Özgür basının yasakları
Abone olYeni tasarı bugüne kadar ki en olumlu tasarı olmasına rağmen, basın özgürlüğü engellerini kaldırmıyor.
Sabah Gazetesi'nin haberine göre, Türkiye'nin demokratikleşme
sürecindeki en önemli mihenk taşı hiç kuşkusuz basın özgürlüğü...
İlk bakışta sadece basın sektörünü ilgilendiren bir sorun izlenimi
veren bu konu, aslında halkın haber alma, düşünce ve düşünceyi
ifade etme özgürlüğünden başka bir şey değil. Dolayısıyla
yedisinden yetmişine, zengininden fakirine, okumuş okumamış tüm
Türk vatandaşların gündelik hayatını yakından ilgilendiriyor. Basın
özgürlüğü açısından, her zaman AB'nin kara listesinde bulunan
Türkiye; bugünlerde AB'ye uyum açısından önemli bir kavşağı dönmeye
hazırlanıyor. Anayasa'nın 28'inci maddesinde "Basın hürdür sansür
edilemez" sözüne karşın bugüne kadar sansürcü anlayışla oluşturulan
Basın Kanunu bir yenisiyle değiştirilmek üzere... TCK İLE YAKINDAN
İLGİLİ Başbakanlık tarafından hazırlanan yeni basın kanunu
tasarısı, TBMM Adalet Komisyonu'na gönderildi. Komisyon Başkanı
Köksal Toptan, tasarının komisyona yeni geldiğini, henüz bir işlem
yapmadıklarını; önümüzdeki günlerde gündemin uygun olduğu bir
zamanda tasarıyı ele alacaklarını söylüyor. Basınla ilgili
düzenlemelerin pek çoğunun TCK ile yakından ilgili olduğunu
vurgulayan Toptan, "Bu nedenle komisyon olarak önceliği TCK'ya
veriyoruz. Ancak bu halde yeni TCK ile yeni Basın Kanunu'nu uyumlu
bir hale getirebiliriz. Tasarıyı son haliyle ele aldığımızda bütün
basın kuruluşlarını, örgütlerini ve temsilcilerini komisyona davet
ederek, onların da görüşlerini alacağız. Sonrasında raporumuzu
hazırlayacağız" diyor. Aslında basın kanununun yenilenmesine
ilişkin girişim, geçtiğimiz yıl başlatılmıştı. Devlet Bakanı Beşir
Atalay tarafından getirilen ilk tasarı kamuoyundan ve özellikle
basın örgütlerinden yoğun eleştiri almıştı. Tasarı üzerinde
değişiklikler yapılarak komisyona gönderildi.