MÜSİAD anayasayı yeniden yazdı
Abone olMüstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), Türkiye için 78 maddelik bir anayasa taslağı hazırladı.
Gelecek ay kamuoyu ile paylaşılacak anayasa taslağında
bütün maddeler yeniden yazıldı.
MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, AA muhabirine yaptığı
açıklamada, yaklaşık 9 aydır üzerinde çalıştıkları anayasa
taslağını tamamladıklarını, 177 esas maddeden oluşan Türkiye
Cumhuriyeti Anayasası'nı, hazırladıkları çalışmada 78 maddeye
düşürdüklerini, hak ve özgürlüklere öncelik veren, hiçbir şekilde
insanlar arasında ayrışma yapmayan, belli bir kesime öncelik verip
diğerlerini ötelemeyen bir anayasa çalışması yaptıklarını
anlattı.
Vardan, hazırladıkları taslağı kasım ayında kamuoyu ile
paylaşacaklarını ifade ederek, ''Bütüncül bir anayasa hazırladık.
Hazırladığımız anayasa çalışmasında bütün maddeler yeniden,
gerekçeleriyle birlikte yazıldı. Herkes daha bunu konuşurken, biz
bu işi bitireceğiz. Eğer arzu ederlerse alırlar, kullanırlar. Bu
çalışmayı Hükümet'e, Uzlaşma Komisyonu'na, partilere ve sivil
toplum kuruluşlarına da göndereceğiz'' diye konuştu.
Anayasa taslağının içeriği ile ilgili bilgi vermekten kaçınan
Vardan, çalışmanın tartışılacağını, ses getireceğini düşündüklerini
ifade ederek, bir üniversite hocasının da yer aldığı 15 kişilik bir
komisyon tarafından hazırlanan taslağın, 4 yıllık MÜSİAD başkanlığı
dönemindeki en önemli çalışmalardan biri olacağını vurguladı.
MÜSİAD, 5. DÖNEM BAŞKANINI ARIYOR
4 yıldır MÜSİAD'ın başkanlığını yapan Ömer Cihad Vardan'ın görev
süresi, Nisan 2012'deki Genel Kurul ile birlikte sona erecek.
Tüzükte oluşturulan madde gereğince 4 yıl ile sınırlandırılan genel
başkanlığa tekrar aday olmayacağını da açıklayan Vardan, 21 yıl
önce kurulan MÜSİAD'daki görevini bıraktıktan sonra ''kürkçü
dükkanına geri dönmek'' olarak nitelendirdiği şirketi Çukurova
Isı'daki çalışmalara ağırlık vereceğini söyledi.
Vardan, geçen 4 yılın oldukça hareketli geçtiğini ifade ederek,
''Göreve geldiğimizde iktidardaki AK Parti ile ilgili kapatma
davası süreci devam ediyordu. 2007'de de Cumhurbaşkanlığı seçimleri
ile bir tartışma yapılmıştı. Bu süreç, bizi 367 kararı ve
sonrasında da 2007'de gerçekleşen sıkıntılı bir seçim dönemine
sürüklemişti. 2008'in sonunda küresel ekonomik kriz patladı. Geçen
yıl da ben kalp krizi geçirdim. Yani geçen 4 yıl bize atom
karıncalığı yaptırdı. İşime zaman ayıramadığım gibi, eşim ve
çocuklarıma da zaman ayıramadığım için üzülüyorum'' dedi.
Mühendis olduğunu anımsatan Vardan, MÜSİAD başkanlığı görevinin
sona ermesiyle büyük özlem duyduğu şirket işlerine geri döneceğini
belirterek, işi ile ilgili değişik projeleri bulunduğunu, şu anda
yakın aile üyeleri tarafından yürütülen şirket işlerini biraz daha
geliştirmek, yurt dışına açılımı yaygınlaştırmak istediğini, MÜSİAD
üyelerine, tavsiye ettiği konuları hayata geçirmek için artık
zamanının olacağını söyledi.
EN ZORLANDIĞIM KONU TÜRKİYE'NİN IMF İLE ANLAŞMA YAPIP
YAPMAMASI OLDU
4 yıllık görev süresince en çok Türkiye'nin IMF ile anlaşma yapıp
yapmaması konusunda zorlandığını belirten Vardan, ''Biz IMF ile
anlaşma yapılmasını istemiyorduk. Makroekonomik verilerimiz,
Türkiye'nin içinde bulunduğu durum, IMF ile anlaşma yapılmasını
gerekli kılmıyordu. Kriz başladıktan sonra MÜSİAD haricinde herkes
anlaşma yapılmasını istiyordu. Ben orada kendi kendime 'acaba biz
yanlış mı düşünüyoruz' diye düşündüm. Orada zorlandık. Ama dik
durduk. Sonunda da Türkiye; krizi IMF ile anlaşma yapmaksızın
atlattı, son derece itibarlı bir ülke olarak çıktı ve büyümesine
devam etti'' diye konuştu.
Nisan 2012'de yapılacak Genel Kurul'da MÜSİAD Yönetim Kurulu
üyelerinden birinin başkan olması bekleniyor.
"BELKİ BİRAZ DİŞİMİZİ SIKACAĞIZ"
MÜSİAD Başkanı Vardan, ekonomideki gelişmelere değinirken de,
dünyadaki sıkıntılı sürecin devam ettiğini, sürecin aşılması
noktasında çabaların olduğunun görülmesiyle beraber özellikle AB'de
karar alma sürecinde sıkıntı bulunduğunun gözlendiğini ifade
etti.
Vardan, şu görüşleri dile getirdi:
''Türkiye çok farklı, iyi bir durumda gidiyor. Türkiye'nin diğer
ülkelere göre çok iyi olduğu ortada. Türkiye'nin tek başına iyi
olmasının yanında, diğer ülkelerin, özellikle mal sattığımız
ülkelerin de iyi olması önemli. Şu anda tedbirli davranmak
durumundayız. Burada belki biraz dişimizi sıkacağız, belki biraz
daha harcamalarımızı kontrol edeceğiz, belki biraz daha rekabetçi
üretim yapma yönünde adımlar yapacağız, ARGE, inovasyona biraz daha
önem verip kendi içimizde ithalatı kesecek tedbirleri
alacağız.''