Türkler önce din sonra milliyet diyor
Abone olBBC Dünya Servisi ve Gallup dünyadaki 68 ülkede 51 bin 417 kişiyle yaptığı anketin sonuçlarını açıkladı. Araştırmaya göre kimlik tanımlamasında din ön plana çıkıyor.
BBC Dünya Servisi ve Gallup'un bütün dünyadaki 68 ülkede 51 bin
417 kişiyle yaptığı anketin sonuçları, Türk halkının ailesine
bağlılığının güçlü olduğunu ortaya koydu. Anket sonuçlarına göre,
Türk halkının yüzde 77'si önemli kararlarını ailesiyle birlikte
alırken, bu oran Avrupa ülkelerinde ortalama yüzde 61 olarak
belirlendi. Türk halkının sadece yüzde 5'lik kesimi, önemli
kararlarında arkadaşlarından etkilendiğini belirtti. Türkiye'de
halkın yüzde 44'ünün dini kimliğini ön plana çıkardığını, Avrupa'da
bu durumun ortalamasının yüzde 13 olduğunu gösteren araştırma
sonuçlarına göre, kimliğini tanımlarken milliyetini ön plana
çıkartan Türklerin oranı yüzde 33. Araştırmaya göre, Türk halkının
yüzde 35'i, ülkesinin halkın iradesine göre yönetildiğine inanıyor.
Bu oran da Avrupa genelinde yüzde 31. Avrupalıların yüzde 62'si
ülkelerinde adil ve özgür seçimler yapıldığına inanırken, bu oran
Türk halkı arasında yüzde 54 olarak kaydedildi. Türkiye'de halkın
yüzde 41'inin ''asker ve polise'' güvendiğini gösteren araştırmada,
bu oranın Avrupa genelinde ortalama yüzde 31 olduğu görüldü. Türk
halkının yüzde 40'ının da ''askerin ve polisin'' sistem içinde daha
güçlü olmasını istediğine de işaret eden araştırma sonuçları,
ankete katılanların yüzde 5'inin politikacılara güvendiğini
gösterdi. Bu oranın, Avrupa'da yüzde 10, dünya çapında yüzde 13
olduğu belirtildi. ''Yaşamınızı değiştirebileceğinize inanıyor
musunuz'' sorusuna araştırmaya katılan Türklerin yüzde 46'sı
olumsuz yanıt verirken, bu oranın Avrupa'da ortalama yüzde 33
olduğu ortaya çıktı. BBC'nin Gallup ile birlikte yaptığı ''Dünyayı
kim yönetiyor'' anketi için, Türkiye'de ''TNS Piar'' adlı kuruluş 9
Haziran-1 Temmuz 2005 tarihleri arasında 15 yaş ve üzerindeki 2036
kişiyle konuştu. Telefonla ya da yüz yüze yapılan bu görüşmelerden
alınan sonuçlar, diğer 68 ülkeden alınan sonuçlarla birlikte,
bölgesel ve küresel boyutlarda değerlendirildi.