Mutlu'dan duygusal toplantı
Abone olMilli Halterci Halil Mutlu, kendisiyle ilgili ortaya atılan doping iddialarıyla ilgili bir basın toplantısı düzenledi. Duygulandığı gözlenen Halil Mutlu gözyaşlarına hakim ol
Dünya ve Olimpiyat Şampiyonu milli halterci Halil Mutlu, hayatı
boyunca doping kullanmadığını belirterek, "Doping kullanmak vatana
ihanettir. Kendimden eminim, ülkeme asla ihanet etmedim" dedi.
Küçüğünden büyüğüne herkesten şüphelendiğini ifade eden Mutlu,
artık çayını bile çaycıdan istemediğini, kendisinin doldurduğunu
söyledi. Bulgaristan'ın başkenti Sofya'da geçen ay yapılan Avrupa
Halter Şampiyonası'nda 3 altın madalya kazanan ancak doping
kontrolü sonrası (A) numunesi pozitif çıkan Dünya ve Olimpiyat
Şampiyonu milli halterci Halil Mutlu, TSYD Ankara Şubesi'nde
Türkiye Halter Federasyonu Başkanı Hasan Akkuş ve doktoru Kaya
Livanelioğlu ile bir basın toplantısı düzenledi. 22 yıldır halter
sporunun içinde olduğunu ifade eden milli halterci Halil Mutlu,
doping olayından sonra her kesimden destek aldığını belirterek,
kendisine güvenenlere teşekkür etti. Böyle birşeye alet
olmayacağını herkesin çok iyi bildiğini belirten Mutlu, olaydan
sonra evine kapandığı şeklindeki haberlerin de doğru olmadığını
kaydetti. Bulunduğu yerin evi değil halter salonu olduğunu belirten
Mutlu, "Benim ilk evim her zaman halter salonudur" diye konuştu.
Şampiyonada müsabakalar öncesinde iğne vurulduğu haberlerini de
yalanlayan Mutlu, "Müsabakalardan önce sadece ağrı kesici aldım.
Doktor Savaş Ağaoğlu, bana ağrı kesicinin doping maddesi
içermediğini söyledi. Bir Türk sporcusuyum ve bana büyük imkanlar
sağlayan Türkiye'ye en iyi şekilde hizmet etmek için çalışıyorum.
Böyle bir maddeyi kullanacak kadar salak değilim" dedi. "YAPACAK
OLSAM EN ZOR ANLARIMDA YAPARDIM" Basın toplantısı sırasında
konuşurken gözyaşlarına hakim olamayan ve konuşmakta güçlük çeken
milli halterci Halil Mutlu, "Her zaman yüzüm gülüyor, ama içimde
fırtınalar kopuyor. 1.5 yıllık bir sakatlık dönemi geçirdim ve
halterden uzak kaldım. Zirveye çıkmak bir yana haltere dönmemi bile
engelleyecek bu sakatlıktan sonra yeniden şampiyonluklar kazandım.
2003 yılındaki Avrupa Şampiyonası öncesinde 15 gün arayla 28
yaşındaki yengemi ve 31 yaşımdaki ağabeyimi kaybettim. Buna rağmen
şampiyonaya katılarak altın madalya kazandım. Yemin ederim ki ben
bu illeti hayatım boyunca tanımadım. Yapacak olsaydım, o zor
anlarımda yapardım. Ben bu spora 22 yılımı verdim. Ben kendimden
eminim. Doping kullanmak ülkeye ihanettir. Ben ülkeme asla ihanet
etmedim. Devletimin yüz akı olmak için bu mücadeleyi veriyorum.
Uluslararası platformda devletimin yüzünü kızartmak istemem" diye
konuştu. Kendisinden alınan ikinci numunenin temiz çıkacağına
inandığını ifade eden Mutlu, bir suçlama ile karşı karşıya olduğu
için eşofmanını çıkardığını, aklanıncaya kadar da eşofmanını
giymeyeceğini belirtti. Mutlu, aklandıktan sonra eşofmanını giyerek
Türk bayrağını yeniden en yükseklere taşıyacağına söz verdi.
