Savaş Süzal'dan sitem dolu bir yazı
Abone olVatan gazetesinin Washington Temsilciliği görevinden alınan gazeteci Savaş Süzal kelimenin tam manasıyla isyan etti. Süzal, isyanını şu sözlerle dile getirdi...
Bıktım artık ve yoruldum Kendi hakkını aramayan kişiler ve halk
için hak aramaktan, hırsızları deşifre etmekten, yanlışları yanlış
yapana hatırlatmaktan bıktım artık ve yoruldum. Her önüne gelene
şakşakçılık, yağcılık edenleri deşifre etmekten, çıkarları için
ülkesini satanlarla karşı çıkmaktan, bu kavgada bilinçli veya
biliçsiz atılanların sessizliğinden bıktım artık ve yoruldum.
Halkın önünde gizlisi saklısı olmadan bile bile lades diyenleri,
mahkeme kararı ile hırsız olarak tanımlananları, yabancı istihbarat
örgütleri adına çalışanları başarılı kabul eden bir mesleğe ve
sisteme karşı mücadele etmekten bıktım artık ve yoruldum. Biliyorum
tuhafınıza gitti. Amerika’da bulunan bir kişinin bu Şükran Gününde
böylesine bir yazıya başlaması için ilginç bir giriş değil mi?
Bugüne kadar kimse beni ve katkım olan Habergazete’yi, çıkar için
ve gazetecilik dışında iş bağlamakla veya pazarlık yapmakla
suçlayamaz. Çünkü ben hep gazeteciliği başka bir şekilde tanıdım ve
algıladım ve bu çerçeve içinde bir gazeteci oldum ve ölene kadar da
zengin bir komisyoncu veya ajan olarak değil yoksul bir gazeteci
olarak kalacağım eminim. Halka zarar verebilecek hiç bir
ideolojinin içinde, halkın çıkarlarının karşısında yer almadık,
alamadık ve bundan böyle de almayacağız. Biz bazı basın
organlarının logoları altında hep halk için çalıştığımızı yazıp da
o halka, tabak, çanak, masa örtüsü dağıtarak, hatta Allah’a
inanmasa bile dini dergi ve mecmua satabilecek, Ramazan’da din
tüccarlığı yapabilecek kadar bile alçalan çarpma dolandırma
işlerine girmedik ve girmeyeceğiz. Muhalefet olsun diye hükümetin
yanlışları yerine bakanların yanındaki üç beş garip bürokrata
saldırıp tarafsız rolü oynamaya, hırsızlar üzerine gideceklerine,
simitçi üzerine giden Belediye Zabıtası hesabı küçük hırsızlıkların
peşine düşenleri, kendi çaldığı ve çarptıklarını unutup başka
hırsızları, “bak o benden daha hırsız” diye teşhir etmeye biz
gazetecilik demedik demeyeceğiz. Bu Şükran Gününde bana en büyük
keyif, benimle birlikte olan, beni okuyan, bana değer veren sizler
gibi namuslu, kaliteli ve gururlu bir okur kitlem olması. Sizler
okuyup kendi görüşlerinizi de yolladığınız sürece bu köşeden bu
mücadele devam edecek. Ben de bu Şükran Gününde ailemle birlikte,
Allah’a, bana verdiği onur ve namus zenginliği için şükranlarımı
sunacağım. Bu arada VATAN Gazetesiyle ilişkimin kalmadığını da
duyururum. Yeni seçtikleri nurlu yollarda yollarının açık olmasını
dilerim. Kalın sağlıcakla. SAVAŞ SÜZAL