Ünlü tarihçiden hamile kadın yorumu
Abone olTarihçi-yazar Yavuz Bahadıroğlu, “Türkiye’de bu kadar konuşulacak konu varken hamile bayanların sokakta gezmesinin konuşulması abesle iştiga...
Tarihçi-yazar Yavuz Bahadıroğlu, “Türkiye’de bu kadar
konuşulacak konu varken hamile bayanların sokakta gezmesinin
konuşulması abesle iştigaldir” dedi.
Bandırma Belediyesi’nin Ramazan etkinlikleri kapsamında kente gelen
Yavuz Bahadıroğlu, son günlerin gündem konusu hamilelerin sokakta
gezmeleri hakkında açıklamalarda bulundu. Son günlerde sosyal
medyada da gündem oluşturan hamile bayanların sokakta gezip
gezemeyeceğine dair düşüncelerini paylaşan Bahadıroğlu, “Kimimiz
kimimizin kılığına kıyafetine bakarak değerlendirme yapıyor. Eğer
gururumuzu ayaklar altına alan bir toplum olursak dünyanın en
zengin ülkesi olsak bile ne fark eder. O kadar tartışılacak şey
varken, hamile bayanlar sokağa çıksın mı çıkmasın mı konusunu
tartışmak abestir. Hamilelik olmadan doğum olmaz. Cennet
annelerimizin ayakları altındadır. Kadın olmadan anne olunmaz.
Kadınlara yapılan övgü aslında annelere yapılan övgüdür. Biz millet
olarak sevgisini içinde tutup, nefretini dışarı vuran bir ülke
olmaya başladık. Biz başkalarının hatalarını sorgulamaktan kendi
hatalarımızı göremez olduk. Aynaya bak kardeşim” dedi.
"MÜSLÜMAN DEVLETLER ARASINDAKİ EN HUZURLU ÜLKE TÜRKİYE"
Bahadıroğlu, Mısır ve Irak’ta devam eden olaylar hakkında da
düşüncelerini açıkladı. “Kanunla din düzenlemeye kalkışılmaz” diyen
Bahadıroğlu, “Bin yıllık birlikteliğin içine fitne sokmaya
çalışırsanız bugün Mısır ve Irak gibi çabucak karışırsınız. Neden
çünkü oralarda hoşgörü yok. Bugün bütün Müslüman ülkelerine bakın
hepsinde sorunlar var, karışıklıklar var. İçlerinde bir tek Türkiye
huzurlu, onu da bozmaya çalışan çok kişiler var. Onun için dikkatli
olalım. Birbirimize hoşgörülü olalım. Birbirimizin hatalarını
arayacağımıza kendi hatalarımıza bakalım” ifadelerini kullandı.
Konuşmasında Allah’ın soracağı soruların insanlara insanlar
tarafından sorulmaması gerektiğini de belirten Bahadıroğlu, "Allah
Peygamberlere dahi bazı soruları sorma yetkisi vermemişken,
kitabın, Kabe’n, dinin nedir diye soramazsınız. Bu yetkiyi Allah
kendi üzerine almıştır. Sadece o sorar. Ama biz birbirimizi
sorgulamaya başladık" diye konuştu.
Bahadıroğlu, insanlığın temelinin Hz.Adem ve Hz.Havva’ya
dayandığını, dolayısıyla herkesin kardeş olduğunu ve birbirini
sevmesi gerektiğini söyledi. Bahadıroğlu, şöyle devam etti:
"Birbirimizi sevmediğimiz sürece Müslüman olamayız. Bakınız
Mevlana’ya, Yunus’a ve nice alimlere hepsinin felsefesi sevgidir.
Biz; Alevi’si, Sünni’si, Çerkez’i, Kürt’ü ile biriz, bizi
bozamayacaklar. Osmanlı Devleti kılıç ile girdiği topraklarda 400
yıl hüküm sürdü. Kılıç ile girdiği yerlerde hoşgörü ile ayakta
kaldı. Bizler de bizi yönetenlerden bunu bekleriz."
Konuşmasında özel bir kanalda yayınlanan ve Kanuni Sultan
Süleyman’ın hayatını anlatan Muhteşem Yüzyıl dizisine de sık sık
atıfta bulunan Bahadıroğlu, "Hürrem rolündeki bayan 3 yıldır
ekranda Süleyman demesini öğrenemedi. Dizide yanlışlıklar var.
Osmanlı Devleti’ndeki haremde bir cariye sadece bir sabah namazına
kalkmaz ise, o cariye bırakın sultan olmayı haremde hizmetçi bile
olamazdı" dedi.