Mavi Marmara'da katliam izleri!

İşgal altındaki Gazze'ye insani yardım götürmek için yola çıkan ve 31 Mayıs gecesi İsrail askerlerinin saldırısına uğrayan 3 gemi, 68 gün sonra Hatay'ın İskenderun Limanı'na demirledi.

'Defne-Y' adlı gemi önceki gece geç saatlerde limana ulaşırken, kanlı saldırıda 9 gönüllünün şehit edildiği Mavi Marmara, sabahın ilk ışıklarıyla İskenderun Körfezi'ne giriş yaptı. Sahil Güvenlik'in denizde, polisin de karada kuş uçurtmadığı limana son olarak 'Gazze' gemisi yanaştı. Gemiler limana römorkörler yardımıyla demirlerken, Mavi Marmara'nın kaptan köşkündeki kurşun izleri dehşet anlarını yeniden hatırlattı.

Görevlilerin dışında hiç kimsenin alınmadığı 3 gemide yarın savcılığın, sigorta firmaları ve BM heyetinin incelemelerde bulunacağı öğrenildi. Bu arada, İskenderun Cumhuriyet Savcısı Mustafa Özcan'ın, limana gelerek, rıhtımdan gemiyi bir süre uzaktan inceledikten sonra geri döndüğü gözlendi. 'Mavi Marmara' gemisinin ardından limana yaklaşan 'Gazze' gemisine, 'Söndüren 7' römorkörünün eşlik ettiği gözlendi. 'Mavi Marmara' gemisi limana yanaştığında bir süre dışarıdan inceleme yapıp limandan ayrılan İskenderun Cumhuriyet Savcısı Mustafa Özcan da tekrar rıhtıma gelerek, incelemelerini sürdürdü. Savcı Özcan, incelemeleri sırasında, olay sırasında gemide bulunan TRT muhabiri Elif Akkuş'un da bilgisine başvurdu. İskenderun Limanı'na gelen 3 gemiye de görevliler dışında hiç kimse alınmadı. Gemilerin tamamının limana ulaştığını belirten yetkililer, savcılık ve ilgili yetkililer tarafından gemilerde inceleme yapılacağını, sigorta ve eksper firmalarının da hasar tespiti yapacağını, Birleşmiş Milletler heyetinin de incelemelerde bulunacağını söyledi.

İSRAİL'İN YAPTIĞI TAM BİR KORSANLIKTI

İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Başkan Vekili Hüseyin Oruç, İsrail'in 31 Mayıs'ta Gazze'ye yardım götüren gemilere yönelik saldırısının 'tam bir korsanlık' olduğunu belirtti. Oruç, 'Mavi Marmara'nın İskenderun Limanı'na gelmesi nedeniyle yaptığı açıklamada, insani yardım dışında herhangi bir şey taşımadıklarını söyleyerek yola çıktıklarını kaydetti. İsrail'den 5 taleplerinin olduğunu kaydeden Oruç, "Yapılan yanlıştan dolayı özür dilenmeli, ölenlerin yakınlarına ve yaralananlara tazminat ödenmeli, BM'nin bir komisyon kurup araştırması, Gazze'deki insanlık dışı ambargonun sona erdirilmesi ve kaçırılan gemilerimizin acilen iade edilmesi. Kurulan BM komisyonunun da olayları adaletli bir şekilde dünyaya yansıtacağını umuyoruz.'' şeklinde konuştu.

Bu arada, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun, kanlı baskını araştırmak üzere BM tarafından oluşturulan 4 kişilik komisyonda Türkiye'yi temsil edecek olan eski Dışişleri Müsteşarı Özdem Sanberk ile Bodrum'da görüştüğü öğrenildi. Başkanlığını eski Yeni Zelanda Başbakanı Geoffrey Palmer'ın yaptığı komisyonda Kolombiya devlet başkanlığından ayrılacak olan Alvaro Uribe'nin yanı sıra Sanberk ve bir İsrailli yer alıyor. Çalışmalarına salı günü başlayacak olan komitenin ilk raporunu 15 Eylül'de sunması bekleniyor.

DEHŞETİN İZLERİ HALA DURUYOR

'Mavi Marmara'nın rıhtıma demir atmasını sağlamak amacıyla gemiye çıkan bir işçi, Mavi Marmara'da yaşanan vahşetin izlerinin görüldüğünü söyledi. Geminin içinde yığınlar halinde kümelenmiş giysilerin bulunduğunu, bunlar arasında kanlı olanları da gördüğünü anlatan işçi, kaptan köşkündeki seyir cihazlarının da tamamının tahrip edilmiş durumda olduğunu belirtti. Gemide can yeleklerinin bulunduğunu, tüm çekmecelerin ve dolapların karıştırılmış, yolcu eşyalarının da etrafa saçılmış olduğunu ifade eden işçi, "Gemide yolculara ait gıda ürünlerinin bozulması nedeniyle çok ağır bir koku var. Gemide yolcuların, operasyon öncesinde demledikleri ancak yarısı içilmemiş çaydanlıkları bile halen duruyor." diye konuştu