Suriye'de yaşanan insanlık dramı üzerine belki yüzlerce yazı
yazılmış, onlarca belgesel çekilmiş, sayısız söz söylenmiştir.
Ama hiçbiri Suriyeli yetim bir çocuğun gülen gözleriyle
ellerini uzatarak "merhaba" demesi kadar etkilememişti
beni.
KADEM Basın Komisyonu ve İHH'nın organize
ettiği Suriye mülteci kamplarına yaptığımız
ziyarette, savaşın mazlum kadınları ve çocuklarından hangisiyle
konuşursak konuşalım, hepsinin tek bir dileği vardı:
"Bu savaş bitsin ve biz vatanımıza geri
dönelim"...
"O GÜNDEN SONRA YILLARI
SAYMADIM"
Sınırın öbür tarafında bulunan kamplara geçmeden önce Kilis'teki
yetimevlerini de ziyaret etme imkanı bulduk.
Bu evlerden birinde beş çocuğuyla birlikte kalan Leyla,
kocasını savaşta kaybetmiş, dört yıldır da burada
yaşıyor. 13 yaşında olan oğlu otogarda çalışıyor. 25
yaşında olduğunu söyleyen Leyla, konuşmanın bir yerinde 17 yaşında
evlendiğini söyleyince kafam karıştı.
Ben "nasıl oluyor da 25 yaşında oluyor?" diye
düşünürken Leyla, o can alıcı cevabı yüreğime sapladı:
"Kocam şehit olduktan sonra saymayı
bıraktım"
Leyla'nın fotoğrafını çekmek istedim ama
korktuğu için çektirmek istemediğini söyledi. Israrlarım
sonucunda tam ikna olmuştu ki oğlu Mustafa atıldı ve itiraz etti.
Evet, o da annesi için korkuyordu.
13 yaşındaki Mustafa, "annemin neden fotoğrafını
çekiyorsunuz, onu evlendirecek misiniz?" dediğinde
onun korkusunun bambaşka olduğunu anladım. Yine de yüzünü kapatmak
kaydıyla annesinin, kendisinin ve kardeşinin fotoğrafını
çektirdi.
KAMPLARDA DURUM
NASIL?
Öncüpınar sınır kapısından Suriye'ye girdiğinizde ÖSO
militanlarının yol boyu kontrol noktaları oluşturduğunu
görüyorsunuz. Son dönemde artan bombalı saldırılar ve IŞİD
tehlikesi nedeniyle kontroller artırılmış.
Halep'e giden bu yol üzerindeki Şemmarin
kampı ilk durağımız oldu.
Burada 7 bin mülteci yaşıyor. Dahiya Medresesi'nde 610 öğrenci ve
20 sınıf var. 6-16 yaş arasındaki çocuklar bu okullarda günde 5
saat eğitim alıyor.
İkinci durağımız Babınnur çadır
kenti...
Burada iki tane su kuyusu, kızlar ve erkekler için iki okul ve bir
fırın var. Zemini tamamen çamurla kaplı bu çadır
kent için, zemin çalışmaları yapılmaya devam ediyor.
Bu haliyle ise çamura batmadan yürümek
imkansız.
Babınnur kampında yer alan fırında, her aile için
günlük 15 ekmek veriliyor. Bu da bir haftada iki
tır dolusu un demek. Kısa bir zaman sonra buradaki
fırının kapatılması ve yeni yapılan lojistik merkezinde yer alan
çok daha büyük bir fırına taşınması planlanıyor.
Mülteci kampları arasında en iyi durumda olan ise
Yeni Siccu konteyner kenti.
Her 100 konteynerda bir tuvalet, banyo ve çamaşırhane var.
Burada bulunan mültecilerin durumu çadır kentlere göre
çok daha iyi durumda.
Bunun ne demek olduğunu Naime çok güzel
özetliyor.
Naime 35 yaşında sekiz çocuk annesi bir kadın. Üstelik dokuzuncu
çocuğuna da hamile. Bombalar yüzünden bacakları felç
olmuş bu kadına komşuları ve oğlu yardımcı
oluyor.
Sadece bir odanın içerisinde sekiz çocuğuyla birlikte kalıyor. Biz
gittiğimizde odanın bir köşesinde çocukları oyun oynuyor, bir
köşesinde tüpte su ısınıyor, Naime de ortada kocaman bir leğenle
çamaşır yıkıyordu.
Fakat bu konteynerı ayrıcalıklı kılan bir şey vardı. Konteynerin
içinde tuvalet olması.
Tuvaletin hemen yanını bir nevi mutfak gibi
kullanabilmesi ise, onun deyimiyle bir nimet.
Naime'nin tek bir isteği var: "Kampların
taşınacağını söylüyorlar, ben başka bir kampa gitmek
istemiyorum. Burası benim için cennet"...
NOTLAR...
-Kadınlar ne kadar korkuyorsa ve isteksizse
fotoğraf çektirmek için, çocuklar da o kadar hevesli. Makinayı
görünce hemen poz veriyorlar.
-Erkek çocuklar, buldukları uzun çubuklardan kendilerine
oyuncak silahlar yapmışlar. Savaşla büyüyen çocukların tahtadan
silahları...
-IŞİD bu bölgeye kadar gelmiş, fakat bölgede
petrol ve para bulamayınca 2,5 ay sonra burayı terk
etmiş.
-Savaş başladığından bu yana 98 bin çocuk yetim kaldı, 33
binden fazla çocuk dünyaya geldi.
-Çocuk ölüm sayısı 30 bini aştı. 11.525 çocuk şu
an Suriye hapishanelerinde tutuklu
bulunuyor.
-İHH'nın bölgede inanılmaz bir kredisi var. Kontrol noktaları
dahil her yerde İHH'yı duyanlar "başım üstüne"
diyor. 22 ülkeden 55 STK, İHH aracılığıyla bölgeye yardım
ediyor.