İşçiler içinde cep televizyonu, Kylie Minogue CD'si ve ağaç tohumlarının olduğu kapsülün çıkarılmasına yardım etti.90'lar ruhunu taşıyan kapsülde güneş enerjisiyle çalışan bir hesap makinesi, İngiliz madeni paralarından oluşan bir koleksiyon, bir dizi geri dönüştürülmüş kağıt ile Avrupa pasaportu bulunuyor.Kapsüle ayrıca gömüldüğü tarihi göstermek amacıyla o günün Times gazetesinin de konulduğu öğrenildi. O günün gazetesinin ilk sayfasında "İsyancılar yaklaşırken ABD Irak savaş uçaklarının talebini reddetti" ile "Pişmiş etler, Sovyet seçmenleri dışarı çıkardı" gibi haberlerin yer aldığı belirtildi.1991'de Great Ormond Çocuk Hastanesi'nde çalışan Janet Holmes, kapsülden çıkan şeyler arasında favorisinin cep televizyonu olduğunu söyledi. Jolmes "O zamanlar bu cihaz çok pahalıydı" diye hatırlıyor.Diana 1989'da hastanenin başındaki kişiydi ve kurumda tedavi gören çocukları düzenli olarak ziyaret etmesiyle biliniyordu.Kapsülden çıkarılan hesap makinesi.Kapsülün kutusuGeri dönüştürülmüş kağıtlarAğaç tohumları.Kar tanesi hologramlarıPrenses Diana Kimdir? 8 Eylül 2022 tarihinde Kraliçe II. Elizabeth’in hayatını kaybetmesi ile birlikte İngiliz kraliyet ailesi yeniden dünyanın gündemine oturdu. Bugün İngiltere tahtında oturan Kral III. Charles’ın ilk eşi ve çocuklarının annesi olan Prenses Diana ise belki de hiç gündemden düşmedi. Uzun süre önce şüpheli bir şekilde hayatını kaybeden Prenses Diana, İngiliz kraliyet ailesinin yüzü magazine dönük isimlerinden bir tanesiydi. 1 Temmuz 1961 tarihinde İngiltere’de dünyaya gelen Diana Frances Spencer, eski İskoçya Kralı II Robert tarafından kurulan Stuart Hanedanından bir ailenin üyesiydi. Hem anne hem de baba tarafından Birleşik Krallık soylusu olan Diana, aynı zamanda ünlü oyuncu Audrey Hepburn'ün kuzenidir. Beş kardeşin en küçüğü olan Diana’nın babası Edward John Spencer ile annesi Frances boşanınca babalarından ayrılarak Londra’ya taşındılar. 1975 yılında babası Lord, Diana ise Lady unvanını aldı. Babası daha sonra Raine Cartland ile evlenmiştir. Babasını ziyaret ettiği bir sırada Lord onun eve dönmesini engelledi yani Diana annesinden koparıldı. Frances Spencer pek çok dava açsa da kızını alamadı. Diana ise üvey annesini hiç sevmiyordu. Bu durum uzun yıllar böyle sürdü ancak ölümünden kısa bir süre önce hem öz hem de üvey annesiyle barıştı.Diana’yı tüm dünyanın sevdiği bir isim haline getiren aykırı özellikleri henüz çocuk yaşta başladı. Okulunda herkes tarafından seviliyordu ancak dersleri hiç iyi değildi. Ablası gibi gerçek bir Lady olarak davranması isteniyordu ancak Diana pek de oralı değildi. 1977 yılında İsviçre’deki Institut Alpin Videmanett'e gitmeye başladı. Institut Alpin Videmanett pek ona göre değildi, bu nedenle evine yani Londra’ya döndü. Babası burada 18 yaşındayken bir daire tuttu ve arkadaşlarıyla birlikte yaşamaya başladı. Yemek kurslarına ve Vacani's Dance Academy'ye gitti. Young England Kindergarten Hemşirelik Okulu’nda çalışmaya başladı. Sosyal ve hareketli bir hayatı vardı. Lady Diana veliaht prensle evlenerek Prenses Diana oluyor: O dönem 30 yaşında olan Prens Charles tahtın varisiydi ve bu nedenle bir önce evlenmesi yönünde baskılar vardı. Charles epey çapkın biri olduğu için aile araya girdi ve Stuart Hanedanının genç, güzel kızı Diana ile Charles’ın evlenmesine karar verildi. 