Talat büyük hayal kırıklığı içinde
Abone olReferandum sonrası ambargonun kalkacağını ümid eden ancak hayal kırıklığı yaşayan KKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat görüşleriri Gunter Verheugen'e aktardı.
KKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat, AB ile ilişkilerde çok sayıda
ve büyük sıkıntılar bulunduğunu söyledi. Çeşitli temaslar için
Brüksel'de bulunan Talat, AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu
üyesi Günter Verheugen ile görüşmesinin ardından düzenlediği basın
toplantısında ayrıntılı bilgiler verdi. ''Kıbrıs'ta sorunun
çözüleceği umuduyla analitik araştırma süreci devam ediyordu. Sorun
çözümlenemeyince AB'de ciddi bir kafa karışıklığı oldu. Onlar sorun
ya çözülür veya engelleyen Türkler olur düşüncesindelerdi. Tersini
hiç düşünmemişlerdi'' diyen Talat özetle şunları anlattı: ''Yeşil
Hat Tüzüğü hazırlandı. Bu bizi tatmin etmiyor, ama ciddi
ilerlemeler içeren bir metin. Şimdi serbest ticaret uygulama
ilkeleri belirleniyor. Yeşil Hat, serbest ticaret, direkt uçuşlar,
limanlar, spor ambargolarının kaldırılması gibi birçok teknik konu
var. Bu arada AB normlarına uygun bir yapılanma girişimlerimizi
anlattım. Örneğin, sivillerin askeri mahkemelerde yargılanması
konusunda hassaslar. Bunu çözümlediğimizi bildirdim.
Demokratikleşme hareketlerini, geçişlerin kolaylaştırıldığını
belirttim.'' RUMLARIN OLUMSUZ TAVRI Aynı olumlu tepkilerin
Rumlardan da beklendiğini, oysa Rumların kısıtlamalara devam
ettiğini belirten Talat, ''Bizim ticari araçlarımızın güneye
geçişine engel olduklarını anlattım. Güney Kıbrıs'a giden her
arabayı, turistlerin arabalarını, taksileri, kamyonları didik didik
arıyorlar. Çok yüksek sigorta ücretleri uyguluyor, caydırıcı tavır
izliyorlar'' dedi. Komisyon'un, Konsey'e sunacağı tavsiyeler içinde
Kıbrıslı Türkler lehinde hususların yer alması konusunda yardım
istediğini ifade eden Talat, ''Kıbrıslı Türkleri referandum
sonucundan sonra dışlamak mümkün değil. Bunun yasal yaptırımları da
var'' diyerek şöyle konuştu: ''Serbest ticaret için ilk koşul,
kendi ulaşım araçlarımızı, hava ve deniz limanlarımızı
kullanabilmemizdir. Kuzey'de verilecek sağlık sertifikaları, menşe
ve dolaşım belgelerinin kabul edileceği bir mekanizma kurulmalıdır.
AB içinde ihracat yapılabilmesi önemlidir. Bunları sağlamazlarsa,
ürünlerimizi güneyden geçirmemizi isterlerse Rumların caydırıcı
tavırları ve yasal kısıtlamalar devam eder. Bizim amacımız yan
sektörlerin de çalışır hale gelmesidir. Umudumuz ekonomik çarkların
dönmesidir.'' SIKINTILI DURUM ÇOK Talat, bir soru üzerine şunları
söyledi: ''Sıkıntılı durum çok. Rumlar artık AB üyesi oldular. Oy
ve veto hakları var. Başka hususlarda zorluk çıkarma hakları var.
Bu şartlarda onları nasıl aşacağız, kolay değil. Komisyon da
sıkıntılı, biz de sıkıntılıyız. Örneğin Ticaret Odamızın menşe
belgesi vermesi konusunda Rum yönetimi yetkili. Bu büyük sıkıntı.
