Turgut, RTÜK'ü diktatör buldu
Abone olSerdar Turgut RTÜK'e patladı. Dün yapılan açıklama sonrası gelin-kaynana muhabbetinin bitiyor olması Turgut'a göre diktatörlük olarak nitelendirildi.
Serdar Turgut, yazısında RTÜK'ü eleştirdi.
Türkiye'de bazı işsiz insanlara iş yaratmak için yaratılmış kurum
bolluğu vardır. Ve de ne yazık ki bu kurumların başında da RTÜK
gelir. RTÜK uygulamalarıyla ve amaçlarıyla faşizme en fazla uyan
kurumdur. Halkından korkan, halkı yok farz etmeye çalışan, yok farz
etmek de yetmediğinde halkı ortadan kaldırma sistemi olan
diktatörlerin, RTÜK gibi bir ucubeyi gördüğünde ağzı kimbilir nasıl
da sulanır.
RTÜK'çüler büyük ihtimalle kendilerinin gece gizlice, bayılarak
seyrettikleri programları sıradan insanlara yasaklamaya pek
hevesliler. Bu neden böyledir, bu vahim ruh halinin nedenleri
nedir; bilinmez. Son olarak da kalkmışlar insanların en fazla
seyrettiği türdeki programlara yasak getirmeye kalkışmışlar.
Kendilerine iş yaratmak için böyle sürekli yeni yasak
getirebilecekleri işler arayıp duruyorlar. Ve de arayan da bulur
tabii ki; çünkü siz varlık nedeninizi halkın beğenilerini,
tercihlerini yok saymaya adadığınız takdirde, işiniz de hiç bitmez,
sürekli meşgulmusunuz gibi gözükürsünüz.
Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel bir defasında seçim
sonuçlarını eleştirenlere yönelik 'Ne yapacaksınız; dışarıdan halk
mı ithal edelim?' türünden bir laf söylemişti. Bizim RTÜK'çüler de
halkın tercihlerinden, taleplerinden hiç memnun değiller, ancak bu
sefer o zaman dışarıdan halk ithal edin de desek onlara, fark
etmeyecek. Çünkü bütün dünyada da onların Türkiye'de yasaklatmaya
çalıştıkları türden programlar seyrediliyor. O programlar global
bir fenomen, Türkiye'nin bunun dışında kalma şansı gayet tabii ki
yok. Televizyoncular da ne yapsınlar ki; talep var ortada, üstelik
dünya ölçeğinde yaşanan bir taleple karşı karşıyalar. Üstelik onlar
RTÜK üyeleri gibi oraya buraya sansür getirerek kolay para kazanma
şansından da yoksunlar. Televizyoncular büyük rekabet koşullarında
halkın beğenisine karşılık verip para kazanmak zorundalar. Devlet
gücüne sırtını dayayıp da sansürcü rolüne soyunanlar ne halkı
takıyorlar ne de yaratıcı programcılık hakkında en küçük bilgileri
var. Bu türden bilgilere de ihtiyaçları yok, çünkü üretici olmak
zorunda değiller. Onlara, üretici olanlara yasaklar getirmek
yetiyor, sansürcülerin başarı kriterleri çok farklı çünkü. Ne kadar
fazla yasak getirirsek o kadar fazla başarılı oluruz diye bir
düşünceye sahipler. Bu tür kurumları, hilkat garibelerini Türkiye
neden yarattı ve neden kurtulamıyor bunlardan. Modern, gelişen
Türkiye bu kurumlara fazla gelir, onların yeni Türkiye'yi anlamaya
hayalleri bile yetmez.
Şimdi bazı tür programlara yeni yasaklar getirme işi peşindeler ya;
ben iddiaya girerim ki RTÜK üyeleri karılarına, kızlarına veya
annelerine 'şu şu programı artık yasaklamayı düşünüyoruz ne dersin'
diye sorsalar, mutlaka anne ve karılarından azar işitirler, kızları
ise onları kınardı. Hatta anneleri bir fırsatını bulup onlara iyi
bir dayak da çekerdi (Popolara beş şaplak uygun ceza olurdu). Şunu
bilin ki bu son yasak girişimi halkın büyük tepkine yol açacak ve
de bu girişim sonuna kadar götürülemeyecektir. Ve de bu tepki
vesile olur da RTÜK'ün kurum olarak sonu gelir inşallah ve halk da
onlardan kurtulunca derin bir ohhhhhhh
YAZI:Serdar TURGUT
AKŞAM