Bu yazıyı okurken, gecikmiş bir yazı olduğunu düşenebilirsiniz.
Ancak bilerek bu zamana sakladım. Çünkü bazı iyilikler vardır ki,
hafızaların arka odalarına hiçbir zaman atılmamalıdır. Bu sebeple
Şehit Astsubay Ömer Halisdemir'le ilgili yazımı şimdi
yazıyorum.
Bilmeyen yoktur ancak yinede kendisini çok kısa tanıtayım. 15
Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında, Özel Kuvvetler
Komutanlığı'na girmeye çalışan darbeci Tuğgeneral Semih Terzi'yi,
Özel Kuvvetler Komutanı Tümgeneral Zekai Aksakallı'dan aldığı emir
üzerine alnından vurarak öldürmüştü. Darbeci komutanın yanındaki
askerlerin açtığı ateş sonucunda ise Ömer Halisdemir şehit
düşmüştü.
Darbe girişiminin önlenmesinde çok ama çok önemli bir yere
sahiptir. Çünkü tüm uzmanlarca söylenilen şey aynı; eğer o gece
Özel Kuvvetler Komutanlığı ele geçirilseydi, her şey çok daha kötü
olabilirdi. Gelelim sadede: "Sanma ki, zaman içerisinde
unutulacaksın. Unutmayacak, unutturmayacağız seni
komutanım..."
***
Demokrasi ve Şehitler Mitingi
Yenikapı'daki Demokrasi ve Şehitler Mitinginde;
Muhalefet partileri, İktidar partisi ve Cumhurbaşkanı'nın
birbirlerine karşı tutumu fevkalade güzeldi. Demek ki; İktidar
üstüne düşeni yaparsa, muhalefet üstüne düşeni yaparsa, sorunlar
gerçekten çözülebilir düzeye çekilebiliyormuş. Hep beraber
gördük.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Başbakan Yıldırım'ın, CHP lideri
Kılıçdaroğlu'nun, Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Akar'ın ve MHP
lideri Bahçeli'nin konuşmaları son derece güzeldi. Olması gerektiği
gibi, konuşmalarda, Cumhuriyetimizin Kurucusu Mustafa Kemal
Atatürk'e ve onun doğrularına değinilmesi, konuşmaların niteliği
açısından önemliydi.
***
Numan Kurtulmuş...
Geçenlerde Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş şöyle bir açıklama
yaptı:
"Türkiye'deki kamu yönetiminin işleyişinin demokratikleşmesi,
sivilleşmesi için gerekli adımlar atılacak. Kamu diplomasisi
vatandaşlara açık hale getirilecek. Ehliyet, liyakat ve millete
sadakat esas olacak" dedi. Güzel sözler bunlar. Umut ediyorum ki,
daha iyi günler bizi bekliyor.
***
Bıktık senden Avrupa Birliği...
Almanya Başbakan Yardımcısı Sigmar Gabriel, Türkiye'nin
önümüzdeki 20 yıl içerisinde Avrupa Birliği'ne üyeliğinin çok zor
olduğunu açıkladı. Yahu Allah aşkına, bizde sizin aşkınızla yanıp
tutuşuyoruz sanki! Üyeliği falan bir kenara bırakında, siz
gerçekten bizim yanımızda ve müttefikimiz misiniz? Yoksa zayıf
düşmemizi bekleyen gözü aç düşmanlar mı? Bu sorunun cevabını insan
gibi ve samimi şekilde cavaplayın önce.
Bir bellemişsiniz Avrupa Birliği diye. Hiçbir alanda bizimle
yarışamayacak ülkeleri düşünmeden aldınız. Bize gelince şurası
şöyle, burası böyle. Ayıptır. Çok emin değilim ama sanırım bir
kamuoyu yoklaması yapsak, çoğunluk benim gibi düşünüyordur. Bıktık
sizden...
Twitter: @cskn_krc