Fransa Cumhurbaşkanı Hollande’nın; eski eşi, şu günlerde
yollarını ayırdığı Trierfeiller ve son sevgilisi Gayet ile aynı
karede bulunduğu bir resim geçtiğimiz günlerde basında yer
aldı.
Üçü bir arada manşeti ile verilen resim; benim açımdan
olabilirler arasındadır.
Tesadüf bazen böyle resmedilir çünkü.
Resimde Valerie protokolde oturan Hollande’nin önünde ve ona
doğru uzanmış halde. Muhtemelen Hollande’a bir şeyler söylüyor. İki
yanlarında Hollande’nin eski karısı, iki sıra arkada ise üç
numaralı kadın yani son sevgilisi Gayet yer alıyor.
Resim de ilk kadın yani Hollande’nın eski karısı; başka bir yere
bakıyor olarak görüntülenmiş.
Hollande’nın evini, yatağını paylaştığı, şu günlerde ise
yollarını ayırdığı kadın, yani kocasına ondan sonra sahip olan
kadın ise sanki gözüne sokar gibi hemen yanlarında.
Görmemesi mümkün değil yani.
Başka bir yere bakması; durumu önemsemediğini göstermek
istercesine ilgisiz.
Ya da öyle görünmek istiyor.
İkinci olmanın, ikinciye itilmenin yarattığı psikolojinin bir
yansıması sanki…
Normal yani.
İki arka sırada oturan üç numaralı kadın olan son sevgili Gayet
ise biraz merakla Trierfeiller’e bakıyor. İçindeki kıskançlık,
içini kemiren merak ve müdahale edememenin verdiği eziklik;
yüzünden belli…
Koltuğun önüne doğru kayarak oturması ve boynunu belki bir
şeyler duyabilirim umuduyla uzatmasından içindeki fırtınalar
belli…
Saklı olmanın, ikinci kadın olmanın sıkıntısı sarmış yani…
Ya Valerie…
O ne söylüyor bence hiç önemli değil.
Ama söyleyişi önemli, beden dili önemli.
Söyleyeceğini erkeğinin elini tutarak söylüyor. Hem öyle basit
bir tutma değil; iki eli ile tutuyor.
Muhtemelen bir eli ile ele güne karşı, en çok da eski eşe
Royal’a bir gösteri. Hollande’ya doğru eğilerek elini bu şekilde
tutması ile samimiyetlerini, ilişkilerinin iyi olduğunu ve
birbirlerine olan aidiyeti gösteriyor.
Diğer eli ise kişiye özel, Hollande’a özel.
O el sevgisini gösteriyor.
Muhtemelen de kimsenin fark etmeyeceği bir şekilde daha baskın,
daha hissedilir bir tutma.
Hem kadınsı bir savaş, hem aşkını sahiplenme güdüsüne
teslim olma, teslim olurken teslim alma…
Aşk da zaten Valerie’nin yaptığı değil mi?
Sahip çıkmak.
Kaybetmemek için savaşmak.
Ve sevmek.
Sadece sevmek ve sevdiğini de göstermek.
Ellerinle göstermek.
Ellerinle “Mon Amour,” demek.
“Mon amour”
Aşkım…
Bir önceki yazım; Ertuğrul ÖZKÖK- Mon Amour’u okumak için
Diğer yazılarım için;
İletişim için;