Rumların artık AB Komisyonu'nda komiserleri var. Üstelik bu komiser
Annan planının reddedilmesi için en öncü rolü oynadı. Rum
yönetiminin Maliye Bakanı'ydı. Bu kişi artık AB komiseridir. AB
adına iş yapıyor. Bunlar gibi bir sürü sıkıntımız var. Türkiye'nin
de sıkıntıları var. Gümrük Birliği'ni genişletti, 9 ülkeyi daha
kattı. Ortalık karıştı. Sonunda çözüm bulunacak, ama Türkiye,
zorlanan, mahcup olan bazı adımlar atmak zorunda kalıyor ve
kalacaktır.'' ''Temaslarımda gördüğüm, Rumların yanlış tutumunun
onlara karşı tepkiyi artırdığı yönündedir. Bu, bir şekilde, bir
yerden patlak veya çatlak verir. Bunun siyasi ve duygusal etkileri
olacaktır. Bir toplumu ne kadar süre dışarıda bırakabilir, baskı
uygulayabilirler? Bu çok ciddi bir olaydır'' diyen Talat, AB'nin
kuzeye aktarması söz konusu olan 259 milyon euroluk yapısal fon
için bir plan ve program hazırlanacağını belirtti. AVRUPA
PARLAMENTOSU ''AB Komisyonu, serbest ticaret ortamının oluşması
için elinden geleni yapacak gibi bir izlenim veriyor. Tarih
söylemediler. AB Konseyi, bu ay sonunda bir karar alacak. AB
Komisyonu'nun öneri taslağının ana hatları henüz belli değil'' diye
konuşan Talat, Avrupa Parlamentosu konusunda da şunları anlattı:
''Avrupa Parlamentosu'nda 2 parlamenter bizden seçilsin veya iki
koltuk boş bırakılsın önerilerimiz kabul edilmedi. Üçüncü önerimiz
kabul edilebilir. Avrupa Parlamentosu'nda iki Kıbrıslı Türk
gözlemci bulunsun istiyoruz. Bunu yeni parlamento
değerlendirecek.'' Talat, Kıbrıslı Türklerin yasal itiraz haklarına
ilişkin bir soru üzerine şunları söyledi: ''İzolasyonların
kaynağını ortadan kaldırmak gibi bir adım şu an için çok zor.
Sağlık sertifikalarının Rum hükümeti tarafından verilmesi
durumunda, ihracatta bir sorun yok. Rumlar bunu öne sürüyorlar.
'Gerekli belgeleri gelip bizden alsınlar' diyorlar. Biz de buna
hakları olmadığını, çünkü bizi temsil etmediklerini söylüyoruz.
Sorun buradan kaynaklanıyor. Bir mahkemede dava açmanın ne kadar
kabul göreceğini doğrusu bilemiyorum. Ama bazı hususlar var.
Örneğin serbest ticareti engelleyici tutumları var. Avrupa Adalet
Divanı'nda bireysel davalar açılabilir. Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi'nde de açılabilir. Yasal yolları da deneyeceğiz, ancak
henüz o aşamaya gelmiş değiliz. Önce önümüzü temizleyelim.''
''TÜRKİYE DE ZORDA'' AB Komisyonu'nun Kuzey Kıbrıs'ta 20-25 kişilik
bir ''büro'' açmayı planladığını, bu amaçla bina arandığını ve
Konsey'in onayının beklendiğini belirten Talat, bunun yazdan sonra
olabileceğini ifade etti. Talat, bir soru üzerine şöyle konuştu:
''Verheugen bana 'İçiniz rahat olsun' demedi. Zorlukları,
düşüncelerini anlattı. Zorluklar var. Kıbrıs Cumhuriyeti AB
üyesidir. Elimizden geldiği kadar faal olacağız. Uluslararası
alanda çalışıyoruz. AB zirvesinden önce büyük ülke başkentlerini
ziyaret etme planlarımız var. Davetler bekliyorum. Gitmemiz,
anlatmamız lazım. Zorluklar büyüktür. Türkiye'nin önünde de büyük
zorluklar var. Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanıma gibi bir durumla karşı
karşıya. Hangi adımları atarak, ne şekilde, hangi alanlarda
bilemiyorum. AB de, artık yavaş yavaş sorun yaratan bir üyeyi içine
aldığını fark ediyor.'' Talat, temaslarında Türkiye için olumsuz
konuşan kimseye rastlamadığını belirterek, ''Hiçbir ülkeden olumsuz
bir tutum görmedim. Türkiye çok iyi bir performans ortaya koydu.
Bence Türkiye müzakereler için tarih alır. Kıbrıs sorunu artık
Türkiye için kalktı. Konsey, Türkiye'nin önüne artık Kıbrıs
sorununu getirmeyecek. Bu gayet açık'' dedi. Talat, Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesi Başkanı Luzius Wildhaber ile görüşmek üzere
Brüksel'den Strasbourg'a hareket etti.