Medyada indirim tartışması

Hürriyet yazarı Fatih Altaylı’nın, Sabah Grubu’nun yayım hakkını elinde tutan Turgay Ciner’in Etibank’ın borçlarını ödeyip ödemediği yönündeki eleştirisi sert tepki gördü. Sabah, Altaylı’yı olayları çarpıtmakla suçladı ve Doğan Grubu’nun Sabah’ı almak için yeni tekliflerde bulunduğunu yazdı. Bu arada grubun patronu Ciner, iki önemli girişimde bulundu: Önce Ilıcaklar’a ait Dünden Bugüne Tercüman Gazetesi’ne ortak oldu, ardından Sabah’ın 350 bin lira olan fiyatını 100 bin lira aşağıya çekti. Doğan Grubu ise hafta içi 25 Yeni Kuruş’a satılan Sabah’a karşılık 250 bin liraya satılan Posta’nın fiyatını 100 bin lira indirerek 15 Yeni Kuruş’tan satmaya başladı. Her iki gazeteyi de ‘magazin gazetesi’ olarak niteleyen Vatan ise dün konuyla ilgili geniş bir yazı yayımladı. Vatan’ın Ekonomi Müdürü Ercan İnan’ın kaleme aldığı yazıda Sabah’ın fiyat indirimine gitmesinin tiraj düşüşüyle ilgili olduğu öne sürüldü. ‘Sabah günde 33 milyar zarar edecek’ Gazete kâğıdının ortalama ton fiyatının 670 dolar civarında olduğunu ifade eden Ercan İnan, “Sabah 250 bin liraya satılıyor; ancak kasasına 195 bin lira giriyor. Posta 150 bin liraya satılıyor; ancak kasasına 120 bin lira giriyor. Yani Ciner Grubu ekstra fiyat indirimi ile günde 33 milyar 614 milyon liralık yeni bir zararı daha sineye çekmeyi göze aldı.” iddiasında bulundu. Fiyat indirimi basın sektöründe tartışmaya yol açtı. Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç, fiyat indiriminin kağıt maliyeti açısından gazeteleri zorlayabileceğini söyledi. Erinç, bu tür indirim kampanyalarının haksız rekabete yol açtığını vurguladı. Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Doç. Dr. Doğan Tılıç ise, fiyat indirimini, ‘gruplar arasındaki bir savaşın göstergesi’ olarak niteledi. Tılıç, bu savaşta ön cephede gazetelerin köşe yazarlarının bulunmasının gazetecilik mesleğine zarar verdiğini kaydetti. Tılıç, şöyle devam etti: “Fiyat indirimine gidemeyen küçük gazetelerin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalması ile fikir farklılıkları ortadan kalkabiliyor. Aynı zamanda gazetecilik mesleğinin saygınlığı ortadan kalkıyor. Nitekim daha önce bütün dünya, savaşları konuşurken Türkiye’deki gazeteler birinci sayfalarında rakipleri ile ilgili haberlere yer verdi.” Dinç Bilgin’in sahibi olduğu Etibank’a 27 Ekim 2000’de el konuldu. Banka, BDDK tarafından Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na devredildi. 19 Şubat’ta İstanbul DGM, Sabah Gazetesi’nin sahibi Dinç Bilgin ve yayın yönetmeni Zafer Mutlu gibi bazı isimlere yurtdışı yasağı koydu. Bilgin, nisan ayında tutuklandı. Gazetenin yayın yönetmeni Mutlu ve başyazar Güngör Mengi ise gruptan ayrılarak Vatan Gazetesi’ni kurdu. Bilgin, bu girişimin arkasında Doğan Grubu’nun patronu Aydın Doğan’ın bulunduğunu iddia etmişti. Bilgin, Cumhuriyet Gazetesi’nde yayımlanan röportajında “Aydın Doğan’dan yardım filan almıyorlar... Zaten işin arkasındaki kişi Aydın Doğan.” demişti. Aydın Doğan ise buna 8 Eylül 2002’de Zaman’da şöyle cevap vermişti: “Bu gazeteci arkadaşlar ‘Biz bağımsız gazetecilik yapmak istiyoruz, bize yardım edin.’ demişlerdir. Ne yardımı istiyorsunuz? Gazetemizi basın, dağıtın, kağıt parası, baskı parası almayın, hatta biraz da avans verin. Ben babamın hatırına Vatan’a destek veriyor değilim. Bende boş baskı kapasitesi var, basıyorum. Bu bir gelir de olacaktır. İşin ucunda etik kurallar da var. Tabii Vatan batarsa, benim bunlara yaptığım krediler batabilir.” ‘Gazete fiyatları iki kat artmalı’ Doğan Yayın Holding İcra Kurulu Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, gazetelerin şu anki fiyatlarının 2 katı olması gerektiğini söyledi. Gazetelerin zaman zaman tiraj ve reklam sorunları yaşadığını söyleyen Yalçındağ, “Bunlar, rekabet sürecinde alınan tedbirler. Bazı reklam verenler düşük gazete fiyatına tepki gösteriyor ancak kazanılan okur profili reklama hassas bir yapıdaysa, reklam gelirleri de artacaktır”dedi. Haber: Abdulhamit Yıldız Kaynak: Zaman