Açıklamalarının sonunda basın mensuplarının sorularını cevaplayan
Mutlu, Uluslararası Halter Federasyonu (IWF) Asbaşkanı Naim
Süleymanoğlu'nun 6 ay ceza alabileceği yönündeki açıklamalarının
hatırlatılması üzerine, Naim Süleymanoğlu'na sitemde bulunarak,
"Ben Naim Süleymanoğlu'ndan 'kendimden ne kadar eminsen ondan da o
kadar eminim' demesini beklerdim" diye konuştu. "ARKADAŞLARIMA OLAN
GÜVENİM AZALDI" 1994 yılındaki Dünya Şampiyonası sonrasında
katıldığı tüm organizasyonlarda birinci olduğunu hatırlatan Mutlu,
"Neden böyle birşey yaşadığımı ben de sorguluyorum. Her gittiğim
yarışmada doping kontrolüne gireceğimi biliyorum, çünkü her
yarışmada yerim birincilik kürsüsü. Bunu bile bile doping maddesi
kullanmam düşünülemez. 62 kiloda katıldığım Bulgaristan'daki Avrupa
Şampiyonası'nda daha önce 56 kiloda yarışırken kaldırdığım 140
kiloyu kaldırdım. Doping kullanmam halinde bu kilonun daha fazla
olması gerekirdi. Bu suçun savunması yok, kimseyi de ikna etmem
mümkün değil" dedi. Olayın komplo olma ihtimali bulunup bulunmadığı
şeklindeki soruye Mutlu, "En küçüğünden en büyüğüne kadar herkesten
şüpheleniyorum. Kendimi suçlu görmediğim için bu kadar rahatım. Çok
şey kaybettim. Çiçek diye çağırdığımız bir çaycımız vardı. Artık
ondan bile çay isteyemiyorum. Çayımı kendim dolduruyorum. 'Acaba
benden mi şüpheleniyor' diyecektir. Mahcup oluyorum. Benim gibi bir
insanın başına bu olay geldikten sonra arkadaşlarıma olan güvenim
azaldı. Kendimden bile şüpheleniyorum. 'Neden herkesle iyi
geçindim' diye düşünüyorum. Bu hep böyle devam edecek değil.
Pazartesi gününden itibaren antrenmanlarına devam edeceğim. Belki
fazla özel bir sporcu olduğum için bunlar başıma geldi. Ne şekilde
benim vücuduma geldiği belli değil. Acaba yediğim birşeyden mi,
içtiğim birşeyden mi? Bu sporu zirvede yapmak suç mu? Suçsa kota
koysunlar bırakalım" diye konuştu. Halil Mutlu, 'Şampiyona
Bulgaristan'da değil, başka bir ülkede yapılsaydı başına böyle bir
olay gelir miydi, Kadın haltercilerden sonra erkek halterciler
üzerinde de oyun mu oynanıyor?'' sorusu üzerine, böyle düşünülmesi
halinde işin içinden çıkılamayacağını vurguladı. Öyle birşey
olabileceğini düşünmediğini ifade eden Halil Mutlu, böyle bir
ihtimali düşünmek istemediğini kaydetti. LİVANELİOĞLU: "BU MADDENİN
HALİL MUTLU'NUN VÜCUDUNA NASIL GİRDİĞİNİ TESPİT ETMEYE ÇALIŞIYORUZ"
Milli halterci Halil Mutlu'nun (A) numunesinde tespit edilen doping
maddesiyle ilgili teknik bilgi veren Doktor Kaya Livanelioğlu ise
tespit edilen maddenin 'nandrolon' olduğunu belirterek, bu maddenin
vücutta belli bir miktara kadar üretilen bir hormon olduğunu
anlattı. Nandrolon'un kas hücre sayısını artıran bir madde olduğunu
belirten Livanelioğlu, bu maddenin halter dışındaki branşlarda kötü
amaçla kullanılabileceğini söyledi. Çok kolay tespit edilen bir
madde olan nandrolonun kötü amaçla kullanmak için uzun süre ve
yüksek dozda kullanılması gerektiğine dikkat çeken Livanelioğlu, bu
maddeyi kullananların spor hayatlarının ciddi anlamda tehlikeye
gireceğini ifade etti. Bu maddenin Halil Mutlu'nun vücuduna nasıl
girdiğini tespit etmeye çalıştıklarını belirten Livanelioğlu, (B)
