Kültür/Sanat kurumları revize edilmeyecek mi!..

Göktan AY goktanay57@gmail.com

Acaba, ülkemizdeki  yöneticiler; kurumlarında doğru gitmeyen şeyleri düzeltmek istiyor mu?

Beyinlerini satmayıp; aksine çalıştırıp, proje üretenleri yanına alıyor mu?, soru soruyor mu?Görüş alıyor mu? 

Asıl, temel sorunları bilerek mi görev kabul ediyorlar?

Yoksa, kendi döneminde öne çıkmak için, bir şeyler yapmaya mı çalışıyor?

Ya da, atayan üst makam, bu sorunları bilip, çözsün diye mi birilerini göreve atıyor?

44 yıldır çok; Bakan, Rektör, Genel Müdür, Müdür gördüm, hala bu konularda olumsuzum…

“Konservatuarda Yaşadıklarım” adlı, 1975-2020 arası dönemi kapsayan eserin yazımı devam ediyor.

Belki Konservatuarları yöneten birileri, “yeni bir düzene” geçmek ister, bazı “eski anlayışları ve terminolojileri” düzeltmek  ister  diye, aşağıdakileri  yazmak istedim.

Mesela;

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda; Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü ve Müzik ve Sahne Sanatları Genel Müdürlüğü, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Yurt Dışı Türkler ve Akraba Toplulukları Genel Müdürlüğü, TİKA, Milli Kütüphane Daire Başkanlığı, Belge ve  Arşiv Daire Başkanlığı  ihdas edilmelidir.

a/ Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü altında;  Resim, Heykel ve Müze Müd.,  Sanat Eserleri Konservasyonu ve Restorasyonu Müd. v.b., Sinema-TV, Çizgi Film, Animasyon  Müd.,  Türk El Sanatları Müd., Halk Kültürü Araştırma ve Derleme Müd., Sahne Dekorları ve Kostümleri Müd. v.b. olmalıdır.

b/ Müzik ve Sahne Sanatları Genel Müdürlüğü altında; Orkestralar  Müd., Koro ve Topluluklar Müd., Tiyatrolar Müd., Opera ve Bale  Müd.,Senfoni Müd. v.b.  olmalıdır.

c/ Cumhuriyetin ilan edilmesi ile; ülkemizin içinde bulunduğu şartları değiştirmek, kültür ve sanatta gelişmeyi sağlamak amacıyla yeni sanat kurumları oluşturulmuştur. Devlet Konservatuarı, Devlet Tiyatrosu, Devlet  Korosu, Devlet Opera Balesi v.b. Ancak, devletin her alanda gelişmeyi sağlamak amacıyla işin içine girdiği, kurumların geliştiği, özerkleştiği ve saygın hale geldiği görülmektedir.

Kısaca, devletimiz; her çalışmanın ve sanatın/kültürün destekçisidir.

O  halde; Kültür ve Turizm Bakanlığı  “Devlet”  olduğuna göre, Bakanlık topluluklarından, orkestralarından ve birimlerinden v.b. “Devlet” kelimeleri çıkarılmalıdır.

d/ Bir zamanlar Devlet Bakanlığı da aynı anlayışta oluşturulmuştur. Çok sayıda Başbakan Yard. olamayacağı için, Devlet Bakanlıkları ihdas edilmiş ve her Devlet Bakanı’na bazı birimler bağlanmış, Başbakanın üzerindeki ağırlık hafifletilmiştir. Şimdi, yeni sistemle Başbakanlık ve Devlet  Bakanlıkları’da kalkmıştır. (Ama, onun yerine çok sayıda Bakan Yard. İhdas edilmiştir ve sınırı yoktur!..)

O nedenle bu konuyu, “bir hakkın elinden alınması” olarak değil de, şartların ve Cumhuriyetimizin geldiği  noktanın/gelişmenin bir sonucu olarak görmek gerekir.

AKM’nin yıkılıp yeniden yapılmasında da aynı hata yapılmış ve sanat/kültür özel salonsuz bırakılmış ve sanat/kültür kaybetmiştir.

Bu konuda tarihe not düşmem lazım: 1997’de eğitimden sorumlu  Müd.Yard.görevindeyim. İstanbul Türk Musıkisi Devlet Konservatuarı(1975), YÖK tarafından 2547 Sy.Kan. ile İTÜ’ye bağlandıktan bir süre sonra Konservatuara haiz bir bina için yarışma açıldı ve güzel bir proje kabul edildi. Rektör Prof.Dr. Gülsün Sağlamer zamanında, Maslak kampüsünde 30 dönüm içinde bir yer ayırdı. Bizim yönetim karşı çıktı; “çok uzak, sanatçı öğretmenlerimiz  İstanbul Radyosu’ndan geliyor, derslere yetişemezler (elbette o zaman metro yoktu) v.b.”

Bir açılışta, eski  Cumhurbaşkanımız rahmetli S.Demirel, Mustafa Kemal Amfisinde konuşma yaparken; “bu Konservatuarı biz kurduk, binasını da biz yaparız” dedi ve “projeyi getirin” dedi. Ancak,  o zamanki Müdürümüz ile Rektör arasında bir konser nedeniyle sorun oluşmuştu ve bir türlü giderilemiyordu. Ve, projeyi bir türlü birlikte ele alıp Ankara’ya takdim edemediler. Kaybeden elbette, müzik eğitimine -hala-  haiz binaya kavuşamayan Türk müziğinin ilk konservatuarı (TMDK) oldu. “Maçka Kışlası’nın tahsisi” ise yılan hikayesine döndü. “Hazırlık Yabancı Dil’lerin Maslak’taki binaları bitmeyince, Maçka Kışlası’nda eğitim yapmak zorunda kaldılar.

e/ Aynı düşünceyle Üniversite “Devlet”tir. İstanbul Teknik “Devlet” Üniversitesi denilmemiştir. Devlet Mimarlık Fak., Devlet Tıp Fak.’de  yoktur!...

Konservatuarlarda gelişmiş, Türk müziği dersleri-çalgıları eğitimde yerini almış, Müzik Eğitimi ABD’lerde de yenilenme yapılmış, günün gerekli/olması gereken  şatlarına ulaşılmıştır.

O halde; Devlet Konservatuarı ve Türk Müziği Devlet Konservatuarı/DTMK başlıklarından, “Devlet” kelimeleri kaldırılmalıdır. “Çoksesli Konservatuar/Konservatuar” ve  “Türk Müziği Konservatuarı” yeterlidir.

f/ Müzik kurumlarının amaçları,  ne/nasıl yetiştireceği, nasıl bir mezun profili oluşturacağı v.b. belirlenmelidir.

f1)Müzik Eğitimi ABD’ler; Müzik Öğretmenliği,

f2)Konservatuarlar; çalgı/ses/dans(oyun)/bale/opera sanatçısı, müzik teknolojileri/çalgı yapım-onarım uzmanı, müzikolog v.b.,

f3)GSF Müzik Bölümleri; “Sanat ve Tasarım Yöneticisi, Müzik Teknolojileri uzmanı, müzik ara insan gücünü” yetiştirmek üzere planlanmalıdır. Yoksa, her müzik kurumunun her şeyi yetiştirdiği “eğitimden kalite” çıkmaz. Sadece karmaşa doğar ki, zaten mevcuttur.

Elbette bu görüşlerim tartışılmalı ve doğru olanlar uygulamaya geçilmelidir. Doğru olanları, kabul görenleri uygulamamak gelişmeyi önleyecektir!..