O hakimin eşi Ağcanın avukatı çıktı
Abone olAbdi İpekçi'nin katili ve Papa suikastı hükümlüsü Mehmet Ali Ağca'nın tahliyesinin ardından çarpıcı bir ayrıntı ortaya çıktı.
Gazeteci-yazar Abdi
İpekçi'nin katili ve Papa suikastı hükümlüsü Mehmet Ali Ağca'nın
tahliyesinin ardından, 3'ü eski 1'i yeni dört çarpıcı ayrıntı
ortaya çıktı.
Ağca'nın 2006'daki yanlış tahliyesindeki ilginç ilişki, tahliye
sonrası bir günlük askerlik yaşamı, yeniden tutuklanmasına kadar
geçen 8 karanlık günün sırrı ve şimdi yaptığı yurtdışı çıkış
hazırlıklarının detaylar açıklandı:
HÂKİMİN KOCASI AVUKATI: Ağca 12 Ocak 2006'da
yanlış tahliye olduğunda, bu kararın verilmesinde itiraz üzerine
son sözü Kartal 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi verdi. Mahkeme heyetinde
Neslihan Aboşoğlu da bulunuyordu. Hâkimin eşi Yılmaz Aboşoğlu da o
dönemde Kartal Cumhuriyet Savcısı olarak görev yapıyordu. Yılmaz
Aboşoğlu, Ağca'nın tahliye sürecine savcı olarak müdahil olmadı,
yani mütalaa vermedi, görüş bildirmedi. Ancak Yılmaz Aboşoğlu kısa
süre sonra savcılıktan istifa ederek İstanbul Barosu'na kayıtlı
serbest avukatlık yapmaya başladı.
YARGITAY'A ATAMA
Yılmaz Aboşoğlu yıllar sonra önceki gün kamuoyunun karşısına bu kez
Ağca'nın avukatı olarak çıktı. Ağca'nın ailesi, Ankara Barosu
avukatlarından Hacı Ali Özhan'ı azlettikten sonra Yılmaz
Aboşoğlu'na vekalet verdi. Aboşoğlu da Ağca'nın önceki günkü
tahliye sürecini yöneten iki avukattan biri oldu.
TESADÜFÜN BÖYLESİ: Ağca 2006'da tahliye olurken birçok
mahkemede farklı işlemler yapılmıştı. Bu mahkemelerden biri de
Üsküdar 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ydi. O dönemdeki Yargıtay 1'inci
Ceza Dairesi'nin kararına göre, Üsküdar 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi,
Ağca'nın cezalarını toplarken yanlışlık yapmıştı. Yargıtay'ın
bozduğu bu kararı veren mahkemenin başkanlığını Meryem Üstüner
yapıyordu. Üstüner'in yolları önceki gün tesadüfen Ağca ile bir kez
daha kesişti. Ağca tahliye olduğu ve lüks oteline çekildiği
saatlerde, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nda da (HSYK) uzun
süredir kriz olan Yargıtay üyeliği seçimleri vardı. HSYK
çalışmalarını geç saatlerde tamamladı ve Yargıtay'a seçilen 34
hâkim arasında Meryem Üstüner de yer aldı.
KARAVANA YEDİ
BİR GÜNLÜK ASKERLİK, DUHULÜ 12 OCAK: Ağca önceki gün
tahliye edildikten sonra en çok çürük raporu alarak askerlikten
kurtulması konuşulmaya başlandı. Ağca'nın Sincan F tipi
Cezaevi'nden çıkıp doğrudan askerlik şubesine gitmesi gerekirken,
GATA'ya götürüldü. Ağca'nın bu tercihinde 2006'da yaşadığı,
bilinmeyen ilginç bir detay etkili oldu. Ağca'nın yanlış tahliye
edildiği 12 Ocak 2006'da Tuzla Piyade Okulu'nda askere alındığı
ortaya çıktı. Ağca burada sadece gün içinde kaldı, bir kez karavana
yedi, avukatlarının imzalı taahhüt vermeleri üzerine kışladan
çıktı. Bu bilgiyi doğrulayan eski avukatı Mustafa Demirbağ o günü
şöyle anlattı: "Biz o gün elimizi kolumuzu sallayarak gideceğimizi
düşünürken birden Pendik Askerlik Şubesi'ne götürüldük. Buradan da
doğrudan Tuzla Piyade Okulu'nda askere aldılar. Biz hemen ilgili
makamlara itiraz ettik ve sağlığının elverişli olmadığını savunduk.
Bunun üzerine de aynı günün akşam saatlerinde Haydarpaşa GATA'ya
sevk edildi ve bilinen malum askere elverişsizlik kararı
verildi."
KARANLIK GÜNLER 8 GÜNÜN SIRRI: "Ağca yanlış tahliye
edildiği 12 Ocak 2006'dan sonra bu yanlışlığın ortaya çıkıp yeniden
tutuklandığı 20 Ocak 2006'ya kadar ne yaptı, nerde yaşadı?" Bu
sorunun cevabı hep karanlıkta kaldı. Demirbağ, Ağca'nın 8 gününe
ilişkin şu iddialarda bulundu: "İlk üç günü askeriye ve GATA
arasında geçti. Hattâ biz GATA'dayken, CHP lideri Deniz Baykal bile
'Ağca ve avukatı yurtdışında' diye açıklama yaptı. Biz bu
açıklamayı Haydarpaşa GATA'da televizyondan duyduk. İlk 3 gün benim
evimdeydi. O dönemde gazeteciler, televizyoncular, herkes ulaşmaya
çalışıyor, 'yurtdışına kaçıralım' gibi işgüzar tekliflerde
bulunanlar bile oldu. Sonra benim ev bir şekilde tespit edilince,
bir arkadaşımdan rica ettim ve onun evine götürdük. Burada da 5 gün
kaldı ve sonra yeniden tutuklandı. Bu evde de ben, Ağca ve kardeşi
Adnan Ağca vardı. Yargıtay'ın 'yanlış tahliye edilmiştir' kararını
da bu evdeki televizyondan duyduk."
ŞİFRENİN ŞİFRESİ: Ağca, Ankara Sheraton Oteli'ne
yerleştikten sonra internete girmek için şifre istedi. Ağca'nın bu
şifreyi pasaport işlemleri ve ABD ile İspanya'daki televizyon
kuruluşları ile yazışmak için aldığı ortaya çıktı. Ağca'nın yakın
çevresi, özellikle ABD ve İspanya'dan gelen televizyon yayınına
çıkma tekliflerine, "Olay daha çok sıcak. Hem şimdi pasaport sorunu
var. Birkaç gün bekleyin" yanıtını verdi. (Sabah)