numunesinin de açılması yönünde bir karar aldıklarını kaydetti. B
numunesinin incelenmesinden sonra çok farklı bir sonuç
beklemediklerini belirten Livanelioğlu, bu maddeyi içeren ilacın
Türkiye'de mevcut olan bir ilaç olmadığını, ancak nandrolonun istem
dışı bulaşabilen bir madde olduğunu belirtti. Nandrolonun,
ergojenik yardım maddelerinden bulaşmış olabileceğini kaydeden
Livanelioğlu, nandrolon için sınır değerin 2 nanogram/mililitre
olduğunu, Mutlu'nun numunesinde ise bu değerin üstünde nandrolon
maddesi bulunduğunun bildirildiğini açıkladı. Nandrolon maddesinin
sığır etiyle geçebilip geçemeyeceği sorusu üzerine Livanelioğlu, bu
maddenin kas yapımında rol aldığını söyleyerek, nandrolonun
besicilikte de kullanılan bir madde olduğunu söyledi. Livanelioğlu,
nandrolonun tüketilen et ürünlerinden bulaşmasının da söz konusu
olduğunu kaydetti. HASAN AKKUŞ: "ANTRENÖRLERİ ÇOK GÜVENDİĞİ İÇİN
HALİL MUTLU'DAN DOPİNG TESTİ İSTEMEMİŞ" Türkiye Halter Federasyonu
Başkanı Hasan Akkuş da, Avrupa Şampiyonası öncesinde Halil
Mutlu'nun Türkiye'de neden doping testinden geçmediğinin sorulması
üzerine, şampiyona öncesinde uluslararası doping kontrolünün
Türkiye'ye gelmediğini, Hacettepe Üniversitesi'nde doping kontrolü
yapılan sporcular arasında da Halil Mutlu'nun bulunmadığını
söyledi. Ön kontrol için doping testine hangi sporcuların
gireceğine antrenörlerin karar verdiğine işaret eden Akkuş, 28
halterciye doping testi yapıldığını, ancak Halil Mutlu'ya çok
güvendikleri için antrenörlerin Halil Mutlu için doping kontrolü
istemediklerini söyledi. Halterde yaşanan ödül kavgalarının bu tür
komplo olaylarına neden olup olmayacağı sorusu üzerine Akkuş, B
numunesi açılmadığı için bu konuşmaların hepsinin varsayım olarak
kaldığını belirtti. Bir komplo üzerinde durulmasının bu aşamada
doğru olmadığını belirten Akkuş, "Bunu ortaya koyabilecek bir
incelemeyi henüz başlatmadık. İnceleme kararı aldık. Genel
Müdürlüğün de bir inceleme komisyonu kurarak inceleme başlatmasını
istedik. B numunesi açıldıktan sonra belki de bunları konuşmamıza
gerek kalmayacak. Halil Mutlu, böyle bir olayla karşı karşıya ise
buradan en çok zararlı çıkacak olan önce Halil Mutlu, sonra da
Halter Federasyonu'dur. Halil Mutlu'ya içeriden böyle birşey
yapılmış olabileceği konusunda benim kanaatim yok. Hali Mutlu o
kadar örnek bir sporcudur ki bu camiadaki herkese maddi manevi
katkı sağlamıştır. Herkesin sevdiği bir sporcudur. Bu madde Halil
Mutlu'nun vücuduna bir şekilde girdi. Şimdi nerelerde kaçaklar
olabilir, bunları oturup konuşuyoruz. Bu maddenin vücuda girmesi
için birçok yol olduğunu görüyoruz. Gittiğimiz ülkelerde kumanya
alıyoruz. Bazen antrenman saatleri yemek saatlerine denk geldiğinde
kumanya istiyoruz. Sporcular bazen dalgınlık yapabiliyor. Halil
Mutlu bu konuda en tecrübeli sporcumuz. Müsabakadan sonra kan ter
içinde kendisine mikrofon uzatıldığı sırada bir kişi eline su
tutuşturdu, bunu içmedi. Aynı olayı Hakan Yılmaz yaşadı, o verilen
su şişesinin kapağını açmaya çalışırken suyu içmesini ben
engelledim" dedi. Akkuş, Halil Mutlu'ya yönelik yapılacak bir
hareketin, Türk bayrağını yakmakla eşdeğer olduğunu da sözlerine
ekledi.