24 Şubat 1981 günü resmen nişanlandılar. 29 Temmuz 1981 günü 30 yaşındaki Prens Charles ile 20 yaşındaki Lady Diana’nın St. Paul Katedrali'nde gerçekleştirilen düğünü milyarlarca kişi tarafından canlı olarak izlendi. Diana artık Kraliyet Altesleri Galler Prensesi olmuştur. Diana’nın babası bunun İngiliz kraliyet ailesine bir hizmet olduğunu söylüyordu. Diana, Charles için en doğru adaydı çünkü geleneklere göre Katolik Kilisesi’nden biri ile evlenemezdi. Protestan ve İngiliz Kilisesi’ne bağlı soylu bir aileden olması ise tam aranılan özelliklerdi. 20 yaşındaki dünyalar güzeli Diana’nın utangaç tavırları herkesin dikkatini çekmişti. Fakat bilinmiyordu ki Charles’ın gönlü Camilla Parker Bowles'daydı. Prenses Diana’nın üç kişilik evliliği: Prenses Diana İskoçya tatili sırasında hamile kaldı ve 21 Haziran 1982 tarihinde Prens William’ı doğurdu. 15 Eylül 1984 tarihinde ise Prens Harry dünyaya geldi. Prenses Diana, Harry’nin doğduğu gün için ‘evliliğimin bittiği gün’ diyor. Çünkü Prens Charles asla Diana ile iletişim kurmuyor, evli gibi davranmıyor, onu tanımaya çalışmıyordu; başkasını seviyordu. Diana evlilik stresi yaşadığı sırada bulimia hastası olmuştu ve berbat evliliği bu hastalığı daha da beter hale gelmişti. Charles’a rağmen bu evliliği ayakta tutmak için her şeyi yapıyordu ve prens oralı değildi. İkili en sonunda 1992 yılında evleri ayırdı. Prens Charles Highgrove’da bulunan evinde, Diana ise Kensington sarayında kalmaya başladı. Hala evli oldukları 1995 yılında Prenses Diana gizlice BBC muhabirlerine bir röportaj verdi. Tüm söylediklerinin yanı sıra "Bu evlilikte biz üç kişiydik, yani biraz kalabalıktı" cümlesi olay yaratmıştı. On milyonlarca kişinin izlediği röportaj sonrası hem kraliçe hem de başbakan artık boşanmaları gerektiğini söyledi ve 28 Ağustos 1996 tarihinde resmen boşandılar. Diana artık Kraliyet Altesleri Galler Prensesi değil yalnızca Galler Prensesi olarak anılacaktı ve eğer evlenirse bu unvan da elinden alınacaktı. Artık bekar bir kadın olan Prenses Diana’nın şüpheli ölümü: Hem Prens Charles’in hem de Prenses Diana’nın henüz evli oldukları dönemde bile evlilik dışı ilişkileri olduğu biliniyor. Hatta bunların pek çoğu magazine bile konu oldu. Boşandıktan sonraki dönemde Prenses Diana, Dodi Al Fayed isimli bir iş insanı ile ilişkiye başladı. Sonları birlikte oldu. 1997 yılında Prenses Diana ile Dodi Al Fayed Fransa’ya tatile gittiler. 31 Ağustos gecesi Fayed’in evine döndükleri sırada aracın şoförü farklı bir yola girdi. Araç, karanlık bir tünelde kaza yaptı. Henri Paul ve Dodi Al Fayed oracıkta öldü. Prenses Diana yaralıydı, iki saat boyunca kurtarılmaya çalışıldı ama en sonunda o da hayatını kaybetti. Prens Charles ve kardeşleri Prenses Diana’nın cenazesini alarak İngiltere’ye getirdiler. 6 gün resmi yas ilan edildi. Prenses Diana için dillere destan bir cenaze töreni yapıldı ve milyarlarca kişi tarafından canlı olarak izlendi. Gelin görün ki aradan uzun yıllar geçmesine rağmen bunun bir kaza mı yoksa bir suikast mi olduğu hala tartışılmaktadır.