The lords of the FETÖ's

Efendilerinin sembollerine çok önem verir. FETÖ, dünyanın dört bir yanında yaptığı tüm projelerde efendilerinin gizli sembolleri ile efendilerine selam çakar.

İsmail GÜZEL iguzel@nestech.net

FETÖ lideri, kendi aralarında geliştirdikleri iletişim modeli başta olmak üzere varolan "Masonik" dili de kullanarak devlete ve topluma yapılması gereken operasyonların mesajını, "Yunan mitolojisinde Olimpos'ta yaşayan Tanrı Zeus'un oğlu Herkül'le" aynı ismi paylaşan propaganda web sitesi üzerinden ulaştırıyor.

FETÖ topluluğu içinde hiçbir işin, hiçbir eylemin tesadüf olmadığı, her hareketin bir anlamı olduğu, verilen mesajların sadece ve sadece FETÖ terör örgütü mensuplarının anlayacağı sembol ve dilde konuşulduğu, yapacakları ya da yaptıkları vahşet için dinden teknolojiye, cinsellikten uyuşturucuya kadar hedefe götürecek her bir eylemin desteğini efendilerinden fetvasını da sözüm ona kainat imamından almışlardı.

Efendilerinin sembollerine çok önem verir. FETÖ, dünyanın dört bir yanında yaptığı tüm projelerde efendilerinin gizli sembolleri ile efendilerine selam çakar.

Kabala beddua seanslarından 1 dolara, okul isimlerinden yetiştirdiği genç nesillere verdiği kod isimlere kadar.

FETÖ'nün yetiştirdiği nesillere verdiği isim olan "Altın nesil" Amerikan savunma bakanlığı Pentagon'un üstün insan yetiştirme projesinin kod ismi.

"Beehive" (Arı Kovanı) simgesi Kabala ve Masonluğun en önemli sembollerinden biri. Amerika'nın batı yakasında örgütün açtığı bazı okullara verdiği isim.

FETÖ'nün efendileri.

Küresel örgütlerin gizli sembolleri ve amaçları ortaya çıktıkça anlaşıldı ki, aslında iş işten çoktan geçmiş. Gizli örgütler ellerindeki medya olanaklarını kullanarak tüm dünyayı etkisi altına almıştı. 

Bugün dünya sinemasının kalbi Hollywood bu örgütlerin propaganda enstrümanlarından sadece biri. 

Dünya finans sektörü bunların elinde. Kimi ülkeleri batırıyor, kimi ülkeleri lider yapıyor, kimi ülkelerde devrim adı altında halk ayaklanmaları organize ediyor, kimi ülkelerde darbe yaptırıyor. 

Amerikan Merkez bankası ve diğer Avrupa merkez bankaları yine bunlara ait. Doları karşılıksız basan yine bunlar. 

İlluminati örgütü kimilerine göre dünyayı yönetiyor. Peki illuminati dünyayı nasıl yönetiyor? Nerede ve nasıl ortaya çıktı?

İlluminati kelime itibariyle "aydınlıkçılar" ya da "aydınlananlar" anlamına geliyor. İlk kez 1575'de İspanya'da ortaya çıktı. Ruhani güçleri olduğunu iddia eden bir dini parti ve üyeleri bu isimle anılıyordu. 

Çok güçlü ve zengin ailelerden oluşan bu örgütün hedefi başkenti "Kudüs" olan bir dünya devi kurmaktı. 

Örgütün Almanya kanadı 1776'da kabalacı hukuk profesörü Adam Weishaupt tarafından Almanya'nın güneydoğusunda bulunan ve bugün Almanya'nın en büyük eyaleti olan Bavyera'da kuruldu. 

1779'a gelindiğinde illuminati örgütünün 54 üyesi bulunuyordu ve Bavyera eyaletinin 4 şehrinde teşkilatlanmıştı. 

Örgüt üyeleri ağırlıklı olarak masonik kimlikleri ile öne çıkıyordu. 

Almanya'da ki din adamlarının hemen hemen tamamı illuminati şebekesine düşmandı. Bunun sebebi, örgütün hristiyanlık değerleriyle alay etmeleri ve bu değerlere iğrenç bir şekilde saldıran "Tapınak Şövalyelerinin" devamı olduğunun tahmin edilmesi.  

Ayrıca illuminati üyeleri  zaman zaman yönetimi de hedef alan yayınlar yapıyordu. Bu yüzden 1784'de teşkilatlarına bir polis baskını gerçekleştirildi. Bu olayın ardından yine aynı sene içerisinde liderleri olmak üzere bir çok üyesi gözaltına alındı ve illuminati örgütünün çalışmaları durdurularak tamamen kapatıldı. 

1785'de çıkan bir fermana göre illuminati ve masonluk Bavyera dan tamamen silinip atıldı.Bavyera da illuminati ve masonluğun yasaklanmasının Avrupa ve Amerika'da ciddi bir etkisi oldu. Korku ve telaşa kapılan diğer ülkelerde ki masonlar kendilerine de yasak getirilmemesi için büyük bir gürültü kopardı. Amerikan başkanı George Washington, tereddütlere kapılan Amerikalı masonlara güvence vermek zorunda kaldı. 

