Para yok o yüzden ihracatta yok!
Abone olTürkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı ihracattaki finansman sıkıntısı yüzünden ciddi bir azalma olduğunu belirtti...
Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV),
ihracattaki düşüşte finansman sıkıntısının etkili olduğunu, gerekli
önlemler alınıp finansman sıkıntısı engellenebilseydi 2009 yılında
5 milyar dolar daha fazla ihracat yapmanın mümkün olabileceğini
açıkladı.
TEPAV Ekonomi Politikaları Analisti Sarp Kalkan ile Araştırmacılar
Hasan Çağlayan Dündar ve Ayşegül Dinççağ tarafından yazılan
''Türkiye'de Dış Ticaret ve Dış Ticaret Finansmanı:
İhracattaki Düşüşte Finansman Sıkıntısı Ne Kadar Etkili?''
başlıklı politika notu yayımladı.
Politika Notu'nda dış ticaretteki ve dış ticaret finansmanındaki
son dönem gelişmelerin izlenebilmesi amacıyla TEPAV tarafından
Türkiye'nin en büyük 1,000 ihracatçı kuruluşu arasından 40 şirkete
ve dış ticaret finansmanına aracılık yapan 5 mevduat bankasına
Nisan 2010;da uygulanan anket sonuçları değerlendirildi.
2009 yılında kriz öncesine göre ihracatın yüzde 25, ithalatın yüzde
33 oranında daraldığına dikkat çekilen Politika Notu;nda ,
''Krizin dış ticaretimiz üzerindeki etkisi yıkıcı
olmuştur'' denildi.
Değerlendirmede, 2009 yılında akreditif finansmanındaki daralmanın
ihracattaki daralmanın iki katına yaklaştığına dikkat çekilerek, şu
ifadelere yer verildi:
''Bu da önemli miktarda ihracat potansiyelinin
kaybedilmesine neden olmuştur. Örneğin, akreditif finansmanında
diğer finansman yöntemlerindekine benzer bir daralma yaşanması
sağlanabilseydi, 5 milyar dolar (2009 yılı ihracatının yüzde 5;i)
daha fazla ihracat yapmak mümkün olabilecekti. Benzer bir durum
ithalat finansmanında da gözlenmektedir. İthalatımızdaki yüzde
30'luk daralmaya rağmen akreditif finansmanındaki daralma yüzde 39
düzeyinde gerçekleşmiştir. Bu durum dış ticaretteki daralmada
küresel talebin düşmesinin yanında dış ticaretin finansmanındaki
sıkıntıların da önemli bir etken olduğunu
göstermektedir.''
İHRACATTA DÜZELME BEKLEYEN ŞİRKET ORANI YÜZDE
15
Anket sonuçlarına göre, krizin üzerinden geçen 1,5 yıla rağmen,
şirketlerin yarısından fazlasının ihracatında kısıtlanma hissetmesi
ve 2010 yılında kriz öncesi ihracat rakamlarını yakalamayı bekleyen
şirket oranının yüzde 15 olduğuna dikkat çekilen değerlendirmede,
bu sonuçların ihracatçıların sorunlarının ne derece önemli olduğunu
gösterdiği belirtildi.
Ayrıca, finansman eksikliğinden ve maliyetinden dolayı ihracatını
erteleyen ve iptal eden şirketlerin yüzde 5'in üzerine çıkmasının,
finansman sıkıntısının ihracatı daraltıcı etkisine bir diğer önemli
göstergesi olduğu kaydedildi.
DIŞ TİCARETE İLİŞKİN FİNANSMAN İMKÂNLARI VE SİGORTA
MEKANİZMASI GÜÇLENDİRİLMELİ
Değerlendirmede, Türkiye'nin dış ticaretini olumsuz yönde etkileyen
en önemli faktörün küresel talep yetersizliği olduğunun altı
çizilerek, şöyle devam edildi:
''Ancak, ticaretin finansmanından kaynaklanan problemler de
ihracatı kısıtlayıcı etki göstermektedir. Kriz döneminde bankaların
ihracat kredisi kullandırırken aradıkları standartları yaşanan
likidite sorunundan dolayı sıkılaştırdıkları, ancak likidite
koşullarındaki iyileşmeye rağmen koşulların gevşetilmediği
gözlenmektedir. İhracatın yeniden artış trendine gireceği
önümüzdeki dönemde finansman olanaklarının genişletilmesi oldukça
önemlidir. Özellikle yeni pazarlara giriş sürecinde ihracat sigorta
mekanizmalarının geliştirilmesi gerekmektedir.''