Geçenlerde bir zat çıktı ve “genç kaynana şehvet uyandırır”
dedi. Din adamı denilen kişiler böyle tuhaf açıklamalar yaparsa,
başkaları neler söylemez!
Kişinin ağzından çıkanı tartması gerekir. Söylediklerinin akla
ve mantığa uygunluğunu kontrol etmesi, ona göre sarf etmesi
gerekir.
Genç kaynana neden şehvet uyandırsın? Bu tamamen kişinin
zihniyetiyle ilgilidir. Öyle ki, ahlak ve faziletten yoksun
kişilerin şehvetine göre hareket edilmez.
Açıklamanın yanlışlığını bir de şu şekilde ifade etmek isterim.
Basit bir matematik hesapla…
Kızların erkenden evlendirilmesini savunan birçok insan yok mu?
Var elbette. Hatta belki de yukarıdaki tuhaf cümleyi kuran kişi de
bunu savunuyor. O halde ortada bir çelişki var. Erken evlendirilen
kız, genç kaynana olur.
18 yaşında evlenen birini düşünelim. Bir sene sonra yani 19
yaşında bir kız annesi olsun. Onun da kızını 18 yaşına geldiğinde
evlendirdiğini düşünelim. Dolayısıyla kendisi 37 yaşında kaynana
olacak.
O zaman ne yapmak lazım? Ya kızlarımızı erken evlendirmeyelim ya
da bunun gibi yersiz, akla ve mantığa aykırı açıklamalara kulak
asmayalım. Sanırım ikincisi daha doğru olur.
***
Ülkelerin karşılıklı iyi niyeti
esastır…
Afrin ile ilgili sürekli bir şeyler söyleniyor, yazılıyor,
çiziliyor. Konuyla ilgili görüşlerimi daha önceki yazılarımda ifade
etmiştim. Bugün farklı bir açıdan da konuyu ele almak istedim.
ABD Dışişleri Bakanı Tillerson, yarın Ankara’ya gelecek. Bu
görüşmede tabi ki Afrin konuşulacak. Lakin sonuç çıkar mı
bilmiyoruz?
Muhakkak bizi yatıştırmak için bir şeyler söyleyecektir. Ancak
Tanzimat Döneminin değerli yazarlarından olan Ziya Paşa’nın çok
güzel bir sözü var: “Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz.”
İcraat lazım, laf-söz değil.
Aslında ABD ile ilişkilerimizin tekrar normale dönmesi için
gereken şey çok bariz. ABD’nin PYD/PKK terör örgütüne yardım etmeyi
kesmesi gerekir. Bu tabi ki ilk etapta yapılması gereken şey. Daha
sonrasında ise bir müttefikimiz olarak samimi adımlar atması
lazım.
Ülkelerin birbirleriyle ilişkilerini dizayn ederken ön planda
tutması gereken şey iyi niyettir. Hele ki sözü edilen iki ülke
müttefik ise bu husus çok daha önemli.
Fakat Pentagon’un 2019 yılı için hazırladığı bütçe tasarısında
PYD/PKK terör örgütüne 550 milyon dolar ayırdığını görüyoruz. Bu
şartlar altında ne iyi niyetten bahsedilebilir ne de
uzlaşmadan.
Şüphesiz ki işlerin daha da karışması ve geri dönülmez bir
noktaya gitmesini kimse istemez. Ancak bir şeyler yapması gereken
taraf ABD, biz değiliz.
Sağlıcakla kalın…