Küresel işsizlik artıyor
Abone olILO'nun Küresel İstihdam Eğilimleri Raporu'na göre küresel işsizlik 2005'te de yükselmeye devam etti.
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) geçen yıl dünya genelindeki
işsiz sayısının bir önceki yıla göre 2.2 milyon artarak 191.8
milyona yükseldiğini bildirdi.
ILO'nun Küresel İstihdam Eğilimleri Raporu'nda, küresel işsizliğin
2005'te de yükselmeye devam ettiği belirtildi.
Ekonomik büyümedeki canlılığın, iş arayanların sayısının artmasını
önleyemediği bildirilen raporda, dünyadaki işsizlerin yarısının
gençlerden oluştuğuna ve genç işsizlerin sayısının giderek
arttığına dikkat çekildi. Raporda, birçok ekonomideki büyümenin
yeni işlere veya ücret artışlarına dönüştürmede başarısızlığı ile
doğal felaketler ve artan enerji fiyatlarının, özellikle yoksulları
ağır biçimde etkilediği anlatıldı.
Geçen yıl dünyadaki yüzde 4.3'lük Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYH)
artışına karşın, tüm dünyada aşırı yoksulluk içindeki 500
milyonu aşkın insandan yalnızca 14.5 milyonunun, kişi başına
günde 1 dolarlık kazançla belirlenen yoksulluk sınırının üstüne
çıkabildiği bildirildi.
Resmi tahminlere göre, geçen yıl sonu itibarıyla toplam işsiz
sayısının 191.8 milyon olduğu bildirilen raporda, bu rakamın, işsiz
sayısında bir önceki yıla göre 2.2, 1995'e göre ise 34.4 milyonluk
bir artış anlamına geldiği ifade edildi.
Raporda, dünyadaki işsizlerin hemen hemen yarısını 15-24 yaş arası
kişilerin oluşturduğuna ve gençler arasında işsiz kalma
olasılığının, yetişkinlere göre üç kat daha fazla olduğuna
işaret edildi.
HİZMETLER SEKTÖRÜNDE ARTIŞ
Hizmetler sektörünün toplam istihdamdaki payının, Ortadoğu ve Kuzey
Afrika dışındaki bütün bölgelerde son 10 yıl içinde önemli ölçüde
arttığı vurgulanan raporda, ''Hizmetler sektörünün son on yıl
içinde sergilediği gelişmenin aynen sürmesi halinde, bu sektör en
fazla istihdam sağlama açısından kısa sürede tarımın yerini
alacaktır'' denildi.
Raporda, kadınlarla erkekler arasındaki istihdam açığının son on
yılda bir ölçüde kapandığı, ancak açığın gene de büyük olduğu ifade
edildi. İstihdam olunan yetişkin yaşlardaki kadınların oranının
1995'te yüzde 51.7 iken, bu oranın geçen yıl yüzde 52.2'ye çıktığı
bildirilen raporda, geçen yıl itibarıyla, dünyadaki toplam
işgücünün yaklaşık yüzde 40'ını kadınların oluşturduğu
belirtildi.
BÖLGESEL EĞİLİMLER
Raporda, geçen yıl işsizlikte en büyük artışın Latin Amerika ve
Karayipler'de görüldüğü açıklandı. Bu bölgelerde 2004 ve 2005
yılları arasında işsizlerin 1.3 milyon arttığı ifade edilen
raporda, böylece işsizlik oranının yüzde 0.3 yükselerek yüzde
7.7'ye olduğu kaydedildi.
Orta ve Doğu Avrupa (AB dışı) ile Bağımsız Devletler Topluluğu'nu
oluşturan ülkelerde de 2004'te yüzde 9.5 olan işsizlik oranının,
geçen yıl yüzde 9.7'ye çıktığı anlatılan raporda, gelişmiş
ekonomiler ve AB'de ise 2004'te yüzde 7.1 olan işsizlik oranının
yüzde 6.7'ye indiği bildirildi.
İşsizlik oranlarının Asya'nın alt bölgelerinde önemli bir
değişiklik göstermediği ifade edilen raporda, Doğu Asya'da
işsizlik oranının yüzde 3.8, Güney Asya'da yüzde 4.7,
Güneydoğu Asya ve Pasifik'te ise yüzde 6.1 olduğu anlatıldı.
Dünyada işsizlik oranının en yüksek olduğu bölgenin yüzde 13.2'lik
oranla Ortadoğu ve Kuzey Afrika olduğu belirtilen raporda, bu
bölgeyi yüzde 9.7'lik işsizlik oranı ile Sahra Güneyi Afrika'nın
izlediği ifade edildi. Raporda, bu bölgede ''insana yakışır
işlere'' acilen gerek duyulduğuna işaret edildi.
ILO GENEL MÜDÜRÜ'NÜN DEĞERLENDİRMESİ
Rapora ilişkin değerlendirmede bulunan ILO Genel Müdürü Juan
Somavia, tek başına ekonomik büyümenin, istihdam alanındaki küresel
gereksinimleri karşılamaya yetmediğine dikkati çekti.
Bugün dev boyutlara ulaşan küresel bir istihdam krizinin
yaşandığını ifade eden Somavia, ''İnsana yakışır iş açığı kendi
kendine ortadan kalkmayacaktır. Bu konularda yeni politikalara ve
uygulamalara gereksinimimiz var'' ifadesini kullandı.
Kalkınma ve büyüme stratejilerinin yeniden belirlenmesi gerektiğini
belirten Somavia, ekonomik şoklar ve doğal felaketlerin, zaten
yoksul olanları daha da ağır biçimde etkilediğini ifade etti.
Somavia, küreselleşmenin eşitsiz toplumsal etkilerinin sürdüğünü
kaydederek, ''Kimilerinin yaşam standardı yükselirken diğerleri
geride kalmaktadır'' değerlendirmesinde bulundu.