Tutuklu vekilleri Fransızlar mı seçti!
Abone olCHP lideri Kılıçdaroğlu Türkiye tarihinde ilk kez bu kadar sorunlu bir Meclis açılacağını belirterek hükümeti topa tuttu
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu seçim sonrası YSK ve
mahkemelerin aldığı kararları eleştirdi, bu sürece bilinçli
gelindiğini iddia ederek hükümeti topa tuttu.
Türkiye tarihinde ilk kez sorunlu bir meclisin açılacağını
söyleyen Kılıçdaroğlu, demokrasi açığının büyüdüğünü, kalitesinin
düştüğünü söyledi.
Seçilenlerin Meclis'e girememesini eleştiren Kılıçdaroğlu,
''Halkın iradesine o kadar vurgu yaptınız. Bunları kim
seçti? Yurt dışından gelenler mi seçti? Fransızlar, İngilizler mi
seçti? Bu ülkenin insanları seçti. Bu ülkenin insanlarının seçtiği
insanların iradesine darbe koyuyorsunuz." tepkisi
gösterdi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) 18. Olağan Genel Kurulu'nda
konuşan Kılıçdaroğlu'nun gündeminde de seçim sonrası yaşanan
gelişmeler vardı. ''Türkiye tarihinde ilk kez sorunlu bir meclis
açılıyor'' diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''Sorunları olan bir meclis açılıyor. Dönüp bakmamız lazım. Bu sorunları yaratan kim. Anamuhalefet partisi mi yoksa iktidar mı? Peki bu sorunlar bilinmiyor muydu, biliniyordu. Peki bu sorunların çözülmesi için neden çaba sarf edilmedi. Demokrasi açığımız büyüyor arkadaşlar. Yasama, yargı, yürütme denilen 3 kurum var. Çağdaş demokrasilerde 4. kurum da medyadır. Kim bana söyleyebilir Türkiye'de medyanın üstünde baskı yoktur. Hiç kimse söyleyemez. Medyada baskı varsa, halkın sağlıklı bilgi alma hakkı yoktur. İki yasama yargı yürütme. Yargının bağımsız olduğunu kim söyleyebilir. Bana bir Allahın kulu çıkıp desin ki (Türkiye'de yargı bağımsızdır).''
ONLAR TUTUKLU MAHKUM DEĞİL
Herkesin seçme ve seçilme hakkı olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:
''Seçme seçilme hakkı vardır her yurttaşın. Cumhuriyet
başsavcılığına başvurup (aday olmak istiyorum aday olmama da engel
bir şey var mıdır yok mudur) dediniz ve kağıdınızı aldınız.
İstediğiniz partiden aday oluyorsunuz. YSK bakıyor belgelere,
(senin aday olmanda bir engel yok) diyor. Kararını alıyor ve Resmi
Gazete'de yayınlanıyor. Halkın iradesini biliyoruz. Halk seni
milletvekili seçiyor. YSK onaylıyor adını milletvekili diye
yazıyor. Resmi Gazete'de yayınlanıyor. Ayrıca YSK TBMM'ye de yazını
gönderiyor. Siz tutuklusunuz mahkum değil. Hakkınızda
verilmiş bir hüküm yok. Sadece tutuklusunuz. Neden tutuklusunuz o
da meçhul. Ama tutuklusunuz. Şimdi bu kişinin parlamentoda gelip
yemin etmesi lazım. (Efendim sen kusura bakma TBMM'ye gidip yemin
edemezsin...) Niçin, (deliller toplanmadı) 3 yıldır deliller
toplanmadı. Onun günahı ne? Kim delilleri toplamadı. İktidar ne
güne duruyor. Ve daha büyük bir facia deliller toplanmadı ama seni
yargılıyorum. Peki yarın bir delil çıkar da, beraat ederse ne
olacak. Hiç dünyada böyle bir yargı sistemi gördünüz mü?
