Köşke kim çıkacak?

Daha yerel seçimin kesin sonuçları yayınlanmadan, seçimin gürültüsü bitmeden bir anda kendimizi köşk seçiminin içinde bulduk. Hem de ne bulmak! Konuşulan iki konudan biri yerel seçim sonuçları, diğeri olası köşk adayları...

Nesrin YILMAZ nesriny@internethaber.com

Daha yerel seçimin kesin sonuçları yayınlanmadan, seçimin gürültüsü bitmeden bir anda kendimizi köşk seçiminin içinde bulduk. Hem de ne bulmak! Konuşulan iki konudan biri yerel seçim sonuçları, diğeri olası köşk adayları...

Çok değil, bundan sadece birkaç ay kadar önce köşk için konuşulan senaryoların şimdiki senaryolarla benzer yanı kalmadı. 17 Aralık Türk siyasi tarihine bir milat olarak damgasını vurdu.

Hatta kulislere bile...

17 Aralık'tan bir gün önce konuşulan köşk senaryosunun yerinde yeller esiyor diyebilir miyiz, sanırım diyebiliriz.

Ankara köşk için yazılan senaryolarla çalkalanıyor desek abartmış olmayız.

Evvela 17 Aralık öncesine gidelim, hükumetin "darbe girişimi" olarak nitelendirdiği, muhalefetin ise "Tarihin en büyük yolsuzluk operasyonu" olarak gördüğü o tarihten önce köşk için konuşulan iddialar şunlardı:

ABDULLAH GÜL'ÜN ADAYLIĞI KESİN

17 Aralık öncesindeki İddialara göre Abdullah Gül adaylık kararını kesinleştirmişti. Bu iddianın asıl nedeni, Abdullah Gül'ün yakın çevresine "Bir dahaki dönem buradayım" demiş olmasıydı. Yakın çevresine yeniden adayım diyen Gül'ün bir dönem daha orada olma isteğini Ankara'da neredeyse yalanlayan yoktu.

Gezi Olayları sırasında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Başbakan Erdoğan üslubundan son derece rahatsız olduğu ve "Erdoğan'ın üslubundan çok rahatsızım, bu siyasi ortamda bu görevi bırakıp bir yere gitmem" dediği kulislerin bir numaralı konusuydu.

Ama Türk siyasi hayatına 17 Aralık tarihi mührünü vurdu. Yerel seçimlerden önce seçim programlarını 17 Aralık ile şekillendiren Başbakan Erdoğan seçimlerden zaferle çıktı ve köşk için yeni senaryolar yazılmaya başlandı.

Peki, bugün hangi senaryolar konuşuluyor?

Başbakan Erdoğan'ın 30 Mart gecesi seçim zaferini kutlamak için çıktığı meşhur balkonda söylediği bir cümle köşke yeşil ışık yakmak olarak algılandı. Başbakan Erdoğan, balkondan seçmenlerine seslenirken, "...Bundan sonra da bu can, bu tende oldukça, üzerimize hangi emanet yüklenirse Allah'ın izniyle ona sadakatle sahip çıkmaya çalışacağız" demişti.

İşte ilk senaryo bu.

ERKEN SEÇİM OLABİLİR 

Konuşma fırsatı bulduğum AK Parti'ye yakın iki isim de Başbakan Erdoğan'ın köşke çıkmasına ve Abdullah Gül'ün Başbakan olmasına kesin gözüyle bakıyor. Ama burada ortaya çıkan sorun, Cumhurbaşkanlığı seçimi ile genel seçimin arasında 10 ay fark olması. Bu senaryonun gerçekleşeceğini söyleyen isimler de, Başbakan Erdoğan'ın bu kararı alması halinde erken seçimin olacağı görüşünde.

PARTİSİNİ YALNIZ BIRAKMAYABİLİR

İkinci ve en çok konuşulan senaryolardan biri ise Başbakan Erdoğan'ın bir dönem daha AK Parti'nin başında kalma isteği. Bunun en geçerli sebebi olarak ise 17 Aralık sonrası cemaatin izlediği muhalefet. Partisini, cemaatin "siyaset dışı" muhalefetine karşı yerel seçimlerde korumayı başaran Erdoğan'ın yine cemaat muhalefetine karşı partisini yalnız bırakmayacağı görüşü de ağır basıyor.

Genel seçimler öncesi cemaatten gelebilecek tehlikelere (ses kaydı, görüntü kaydı) karşı partisinin başında kalacağı, bir dönem sonra köşke çıkabileceği Ankara kulislerinde dillendiriliyor. Tabii bunun için önce 3 dönem kuralının değişmesi gerekiyor. Bu durumda da köşkte yine Abdullah Gül olacak, söyelenenlere göre Abdullah Gül'ün de kafasından geçirdiği senaryo bu. Zaten Gül'ün dün söylediği "Cumhurbaşkanlığı seçimlerini konuşma zamanı geldi. Cumhurbaşkanlığını Başbakan’la oturur konuşuruz." sözleri Başbakan'a mesaj olarak algılanıyor. Hatta sadece bir mesaj değil, bunu bir uyarı olarak görenler var, aslında Abdullah Gül'ün bu cümlesinin, "Ben yarışta olacağım" anlamına geldiği konuşuluyor.

Kulisler de en çok konuşulan iki senaryo bu. Ama siyasette 24 saat bile çok uzun süre. Kesin karara varılana kadar daha birçok köşk senaryosu okuyacağımız kesin.

PEKİ MUHALEFET NE YAPACAK?

CHP ve MHP ortak adaya sıcak bakıyor. İki partinin de onaylayacağı bir ortak adayda aranan özellikler de benzer. Muhalefetin adayı olacak kişinin ilk özelliği "her kesimi kucaklayacak" biri olması. Kulislerde o kadar çok isim konuşuluyor ki, bunlardan 3'ü dün bütün gazetelerin internet sitelerinde yer aldı. Deniz Baykal, Meral Akşener ve İlker Başbuğ. Buradaki isimlerden en öne çıkan isim ise Meral Akşener. Çünkü CHP bir kadın aday çıkarma konusunda kararlı. Ama Meral Akşener'in daha öncesinde "cemaat adayı" olarak lanse edilmesi, bu isimden her an vazgeçilebileceğini de gösteriyor. Öne çıkan kadın adaylardan biri de CHP milletvekili Emine Ülker Tarhan. Ama iki partinin Tarhan üzerinde uzlaşıya varamayacağının altı çiziliyor. Konuşulan bir başka isim ise şimdiye kadar adı hiç geçmeyen biri, CHP Konya milletvekili Atilla Kart

Önümüzdeki günlerin konusu belli, adaylar belirlenene kadar kulis dedikodularını konuşmaya devam edeceğiz. Bakalım neler olacak...