Müzik, sadece; “sanat” değil, “bilim” ise, ciddi olunmalıdır…

Göktan AY goktanay57@gmail.com

Bildiri başlıklarındaki yanlışlara  devam ediyoruz..

1/ “Türk müziğinde kadın besteci olmak; Kütahyalı Nilüfer Özkan örneği.”

Başlığı okuyunca, “kadın besteci olmak çok zor ve sorunlu” ve  örnek olarak ta “çok çekmiş Nilüfer Hanım anlatılacak” galiba diyorsunuz.. Ama, bildiride kadın bestecilerden birisi anlatılacak gibi. O zaman, “Türk müziğinde bir kadın besteci; Kütahya’lı Nilüfer Özkan” desenize!..

2/  “Müziğin metalaşmasının alternatif bir görünümü olarak Fullmoon müzik olayı örneği”

Başlıkta; nokta, virgül yok. Meta: “satılmak amacıyla üretilen, alınır satılır mal, ticaret malı” demektir. Fullmoon müzik olayı; “İzmir sınırları içerisinde yapılan, amatör müzik gruplarının kendilerini göstermesini sağlayan bir çeşit müzik festivalidir” Bir tanıtım bildirisi, akademik bildiri olmamalıdır.

3/ “Kütahya Boşnak kültürü ve müzikal özelliklerinin betimlenmesi”

Geçtiğimiz yazımda benzer bildiriyi eleştirmiştim. Burada, yazar “betimlemenin” tanımını bilmiyor ki kullanmış: “Betimleme veya tasvir, kelimelerle resim çizme sanatıdır. Betimlemede amaç, anlatılan varlık ya da nesneyi okuyucunun hayalinde canlandırabilmesini sağlamaktır.” Oysa; “Kütahya Boşnak kültürü ve müzikal özelliklerinin belirlenmesi/analizi” doğru Türkçe  olurdu.

4/ “Sistemci okul ve Anadolu Edvarlarından günümüze makam müziğinde ezotorik ve rasyonel düşünce”

Başlıkta; nokta, virgül yok.

Sistemci okul; “Urmevî-Merâgî Sistemi. Musikimizi nazariyat alanında ilk defa sistematik bir incelemeye alan okul bu okuldur.”

Edvar; kelime anlamı ile “devirler” demektir. Tasavvuf’ta ise; "Allah'tan gelip ateş, hava, toprak ve su evrelerini geçerek fenafillah bulup yine Allah'a erme" anlamında kullanılır.

Ezoterizm; “asıl gerçeklerin yalnızca anlayabilecek yetenek ve bilgide olanlara bildirilebileceği görüşü üzerine temellenen bir öğreti sistemidir.”

Başlıkta birçok bilgi verileceği belli edilmiş. “Bu sistem anlatılacak ve karar dinleyenlere bırakılacak, yani bildiri sahibi bir yönlendirme yapmayacak” gibi duruyor!.. Oysa?...

5/ “Hızır Bin Abdullah’ın müzik ve insan ilişkisine şahsi yaklaşımları”

Yapılan araştırmalarda 1430'lu yıllarda adını duyuran Hızır B. Abdullah'ın yaşamına ait fazla bir bilgi bulunmamaktadır. İstanbul Medeniyet Ün. akademisyeni Doç.Dr. Recep Uslu’nun bu konuda güzel bir çalışması vardır:

İnşallah bildiri sahibi bu çalışmadan dipnotlarda/kaynaklarda bahsetmiştir, yoksa eksik kalmış demektir. Başlık; “Hızır Bin Abdullah’ın müzik ve insan ilişkisine yaklaşımları” olmalı, “şahsi” kelimesi kaldırılmalıdır. İnşallah, sunulan “yaklaşımlar önemli ve yararlı” olmuştur.

6/ “İnsan yaşamında müzik ve Antroposen”

 Antroposen, “insan çağı” da denilmektedir, “insanoğlunun dünyaya olan etkisinin en üst düzeye çıktığı Sanayi Devrimi'nden bugüne olan süreçtir.” Başlıktan müzikle ilgili yeni bir şey alınamayacağı, bulgulara yer verilemeyeceği anlaşılmaktadır. Bu konu; akademik bir bildiri olmamalıdır.

7/ “Caz, Klasi̇k ve Etni̇k Müzi̇ği̇ Gi̇tarda Buluşturan Bi̇r Besteci̇: Dusan Bogdanovi̇c”

Bu başlıktan çıkarım ne olacak? Bu ilk defa yapılmıyor ki?

8/ “Kadi̇m Veri̇lerden Hareketle Anadolu'daki̇ Di̇şi̇l Toprak Algısının Müzi̇kteki̇ Görünümü Üzeri̇ne Bi̇r Kültür Anali̇zi̇: “aşık Veysel Şatıroğlu Örneklemi”

“Başlangıcı olmayan, eski, ezeli” anlamlarına gelen kadimi biliyoruz da, “Kadim verileri”ni bilmek isteriz. “Dişil toprak” ne demek bulamadık!..Nereden bulmuş merak ettik. “Di̇şi̇l Toprak Algısının Müzi̇kteki̇ Görünümü” nü de anlayamadık!.. Ayrıca, Aşık Veysel’i anlatmak için bu kadar dolambaçlı ve ilgisiz kelimelere gerek yok ki? “Bir kültür analizi: Aşık Veysel…”

Kısaca işimiz gerçekten zor!..

Her Şehirde Sokak Hayvanları’nın Yardıma İhtiyacı Var…

Maçka Demokrasi parkında bir grup öğrenci kedi ve köpek mamaları alarak şu sıralar canice öldürülüp zulme maruz kalan sessiz meleklerimiz için farkındalık yaratmak istediler.

Mamaları Maçka parkının çeşitli yerlerine bırakan gençler küçük dostlarımızın karınlarını doyururlarken aynı zamanda sadece yemeğe değil sevgiye de muhtaç olduklarını göstermek adına çevredekilerden onlarla birlikte küçük dostlarımızı sevip oynamalarını rica ettiler.

İstanbul’da sokak hayvanlarına yönelik duyarsızlık sonucunda dışarıda çok sayıda aç ve yardıma muhtaç hayvan var.

Sapanca’da kenelerin fazla olması nedeniyle hayvanlarda kenelerin artması ve bu kenelerin hayvanlara zarar vermesi sonucunda ciddi hastalıklar oluşuyor.

Küçük dostlarımıza yönelik adımlar atılmalı. Gerek barınma gerek sağlık anlamında daha duyarlı olunmalı.

Sokak hayvanlarının rahat ve sağlıklı yaşamaları için duyarlı davranılıp gerekli mercilere ulaştırılması gerekiyor..

Kediler ve köpekler için dışarıya bir kap su ve mama koyarsanız onların yaşamalarına bir katkıda bulunabilirsiniz.

Bu haberi hazırlayan Sakarya Üniversitesi Halkla İlişkiler bölümü öğrencisi Hakan Yaylacı ve Medya İletişim öğrencisi Büşra Çetin’in Change.org’da başlatmış olduğu küçük dostlarımız için Sizde İmzalayın adlı kampanyaya destek vermenizi rica ediyoruz. http://chng.it/bgq27Qtwm9

Birlik olursak sokak hayvanlarını koruyabiliriz.