Hukukun üstünlüğü diyoruz. Efendim kanunlar böyle. Hukuk
devletinde, özel yetkili mahkeme olmaz. Ne demek özel yetkili
mahkeme. Geldiğimiz nokta şudur, herhangi bir milletvekili bugün
öğleden sonra terörle mücadele ekipleri tarafından gözaltına
alınabilir. Öğleden sonra yargılanabilir, akşama da doğru da hapse
atılabilir. Yeniden ifadenizin alınması için de aradan belli bir
süre geçmesi gerekir. Böyle bir şey olabilir mi?
Demokrasinin kalitesi bu mu? Siz Cumhuriyet tarihinde
olmayan şeyleri yapıyorsunuz.''
CHP'NİN ANAYASA ÖNERİSİ TAMAM
"Anayasa değişikliği eyvallah. Anayasa değişikliği yapalım.
Referandumdan hemen sonra söyledim. Parlamentoda ekip oluşsun,
anayasa değişikliği için yol alalım. Anayasa değişikliği konusunda
en net, görüşlerini kamuoyuyla paylaşan tek parti CHP'dir. Hiç
başka parti yoktur. Bizim görüşlerimiz belli. Evrensel hukuk neyi
gerektiriyorsa onu yapacağız. Evrensel hukuk, Yargı bağımsız
olacak, yasama organı bağımsız olacak. Yürütme organı da kendi
işini yapacak.''
YARGIÇLAR KAN DAVASINA BAKAR GİBİ BAKIYOR
Kılıçdaroğlu, Yargıçların davaya bakarken ''kan davası'' gibi
davaya bakmamaları gerektiğini vurgulayarak, ''Davaya bakan
yargıçlardan birisi zaten tazminat davasına mahkum edildi. Onların
tarafsız olmadıkları yargı kararıyla kesinleşmiş. Artık yargıcın o
davadan çekilmesi lazım. Bizim aramızda husumet vardır. Ben lehine,
aleyhine de karar versem 'bu, kamuoyunda tartışılır' demesi lazım.
Yargıcın görevi budur. Ama yargıç, 'hayır, bu davaya bakacağım.
Hepinizin burnundan getireceğim.' Böyle bir davranış olmaz. Hukuk
sisteminde olmaz'' ifadelerini kullandı.
BUNLARI FRANSIZLAR MI SEÇTİ?
Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
''Halkın iradesine o kadar vurgu yaptınız. Bunları kim
seçti? Yurt dışından gelenler mi seçti? Fransızlar, İngilizler mi
seçti? Bu ülkenin insanları seçti. Bu ülkenin insanlarının seçtiği
insanların iradesine darbe koyuyorsunuz. Sonra demokrasiden,
hukukun üstünlüğünden bahsedeceksiniz. Birbirimizi
kandırmayalım. Demokrasi ve hukukun üstünlüğü sadece
Türkiye'ye özgü değil. İnsanın olması gereken her yerde lazım. Onun
için evrensel hukuk kuralları. Benim seçme ve seçilme hakkıma sınır
getiren düzenleme varsa bu insan haklarına aykırıdır.'
BASKI OLMADIĞINI KÜLAHIMA ANLATIN
Türkiye'nin demokrasi kalitesinde ciddi sorunlar olduğunu belirten
Kılıçdaroğlu, demokrasi kalitesinin sadece siyasi kurum için değil
herkes için geçerli olduğunu belirterek, ''Siz de sağlıklı çalışan
bir hukuk sistemi içinde görev yapmak istersiniz. Demokrasi
kalitesinin zaaf içerdiği bir ortamda üretim de, ihracat da
olmaz. Sanayici de rahat çalışamaz''
dedi.
''Efendim baskı yokmuş. Efendim onu benim külahıma anlatın. Kusura
bakmasınlar'' diyen Kılıçdaroğlu, iş adamlarının
hükümeti eleştiremediğini savunarak, sözlerine şöyle devam
etti:
İNAN KIRAÇ'I HATIRLATTI
''Buyursun eleştirsin bakalım. Başına ne gelecek göreceğiz. Böyle
demokrasi mi olur? Bir iş adamı sadece özel bir sohbette demiş ki,
'CHP birinci parti olabilir. O kadar. Onu da söyleyip söylemediğini
bilemiyoruz. Vay sen misin onu söyleyen. Bir partinin
birinci olacağını düşünmek, ne zamandan beri bu ülkede suç
oldu?