Yüksek ateş insanda havale, sayıklama, halisünasyon gibi yan
etkilere neden olur.
Muhalif medya da seçimden sonra kendini 49,5 derece
ateşle acilde buldu.
Ee bu ateş bu kadar yüksek olunca, mevzu bazılarında bilinç
kaybına kadar gitti.
Seçimden sonra, hem geneksel medyada hem sosyal medyada AK Parti
karşıtlarının yazdıklarını okuyunca bi tuhaf oldum.
100 kelimeyle düşünen insanlar, 1000 kelimeyle
düşünenleri yendi. Aptallığa hizmet eden tv'leri kutlarım.
Cehaletin öldürdüğünü göreceğiz. Mine Kırıkkanat
Derin hayal kırıklığı içinde öfke saçanları mı arasınız,
küsenleri mi? Hızını alamayıp millete yine aptal demeye
getirenleri mi? Hatta getirmekle uğraşmayıp doğrudan aptal
diyenleri mi?
Kıvırtmalar, iç muhasebeler, muhalefete saydırmalar, yüzyıllık
tarihi tornistan dersini bir çırpıda veren Özkök'ler falan...
Ne ararsanız hepsi var.
Yüzde 50'lik hezimetle yıllardır
AKP dediği partiye AK Parti diyenler bile
var. O derece yani.
Bazıları aldığı darbeler sonucu artık acı falan hissetmez hale
gelmiş. Baktı savurduğu yumruklar ne yapsa havada kalıyor, bari
gidip çiçek falan yetiştireyim moduna geçmiş.
Bu ülkeye ve bu hayata dair hiçbir şeyin, hiçbir
zaman benim dilediğim gibi olmayacağını biliyor, artık bundan acı
duymuyorum. Zeki Demirkubuz
Meşhur Rocky filminde, Rus boksörden aldığı sert darbelerden
sonra, kan revan içinde ringde sallanan Rocky'nin "acı yok
acı yok" diye kendini gaza getirmesi geldi aklıma.
Tabi film bu, Rocky sonunda indiriyor rakibini.
Bizde ise yumruk milletten gelince nereye indiriyorsun?
"Acı yok acı yok" diye söylendiğinle kalıyorsun işte.
Bir de ülkeyi terk etme modası başlamış.
Bunlar için 4 gündür fonda Ahmet Kaya'dan "Kafama sıkar
giderim" şarkısı çalıyor.
Ve bütün bunlar, toplumun bir kısım yazar, çizer tayfası,
gazetecileri tarafından icra ediliyor.
Sen bu ülkede senelerdir "göbeğini kaşıyan
adam" diyerek burun kıvırdığın milleti, hala AK
Parti'ye oy verdi diye küçümsemeye devam edersen,
Her yenilginin ardından, nedenini hiç sorgulama zahmetinde bile
bulunmadan "oslondo onlor yonoldo boz kozondok"
diyerek kendini kandırmayı seçersen,
Bulduğun ilk fırsatta tepesine çökmekten geri durmazken,
kazandığını gördüğünde kıvırmayı yeğlersen,
"80'de askeri darbeden bugüne ödediğim bütün
bedellere rağmen Türkiye'yi terk etmeyen ben, git-tiimm!!! Yılmaz
Odabaşı
Senin gibi düşünmeyen bir yüzde 50'ye "bu milletten bi
cacık olmaz" deyip hıyarlık edersen,
Her şeye rağmen inandıkların uğruna, onurlu bir savaş vermek
yerine, "bu ülkede yaşanmaz artık" diyerek
sıvışmayı tercih edersen,
Millet de arkandan "Nereye gidiyorsunuz? Daha karpuz
kesecektik" der.
O kadar...
BAHÇELİ BİR DE NAYIR'I
DENESİN
MHP'nin seçimden büyük bir kayıpla çıkması, Meclis'te HDP'nin
gerisinde kalması falan Devlet Bahçeli'yi çok etkilememiş
anlaşılan.
Dün akşam Twitter'dan özellikle istifa çağrılarına esti
gürledi.
"Hayırcı" tavrının neye mal olduğunu farketmemiş ki
"Bugün olsa yine hayır derim. Koalisyona neden 'hayır'
dediğimizi iyi anlatamadık, sıfırdan
başlayacağız" dedi.
Sayın Bahçeli bu defa bir değişiklik yapıp "hayır" yerine
Cüneyt Arkın'ın meşhur "nayııır"ını denesin.
Belki tutar...