Kudüs'e ayarlanmak-1

Üç büyük dinin kutsal mekanlarının iç içe olduğu Kudüs'te Filistinliler İsrail'e karşı büyük bir hak mücadelesi vermeye devam ediyor.

Hatice KÜBRA kubra@internethaber.com

Tûr Dağını yaşa
ki bilesin nerde Kudüs
ben Kudüs’ü kol saati gibi taşıyorum.

ayarlanmadan Kudüs’e
boşuna vakit geçirirsin
buz tutar
gözün görmez olur.

gel
anne ol
çünkü anne
bir çocuktan bir Kudüs yapar.

adam baba olunca
içinde bir Kudüs canlanır.

yürü kardeşim
ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin.  

****

Bir insan Kudüs'ü görmeden bu kadar mı güzel anlatabilir?

Evet, gönül gözüyle görüyorsa elbette...

Bunu galiba Nuri Pakdil'in de dediği gibi "Kudüs'e ayarlanmadan" anlamak mümkün değil. 

Bir hafta önce TİKA'nın Nuri Pakdil'le birlikte yaptığı Kudüs ziyaretinin fotoğraflarını Twitter'da görünce itiraf edeyim çok kıskandım.

Rabbime şükürler olsun ki bir Kudüs aşığının, aşkıyla buluşmasına tanıklık edemesem de bir başka Kudüs aşığının rehberliğinde görmek nasip oldu bu kutlu kenti.

Musa Bıçkıoğlu, 19 yıldır "Burada boş kalan her bir seccadenin hesabı ümmete yazılacak" düsturuyla insanları Kudüs'e getirmek, onlara Kudüs'ü anlatmak için büyük bir mücadele veriyor.

"Müslümanların ilk kıblesi, peygamberler şehri, Hz. Muhammed'in miraca yükseldiği yer olan Kudüs'e bir müslümanı götürmek için neden mücadele verilsin ki?" sorusuna bir çoğunuz "Ama tabi İsrail değil mi?" diyebilirsiniz. Demeyin. Çünkü sadece o değil...

Asıl mücadele, biz müslümanların Kudüs'e gitme, Mescid-i Aksa'ya ve Filistin'e sahip çıkma konusunda gösterdiğimiz adam sendecilik üzerine.

Bir türlü kendimizi Kudüs'e ayarlayamayışımız üzerine.

Bir Kudüs gücüyle yürüyememek, düşünememek, yaşayamamak üzerine.

Bunları yazımın ikinci bölümüne saklayarak, bugün sizlere biraz Kudüs yolu üzerinde bulunan Yafa'dan bahsetmek istiyorum.


İLK LİMAN ŞEHRİ YAFA 

Tel Aviv havaalanına indikten sonra 15 km uzaklıktaki Yafa'ya uğradık. Yafa ve Tel Aviv daha önce iki ayrı kent iken Tel Aviv'in hızla büyümesi sonucunda bugün hem yönetim hem de isim olarak birleştirilmiş. Şehrin kültürel ve sosyal olarak merkezi sayılan kısım Eski Yafa olarak geçiyor.

Akdeniz'e kıyısı bulunan bu liman şehri, çağlar boyunca bir çok medeniyetin de gelip geçtiği bir liman olmuş. Mısır, Pers, Roma, Emevi, Abbasi, Osmanlı ve daha pek çok medeniyetin izlerini görmek mümkün Yafa'da. Hz. Ömer döneminde Amr bin Asr'ın fethettiği Yafa, bilinen ilk liman şehri.

Şehrin merkezini Osmanlı zamanından kalma eserler süslüyor.

Meydanda görkemli bir saat kulesi bulunuyor. Bu saat kulesini, Sultan II.Abdülhamid’in tahta çıkışının 25. yılını kutlamak için, Yafalılar yaptırıyor.

Saat kulesinin bulunduğu cadde ve çevresinde sağlı sollu Osmanlı'dan kalma binalar dikkat çekiyor. Cafeler ve alışveriş mağazalarıyla dolu bu renkli muhitte daha çok Yafa'nın zenginleri oturuyor.

Yafa’nın en büyük camiisi 1812 yılında Sultan II. Mahmut tarafından yaptırılan Mahmudiye Camii. Avlusundaki rengarenk çiçeklerle ve muhteşem mimarisiyle insana huzur veren Mahmudiye Camii'nin girişinde küçük dükkanlar bulunuyor.

 

Ve tabi ki hemen Mahmudiye Camii'nin yan tarafında caddeye bakan ve üzerinde Sultan II. Mahmut'un tuğrasını taşıyan tarihi çeşme...

Osmanlı döneminden kalma bu üç eser, bütün ihtişamıyla göz kamaştırıyor.

Yafa oldukça ilginç bir kültürel zenginliğe sahip. Öyle ki taş plaklar ve albümler satan bir müzik markette karşınıza Elvis Presley'in yanında Orhan Gencebay çıkabiliyor.

 

Dar sokakları Arnavut kaldırımlı Yafa'da bisiklet ve motorbisiklet kullanımı oldukça yaygın.

Masmavi denizi, inci gibi sahili ve tarih kokan havasıyla Yafa'yı görünce insan, bir zamanlar Osmanlı'nın elinde olan bu toprakları İsrail'e kaptırdığımız için hayıflanmıyor değil.

 


Kudüs
ise Yafa'ya yaklaşık bir saat uzaklıkta.

Tarih boyunca sayısız işgaller, kıtlıklar, savaşlar, depremlerle zarar gören bu şehir, bir kaç defa yıkılmış ve yeniden inşa edilmiş.

Kanuni Sultan Süleyman'ın inşa ettirdiği surlar, bugün Kudüs'te Ermeni, Hristiyan, Yahudi ve Müslüman mahallerini çevreliyor.

Üç büyük dinin kutsal mekanlarının iç içe olduğu bu mübarek şehirde Filistinliler İsrail'e karşı büyük bir hak mücadelesi vermeye devam ediyor.

Diyorum ve bugünlük burada bitiriyorum. Yarın Kudüs'ten devam edeceğim, buralarda olun.