri yapılabilir. Kesin tanı
gece yapılacak “polisomnografik tetkik” ve bunu takiben gündüz
yapılacak uyku tetkiki ile konulur.
POLİSOMNOGRAFİK TETKİK
“Polisomnografik tetkik” nedir ve nasıl uygulanır ?
Uyku bozukluklarının bir kısmının tanısında kullanılan
“polisomnografik tetkik” hastane ortamında ya da taşınabilir
cihazlarla ev ortamında uygulanabilir.
Hastanede uyku merkezinde ev ortamınızı aratmayacak konforda,
tuvaleti, banyosu ve televizyonu içinde olan bir odada tüm gece
uykunuz kaydedilir. Bu gece kaydından birkaç saat öncesinde
hastaneye gelmeniz istenir. Bu hem ortama alışmanız, hem de kayıt
işlemine hazırlık için gerekir.
Kayıt işlemi için elektrod adını verdiğimiz kabloların ucundaki
küçük disk yapılar başınızda ve bacaklarınızda belirli bölgelere
yapıştırılır. Solunum işlevlerinizi gözleyebilmek için göğüs ve
karın bölgesine kuşak tarzında elastik bandlar bağlanır. Bu
işlemlerin hiçbirinde ve hiçbir aşamasında size acı verici bir
girişim ya da sizin elektrikle temasınız yoktur. Bu şekilde
vücudunuzun birçok yerinden bağlanmışken siz uykunuzda ya da
uyanıkken rahatlıkla sağa, sola dönebilir ya da gerekirse tuvalete
kalkabilirsiniz.
Tüm gece boyunca uyku tenisyenleri de size çok yakın bir odadan
kaydınızı takip eder. Gerektiği zaman onunla konuşabilir, bir
isteğiniz ya da sorunuz varsa iletebilirsiniz.
Ev ortamında yapılan tetkikte ise taşınabilir uyku kayıt cihazları
kullanılır. Akşam belirli bir saatte uyku teknisyeni gelip gerekli
bağlantıları yapıp tetkik için sizi hazırlar. Evde kayıt sisteminde
yanınızda bir uyku teknisyeni bulunmaz ama aynı şekilde yatakta
rahatlıkla hareket edebilir ya da gereğinde tuvalete
kalkabilirsiniz. Tüm gece kaydı evde kayıt ünitesine yapılır ve
sabah tekrar uyku teknisyeni gelip bağlantılarınızı çıkartıp,
geceyi nasıl geçirdiğinizi öğrenir ve evde kayıt ünitesini uyku
merkezine getirir.
İster hastanede, ister evde kaydedilmiş olsun tüm kayıtlar
bilgisayar ortamında uyku merkezinde değerlendirilip raporlanır.
Bunlar sonucunda bir uyku bozukluğunuz olduğu tespit edilirse
tedavi seçenekleriniz hekiminiz tarafından size anlatılır ve
sizinle birlikte planlanır.
UYKU ANKETİ
1. Uyku sırasında horladığınız, nefesinizde bir düzensizlik olduğu
ya da nefesinizin durduğu söylendi mi?
2. Yemeklerden sonra sıklıkla uyku bastırıyor ve/veya uyuyor
musunuz?
3. Araba kullanırken ya da iş yerinde uykunuz geliyor mu?
4. Sabah kalkığınızda dinlenmemiş hissediyor musunuz?
5. Unutkanlık, dikkat ve konsantrasyon eksikliğinden şikayetçi
misiniz?
6. Uykuya dalma sorununuz var mı?
7. Gece uykunuzun arasında sık uyanır mısınız?
8. Uykunuz syrasynda bacaklarınızda ve/veya kollarında atmalar
olduğu söylendi mi?
9. Uykuya dalarken ya da gece uyandığınızda bacaklarınızda
huzursuzluk hissediyor musunuz? Buna bağlı olarak yataktan kalkıp
yürüme ihtiyacı duyuyor musunuz?
10. Gün içerisinde karşı koyamadığınız uyku ataklarınız oluyor
mu?
11. Gece korkutucu rüyaları sık görür müsünüz?
12. Uykunuz sırasında yürüdüğünüz, konuştuğunuz ya da dişlerinizi
gıcırdattığınızı söyleyen oldu mu?
Bu sorulardan herhangi birine yanıtınız “evet” ise uyku
bozuklukları merkezine başvurmanızı öneririz.
SAĞLIKLI BİR UYKU İÇİN NELER YAPABİLİRİZ?
Her gün aşağı yukarı aynı saatte kalkmaya çalışın.
Gün içerisindeki saatlerde yeterli ışık alan ortamlarda olmaya
çalışın.
Sadece uykunuz geldiğinde yatağınıza gidin.
Eğer gece uykuya dalmakta ya da uykuyu sürdürmekte zorluk
çekiyorsanız öğlenden sonraları uyumaktan kaçının.
Kahve, sigara ve alkol gibi maddeleri özelikle akşam saatlerinde
kısıtlayın.
Hafta içinde belirli günlerde bir miktar yürüyüş veya diğer spor
aktivitelerine zaman ayırmaya çalışın. Bu gevşemenize ve
dolayısıyla iyi bir uyku uyumanıza zemin hazırlar.
Yatağa gidiş zamanınızdan en az bir saat önce günlük
aktivitelerinizi bitirin (fiziksel ve ruhsal olarak uykuya hazır
olun).
Sadece uyumak için kullanılan ısı, ses ve ışık izolasyonu konforlu
bir yatak odası ortamı sağlamaya çalışın.
Kaynak: