Statükonun Allah'ına Allah'ın kuruşu yanıtı

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın kendisi için "Statükonun Allah'ı" diye çıkışan CHP liderine yönelik sert sözlerine partiden yanıt gecikmedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Başbakan Erdoğan'a "Stadın yapımımda Galatasaray Kulübü'nün bir Allah kuruşu yoktur", "İsviçre bankalarında 'bir Allah kuruşu param yok" diyen Erdoğan'ın sözlerini hatırlattı ve özür dilemesini istedi.

CHP lideri Siirt'te düzenlediği mitingde Başbakan Erdoğan'ı eleştirirken "Bize statükocu diyorlar. Asıl statükocunun Allah'ı Ankara'da oturuyor" demişti. İşte bu sözlere Başbakan Erdoğan'ın yanıtı sert oldu. Kastamonu'da yaptığı mitinge bu sözleri hatırlatarak başlayan Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun Siirt'de aklı, izanı, vicdanı, inancı kenara bırakarak büyük bir saygısızlığa imza attığını savunarak şunları söyledi:

"Statükocuların Allah'ı Ankarada'dır' diyor. Siirt'te karşında beklediğin kalabalığı bulamadın diye bu densizliği yapmaya hakkın var mı? Bu densizlik, edepsizliktir, Bu yaradana karşı küstahlıktır, saygısızlıktır. Şahsıma yapılan hakarete her zaman katlanıyorum. Kılıçdaroğlu'ndan Müslümanlar'dan özür dilemesini istiyorum. Buradan, 'Haddini bil, haddini' diyorum. Bunlar 12 Haziran'da sandığa gömülecektir."

Başbakanın bu ağır sözlerine CHP'den yanıt gecikmedi. Yazılı bir açıklama yapan Tanrıkulu, "AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın her konuşması inanç ve duygu sömürüsüdür" dedi ve şunları söyledi;

"Başbakan, Genel Başkanımıza dil uzatmadan önce 16–17 Ocak 2011 tarihli sözlerini hatırlasın. "Stadın yapımımda Galatasaray Kulübü'nün bir Allah kuruşu yoktur" sözünü kullanan bir kişi kalkıp kimseye laf söyleyemez. 'İsviçre bankalarında 'bir Allah kuruşu param yok' diyen Erdoğan, hangi akıl, hangi etik anlayış ile genel başkanımıza laf söyleyebiliyor.

Her türlü yolsuzluk, hukuksuzluk ve densizliklerini kutsal değerlerimizi sömürerek örtmeye çalışanları artık halkımız çok iyi tanıyor.

KILIÇDAROĞLU'NDAN ÖZÜR DİLESİN ÇAĞRISI

Bu halka söyleyecek sözü kalmayan, halka hesap verme günü yaklaşan AKP Genel Başkanının tedirginliği sözlerine, üslubuna da yansıyor. Meydanlarda halkı inanç değerleri ve etnik kimlikler üzerinden kutuplaştıran ve ayrıştıran AKP Genel Başkanı ne söylediğinin ve ne yaptığının farkında değil. Ama bu halk AKP Genel Başkanına ne söylediğinin farkına vardırtacak ve 12 Haziran'da sandıkta bu sözlerinin, bu üslubunun hesabını soracaktır.

Bu kadar aciz ve çaresizce saldırmasının nedeni de budur. Şimdi AKP Genel Başkanına düşün görev ve sorumluluk halkımızdan ve genel başkanımızdan özür dilemektir."