MHPnin Ermeni Protokolüne oyu belli
Abone olMHP daha şimdiden Ermenistan'la imzalanan protokolle ilgili tavrını koydu. "Bütün gücümüzle karşı çıkacağız"...
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Türkiye ile
Ermenistan arasında imzalanan protokollerin milletin menfaatleriyle
bağdaşmadığını belirterek, ''Protokoller onay için TBMM'nin önüne
getirildiğinde MHP bütün gücüyle karaşı çıkacaktır''derken, DTP
Grup Başkanvekili Selahattin Demirtaş, Türkiye'nin iç ve dış
sorunlarının diyalogla çözümüne destek vereceklerini
söyledi.
TBMM Genel Kurulunda Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun
protokollerle ilgili bilgi vermesinin ardından, MHP Grubu adına
konuşan Vural, protokoller ve sürecin Türk milletinin iradesinden
saklandığını öne sürdü. Vural, ''Türkiye ile Ermenistan arasındaki
sınırın açılacağını kimden öğrendiniz Sayın Milletvekileri? Sayın
Başbakan'dan mı, Sayın Bakan'dan mı? Maalesef ABD Başkanı'nın yüce
Mecliste 6 Nisan 2009'da yaptığı konuşmada sınırların açılmasının
normalleşme için şart olduğunu ifade ettikten sonra... Gök yere
inmemiş, ama ABD Başkanı burada konuştuktan sonra, bugün bu
protokoller buraya gelebilmiştir'' diye konuştu.
Protokollerle ilgili süreci eleştiren Vural, ''Hükümeti yaptığı işi
ciddiye almaya davet ediyoruz. Muhalefeti taktik amaçlar için
kullanmanıza izin vermemiz mümkün değildir'' dedi.
Vural, protokollerin milletin menfaatleri ve TBMM'nin konuya
ilişkin kararlarıyla bağdaşmadığını savunarak, özetle şu görüşleri
dile getirdi:
''İmzalanan hangi maddede milletimizin menfaati sağlanmıştır?
Ülkemizin topraklarının bir kısmını Batı Ermenistan olarak gösteren
ülke Ermenistan değil midir? Bursa'ya uçakla indiği zaman,
uçağındaki devlet armasında Ağrı dağı olan ülke Ermenistan değil
midir? Neyi değiştirdiniz? İnsanlık suçu olan soykırımı dış
politikasının esası haline getiren ülke Ermenistan değil midir?
Azerbaycan topraklarını işgal eden ülke Türkiye midir, Ermenistan
mıdır? Hocalı'da katliam yapanlar kimlerdir? Bir milyon kişiyi
evsiz bırakanlar kimlerdir? Size soruyorum; asıl normalleşmesi
gereken bunlar değil midir? Asıl utanması gerekenler bu süreci
doğuranlar değil midir? Sayın Başbakana soruyorum; bu zulmü
yaşatanlarla çözüm ortağı olduğunuzda zulme ortak olmuyor musunuz?
Bunlara milletimizin onay vermesi mümkün müdür ki TBMM'ye onay için
sunuyorsunuz? MHP olarak teslimiyeti milletimize hazmettirmek
istemenize de müsaade etmemiz mümkün değildir.''
KİM CESARET VERDİ?
''Ermenistan Cumhurbaşkanı'na buraya gelme cesaretini kim
vermiştir'' diyen Vural, porotokollerle öngörülen komisyonun
''Tarihçiler Komisyonu'' olmadığını öne sürdü. Vural, hükümetler
arasında kurulacak komitenin ''Tarihçiler Komisyonu'' anlamına
gelmediğin savundu.
Vural, ''MHP olarak Ermenistan'ın Türkiye'nin toprak bütünlüğünü
sorgulayan hasmane politika ve uygulamaları değişmediği sürece
diplomatik ilişki kurulamayacağını ve Azerbaycan topraklarının
işgali sona ermeden de sınırların açılamayacağını sonuna kadar
savunacağız. Protokoller onay için TBMM'nin önüne getirildiğinde
ise MHP bütün gücüyle karşı çıkacak, Başbakan ve arkadaşlarının
tarih ve millet önündeki vebal ve sorumluluklarını bütün
açıklığıyla ortaya koyacaktır'' dedi.
DEMİRTAŞ'IN SÖZLERİ
DTP Grubunun görüşlerini açıklayan Grup Başkanvekili Selahattin
Demirtaş, Türk-Ermeni ilişkilerinde 100 yıllık bir sorun
bulunduğunu belirterek, bu sorunun daha yüreklice ve cesur
tartışılmasını istedi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun konuşmasına ''Suya sabuna
dokunmayan ve protokolle sınırlı'' eleştirisini yönelten Demirtaş,
tarih kitaplarında Ermeni saldırıları abartılırken, ''Bu halka
yönelik saldırılara'' hiç yer verilmediğini söyledi.
''Açık konuş'' diye laf atılması üzerine Demirtaş, ''Açık
konuşuyorum, Ermeni halkına yönelik katliamlara tarih kitaplarında
yer verilmemiştir'' dedi. ''Ermeni dölü'', ''Ermeni uşağı'' gibi
hakaretlerle bir halkın aşağılandığını savunan Demirtaş, ''Öyle ki
Sayın Cumhurbaşkanının ailesinde Ermeni bulunduğu bile iddia
edilmişti'' diye konuştu.
''ACI OLAYLARDAN DUYULAN ÜZÜNTÜLER DİLE
GETİRİLSİN''
Yaşanan trajedilerin bağımsız bir komisyonca araştırılmasını ve
ortaya çıkacak sonuçtan sonra da halkların açıkça üzüntülerini dile
getirmelerini isteyen Demirtaş, tarih kitaplarının ayıklanarak
''ortak barış dili'' oluşturulmasını önerdi.
Türkiye'nin, Osmanlı döneminde yaşanan acı olaylardan duyduğu
üzüntüyü dile getirme cesaretini göstermesi gerektiğini anlatan
Demirtaş, Hrant Dink cinayetinin yeterince araştırılmadığını ve
Aram Tigran'ın Diyarbakır'a defnedilme isteğinin de sırf etnik
kimliği yüzünden kabul edilmediğini iddia etti.
Etnik farklılıklarla ilgili tedbir alınmasını ve bütün etnik
kökenlere hak ettikleri değerin verilmesini isteyen Demirtaş,
Türkiye'nin iç ve sorunlarının diyalogla, barış yoluyla çözümüne
her zaman destek vereceklerini söyledi.