Paris, dünya liderlerini ağırlıyor
Abone olParis, önemli bir buluşmaya evsahipliği yapıyor. Dünyanın tanımış liderleri, masaya oturacak ve AB Anayasası için görüşecek. Fakat şimdiden bazı pürüzler göze çarpıyor.
Paris, önemli bir buluşmaya evsahipliği yapıyor. Almanya
Başbakanı Gerhard Schröder, Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac,
Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İspanya
Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapatero Paris'te biraraya geliyor.
Lisa Huth'un haberi... AB Anayasası bu akşam Schröder, Chirac,
Putin ve Zapatero'nun yapacağı zirvenin kuşkusuz en önemli gündem
maddesi olacak. Almanya'da Federal Meclis Avrupa Anayasası'nı 12
Mayıs'ta oylayacak. Bu tarihin seçilmesinin özel bir nedeni var.
Almanya'dan Anayasa ile ilgili çıkacak olumlu kararın, Fransa'da 29
Mayıs'ta yapılacak referandumu etkilemesi hedefleniyor. Ama
Fransızlar'ın Almanya'yı izlemesi olasılığı düşük. Son kamuoyu
araştırmasına göre "hayır" oyları öne geçti. Ancak bir de
"kararsızlar" var. Kararsızların oyları yüzde 53 ile, evet ve
hayırcılardan daha yüksek. Fransızlar'ın, Avrupa Anayasası'na
"hayır" demesinin Avrupa'da kriz yaratması bekleniyor. Çünkü
Anayasa tüm üyelerin onaylaması sonucu yürürlüğe girebiliyor.
Fransa'daki tartışmalarda Avrupa Anayasası'ndaki ilkelerden çok
AB'nin uygulamaları tartışılıyor. Son olarak AB'nin iç pazardan
sorumlu eski üyesi Frits Bolkestein'ın AB ülkelerinde hizmet
sektöründeki çalışma koşullarıyla ilgili yayınladığı "Bolkestein
Genelgesi", Fransız halkını fena halde öfkelendirdi. Çünkü
genelgeye göre, Fransa'da yaşayan Polonyalı bir işçi Fransa
yasalarına göre değil Polonya toplu sözleşme ve yasalarına göre
çalışabilecek. Birçok Fransız, bu tür uygulamalara olanak tanıyan,
Avrupa Birliği'ni haklarını kısıtlayan bir kurum olarak algılıyor
ve bu tepkisini Anayasa konusunda gösteriyor. Kriz odakları da
gündemde Zirvenin ikinci önemli konusu kuşkusuz uluslararası kriz
odakları. Yani Ortadoğu, İran, Irak ve Afganistan. Zirveye
katılacak ülkelerden İspanya Irak Savaşı konusunda politika
değiştirmesiyle tanınıyor. Muhafazakar eski Başbakan Aznar Bush'a
destek vererek Irak'a savaş açılmasını istemiş, halkın tepkisini
çekmişti. Geçtiğimiz yılın 11 Mart'ında ise İspanya'da düzenlenen
bombalı saldırıları ETA'nın üzerine yıkmak istemesi sonrasında
seçimlerde iktidardan düştü. İktidara Sosyalist Zapatero,
hükümetinin gelmesinden bu yana da İspanya'nın Fransa, Almanya ve
Rusya ile ilişkileri düzeldi. Zapatero'nun bugünkü zirveye davet
edilmesi, bunun bir göstergesi. Dört politikacı uyguladıkları
uluslararası politikanın birbirine yakın olmasına çalışıyor. Bu,
İran'ın nükleer programları sorununda da görüldü. Bu sorununun
nasıl çözümleneceği konusunda bu ülkelerle ABD arasında görüş
ayrılığı yaşandı. Avrupa ülkeleri ile Rusya diyalog isterken,
İran'a daha sert davranılmasını istedi. Rusya ile ilişkiler
Fransa'nın zirveden beklentisi, Rusya ile üç Avrupa ülkesi arasında
istikrarlı bir ilişki kurulması. Fransız diplomatlar, Rusya'da
demokraside eksiklikler olduğunu söylüyor ve buna örnek olarak
basın özgürlüğünün kısıtlanmasını, enerji firmalarının
kamulaştırılması sürecini ve Çeçenistan savaşını gösteriyor. Bu
konuların 10 Mayıs'taki AB-Rusya zirvesinde de gündeme gelmesi
bekleniyor. Rusya'nın zirveden beklentisine gelince... Kremlin
AB'nin lokomotifi sayılan ülkelerle yakınlaşmayı istediğini
söylüyor. Bu açıklamayla Fransa, Almanya ve İspanya ile yakınlaşma
isteği dile getiriliyor. Kaynak : Deutsche Welle