Seçim vaatlerinde ne yok?

“Bari şehrimi değiştireyim” der ve bunun için mücadeleye başlar. Ama yine başarılı olamamıştır.

Mustafa Sabri Beşer msbeser@internethaber.com

Uzun zamandır gündemimizi meşgul eden yerel seçimlerde son yüz metreye girildi. Adaylar seçimi kazanabilmek ve ipi en önde göğüsleyebilmek için bütün marifetlerini gösteriyorlar.

Bu marifetlerin en önemlisini seçim vaatleri oluşturuyor. Her aday yönetmeye aday olduğu şehrin sorunlarına yönelik değişik vaatlerde bulunuyor.

Adeta bir seçim vaadi pazarı kuruldu.

Vaat veren verene…

Bu vaatler arasında neler yok ki…

Ulaşım sorunlarını çözmekten, sokaklardaki çöplere varıncaya kadar akla hayale gelmedik vaatler.

Trilyonluk projelerden tutun da şehri âdeta bir cennete çevirecek çevre düzenlemeleri…

Dedim ya vaatler arasında adeta yok yok…

Ancak bir şey dikkatimi çekti. Seçim vaatleri arasında aile ve eğitime yönelik vaatler neredeyse hiç yok.

Trilyonluk devasa projeler arasında en önemli kısmı unutuyoruz. Ailemizi ve çocuklarımızı…

Acaba belediyeyi yönetmeye talip olanlar aile ve eğitimi devlete mi havale ettiler. Eğer öyleyse bu büyük bir hata.

Çünkü değişim önce en küçük dairede başlar, daha sonra dalga dalga yayılarak genişler.

Tıpkı şimdi anlatacağım hikâyede olduğu gibi…

Yirmili yaşlarındaki idealist bir delikanlı hedefine dünyayı değiştirmeyi koymuştur.

Yıllarca bunun için mücadele eder ama dünyayı değiştirme yolunda bir arpa boyu yolu yol kat edemez. Yaşı da ilerlemiştir. Hedefini küçültür. “Madem ki dünyayı değiştiremiyorum” der, “o zaman ülkemi değiştireyim bari”.

Yıllarca bunun mücadelesini verir ancak ülkesini değiştirmekte de başarılı olamaz. “Bari şehrimi değiştireyim” der ve bunun için mücadeleye başlar. Ama yine başarılı olamamıştır.

Yaşı oldukça ilerlemiştir artık. Mahallesini değiştirmeye talip olur lakin bunda da başarılı olamaz. “Hiç olmazsa ailemi değiştireyim” der.

Ailesini değiştirmeye çalışırken bir şeyi fark eder ve şöyle der: “Eğer ben kendimi değiştirip iyi bir insan olsaydım ailem beni örnek alıp iyi bir aile olacaktı. Ailem örnek bir aile olsaydı mahallemdeki insanlar bizi örnek alıp iyi bir mahalle olacaktı. Mahallem iyi olsaydı şehrim, şehrim iyi olsaydı ülkem, ülkem iyi olsaydı dünya iyi bir olacaktı.”

Evet, sayın başkan adaylarımız, iyiliklerin ve güzelliklerin kaynağı ailedir.

Milletlerin ve ülkelerin temelini aileler oluşturur. Bu temel ne kadar sağlam olursa toplum o kadar dayanıklı olur ve uzun süre varlığını devam ettirir. Sağlam aile yapısına sahip olmayan toplumların fertleri huzur içinde olmadığı gibi bu tür toplumların ömürleri de uzun olamamaktadır.

Toplumların ömürlerinin uzun olmadığı ülkelerin şahsiyetli bir şekilde ömür yaşamaları da kısa olacaktır.

Aileyi koruyamazsak gelecek nesilleri kaybederiz. Kaybedilmiş geleceğe yönelik madde merkezli vaatler ya da yatırımlar akim kalacaktır.

Toplumun en temel taşı olan aile mutlu olursa toplum da mutlu olur. Onun için sizden trilyonluk devasa projeleriniz yanında aile ve eğitim için yapacağınız projelerinizi de duymak istiyoruz.

Tabi varsa… 

 Lütfen siyasi çekişmeleriniz arasında, büyük büyük hedefleriniz arasında aile ve çocuklarımızı unutmayınız.

facebook.com/msbeser

twitter.com/msbeser

instagram.com/msbeser