Bavyera da yasaklanan illuminati ve mason teşkilatları çok geçmeden yeraltı örgütleriyle faaliyetlerini sürdürdü. Bu kez Almanya dışınada uzanarak tüm Avrupa'da teşkilatlanmak için faaliyetlerini hızlandırmaya başladı. 

Bazı kaynaklara göre Hegel, Mozzart gibi bir çok ünlüde bu örgütün saflarına katılmıştı. Hatta İngiliz fizikçi İssac Newton'da illuminati örgütünün seçkin üyelerindendi. 

Araştırmacıların tesbitlerine göre illuminatinin fikir alt yapısı ve temeli tapınak şövalyelerine dayanıyordu. 

Tapınak Şövalyeleri haçlı seferleri sonrası Kudüs'te kuruldu. Bu adı almalarının sebebi ise, iddia edildiğine göre Kudüs kralının, Süleyman mabedinin bulunduğunu ileri sürdükleri bölgeyi koruma görevini kendilerine vermesiydi. 

Masonluğunda temel fikriyatını geliştiren tapınak şövalyeleri bugüne kadar muhtelif adlarla varlığını sürdürdü. Bugün bu hareketin en bilinen kolu ise "Sion birliği." Sadece masonluğun değil siyonizm ideolojisinin fikriyatının geliştirilmesinde rolleri olduğu bilinen tapınak şövalyeleri kısa zaman da büyük servetler elde etti. 

Batının sadece en büyük askeri gücü olarak kalmayıp aynı zamanda en önemli tüccarları arasında ilk sıralarda yer aldı. Tapınak şövalyeleri haraketi bugünkü masonlar gibi büyük gizliliğe önem verirler. 

İlginçtir ki batıya ait olduğu sanılan bu örgütün üyeleri Hz İsa'yı yalancı peygamber olarak tanımlıyordu. Hristiyanlığın önemli sembollerinden olan haça tükürmeyi haçın üzerine basmayı ve hristiyanların dini değerlerine hakaret etmeyi adeta kutsallık addediyorlardı. Bunun sebebi ise asıl fikir babalarının ve organizatörlerinin yahudi kökenli olmasıydı.

Bir ara siyasi otoritelerinin zayıflaması sebebiyle  hristiyanların dini değerlerine hakaret ve saldırı suçlamalarıyla yargı önüne çıkarıldılar. Bazıları ölüme mahkum edildi. Daha sonra yeraltına çekilmeyi başararak varlıklarını sürdürdüler. 

Bir çok araştırmacının ortak tesbitine göre; masonluk hareketinin temelini de tapınak şövalyeleri hareketi oluşturuyor. Her iki hareketin aynı simgeleri kullanmaları bu yöndeki kanaati desteklemekte.

Ayrıca tapınak şövalyelerinin hristiyanların dini değerlerine hakaretten dolayı yargılanmalarından sonra yeraltına girmelerinin ardından mason örgütleriyle ortaya çıktıkları tahmin edilmekte.

Tapınak şövalyeleri, mason biraderler ve illuminati şebekesi aynı kaynaktan beslenmiştir. İlluminati şebekesini oluşturanlarsa hem masonluk hemde tapınak şövalyeleri hareketiyle irtibatı olan kişilerdir.

Tapınak şövalyeleri mason biraderler ve illuminati şebekesinin fikriyatlarını, tören biçimlerini, beyin yıkıma medotlarını ve simgelerini bağımsız bir bakış açısıyla inceleyenler bunların hepsininde aynı kaynaktan beslendiklerini ve aynı amaca hizmet ettikleri üzerinde ittifak ediyor.

İlluminatinin geçmişte tarihin akışına yön veren bir çok olayda parmağı olduğu yıllar sonra ortaya çıktı. Bunlardan biri de "Fransız İhtilaliydi."

Bavyera da yasaklanmasından sonra ağırlık merkezini Fransa'ya taşıyan illuminati hareketi burada da boş durmadı. Ülkedeki monarşik düzene karşı çalışmalara ağırlık verdi. 

İlluminatinin bir devamı durumumdaki Jakoben klübünün üyeleri monarşik düzeni yıkıp yerine "Yeni Dünya Düzeni" ya da "Evrensel Cumhuriyet" olarak adlandırdıkları yeni bir yönetim getirmeyi bir ideal olarak görüyorlardı.

1785'de Almanya'dan kovulan illuminatinin Fransa'da bu çalışmaları hızlandırmasının üzerinden çok fazla zaman geçmeden 1789'da Fransız devrimi gerçekleşti. 

Yine bazı tarihi kaynaklara göre 1. Ve 2. Dünya Savaşları bu gizli örgüt tarafından çıkarıldı.

Filistin topraklarında İsrail devletinin kurulmasında yine illuminati örgütünün rolü vardı.