Sünnet penis kanseri den koruyor
Abone olBirçok ülkede uygulanmaya başlayan sünnetin sayısız faydalarından biri de penis kanserinden koruması
ASM Çocuk Cerrahisi Uzmanı Dr. A. Nadir Tosyalı: “Penis
kanseri riskini ve partnerlerin rahim ağzı kanseri riskini azaltan
sünnet, ciddiye alınması gereken önemli bir cerrahi
işlemdir.”
Sosyokültürel, psikolojik, tıbbi ve dini yönleri açısından birçok
ülkede erkeklerde en sık uygulanan cerrahi işlem olan sünnet
konusunda bilgiler veren Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Cerrahisi
Uzmanı Dr. Nadir Tosyalı; “Özellikle uygun yaş dönemleri seçilerek
ve uygun merkezlerdeki yetkin ellerde yapılan sünnetin idrar
yolları enfeksiyonlarında anlamlı derecede gerileme sağlanıyor.
Ayrıca sünnet, partnerlerdeki rahim ağzı kanseri riskini yaklaşık
1,5 ile 8,5 kat arasında, penis kanseri riskini de ortalama 4 kat
azaltıyor” dedi.
Sünnetli kişilerle sünnetsizler karşılaştırdığında, temizliğin daha
kolay olması sebebiyle, ileriki yaşlarda çeşitli enfeksiyonlardan
korunma olasılığının daha yüksek olduğunu belirten Dr. Nadir
Tosyalı, “Öte yandan, sünnetli erkeklerin partnerlerine enfeksiyon
bulaştırma riski, sünnetsiz olanlara oranla daha az olabiliyor.
Sünnetsiz olan erkeklerde sünnet derisinin iç bölgesine yerleşecek
bakteriyel yoğunluk arttıkça partnere enfeksiyon bulaşma riski daha
yüksek” dedi.
Sünnette uygun yaş dönemi nedir?
Sünnet için en uygun yaş dönemi konusunda da bilgi veren Anadolu
Sağlık Merkezi Çocuk Cerrahisi Uzmanı Dr. Nadir Tosyalı, “Amerika
Pediatri Derneği’nin yaptığı çalışmalarda görülmüş ki yeni doğan
döneminde yapılan sünnetler azımsanmayacak oranda çocukları üriner
sistem enfeksiyonlarından koruyor. Bu, bazı yayınlarda 10 kat
şeklinde ortaya konulmuş. Yani genel olarak baktığımızda yeni doğan
döneminde sünnet olan çocuklarda üriner sistem enfeksiyon riski,
yeni doğan döneminde sünnet olmayanlara oranla 10 kat azalıyor”
dedi. Dr. Nadir Tosyalı sözlerine şöyle devam etti; “Öncelikle bu
sayede enfeksiyon gelişme riski azalmış oluyor. Ayrıca, yeni doğan
döneminde yara iyileşmesi çok hızlı oluyor ve yeni doğanda damar
yapıları tam gelişmediği için çocukta herhangi bir kan hastalığı
yoksa, diğer yaş gruplarına göre kanama daha az olabiliyor. Bu
dönemde sünnet yapılmasının bir başka avantajı da genel anesteziye
ihtiyaç duyulmadan lokal anestezi ile yapılabilmesidir. Anne
sütünün içinde bir takım maddeler hem enfeksiyondan korunmayı, hem
de ağrı kesici özelliğinden dolayı daha az acı duymasını
sağlıyor.”
Sünnetin 2-6 yaş döneminde yapılması neden önerilmiyor?
Bu dönem çocuğun psikosasyol gelişim dönemindeki en önemli
kilometre taşlarından biri olduğunu ve o bölgeye yönelik olarak
yapılacak herhangi bir girişimin çocukların sonraki yaşamlarında
derin psikolojik izler bırakabileceğine işaret eden Dr.
Tosyalı,
“Bu konuyla ilgili Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan bir
çalışmada; 2-5 yaş arasında sünnet geçirmiş çocukların ileriki
yaşantılarında, o bölgeye herhangi bir cerrahi işlem yapılmamış
çoçuklara oranla iş ve aile mutluluğu değerlerinde anlamlı bir
gerileme yaşandığı gözlenmiş” diye konuştu.
6 yaşından sonra yapılacak sünnetlerde nelere dikkat etmek
gerekiyor?
“6 yaşından sonraki dönem, çocuğun artık psikososyal gelişiminin
belli bir düzeye eriştiği ve biraz daha olayların farkındalığını
yaşadığı dönemdir. Ancak bu dönem sonrasında da sünneti
geciktirmemekte fayda var” diyen Dr. Nadir Tosyalı, 6 yaşından
sonra yapılacak sünnetin 7 yaşına kadar tamamlanması gerektiğini,
aksi takdirde çocuğun sünnetli olmamasından dolayı okuldaki
toplumsal aidiyet duygusu açısından bir duygusal travma
yaşatabileceğini belirtti. Tosyalı ayrıca yeni doğan döneminden
sonra yapılan sünnet işlemlerinin de mutlaka genel anestezi altında
yapılması gerektiğinin altını çizdi.
Sünnet sonrası nelere dikkat etmek gerekir?
Sünnet sonrasında dikkat edilmesi gereken hususlara da değinen Dr.
Nadir Tosyalı, “Sünnet sonrası kanamanın devam etmesi, sünnetten
6-8 saat sonra çocuğun idrarını yapamaması, glans (penis uç
bölgesi) çevresindeki kızarıklık ve morluğun 3. ve 5. günlerden
sonra azalmaması, sarı renkte akıntı veya zar tabakasının
varlığının devam etmesi gibi durumlar bir sorun olduğunu gösterir
Bu durumlarda hemen doktora başvurmak gerekir” dedi.