Konserve sandı mayın çıktı
Abone olKonserve sandığı mayını eline alan çocuğun dramı ve yıkılan hayaller...
Şırnak'ta daha 10 yaşındayken konserve kutusu sandığı mayının
elinde patlaması sonucu kollarını ve bir gözünü kaybeden 13
yaşındaki Bayram Yılmaz, protez kol, protez göz, bir de bilgisayar
istiyor.
Şırnak'ın Uludere İlçesi Taşdelen köyünde yaşayan 13 yaşındaki
Bayram
Yılmaz'ın hayatı, 3 yıl önce köyün yakınındaki askeri alana giden
yol üzerinde oynarken bulduğu mayının patlamasıyla değişti.
Bayram Yılmaz ve babası Enver Yılmaz, hayallerini anlattı.
Mayınla tanışmasını, ''İçinde yiyecek olan kutulardan sandım,
köpeklere vermek için açmaya çalıştım. Yiyecek bir şey varsa
köpeklere verecektim.
Sonra o kutu patlamış'' diye aktaran Bayram Yılmaz, köyündeki
ilköğretim okulunun 6. sınıfında okuduğunu söyledi.
Kollarının arasına aldığı kalemle yazı yazabilen, gören tek gözüne
rağmen
köyün aranılan futbolcularından olan Bayram Yılmaz, ''Okuyup, bir
gün doktor olmak isterdim, fakirlere yardım ederdim'' dedi. Yılmaz,
hayallerini, ''Protez kollarım olsa, protez göz taksalar. Bir de
bilgisayarım olsa'' diye özetledi.
PROTEZ PAHALI
Oğlunun geçirdiği kazanın ardından Diyarbakır'a gittiğini belirten
Enver Bayram, o gün yaşadıklarını şöyle anlattı: ''Köyün dışında
patlamada yaralanmış Bayram. Patlamadan hemen sonra askerler
almışlar helikopterle Şırnak Askeri Hastanesine ardından da
Diyarbakır'a sevk edilmiş. 6 saatlik ameliyatta kalmış Bayram. Ben
hastaneye ulaştığımda ameliyatı bitmişti.
Oğlumun iki kolu da kesilmişti, sağ gözünü de almışlardı.
Kolları
parçalandığı için kesmek zorunda kalmış doktorlar, gözü ise
patlamada kör
olmuş.'' Burada yapılan tedavinin ardından Bayram'ın yaşı küçük
olduğu için protez takılmadığını ifade eden Enver Yılmaz, şunları
söyledi:
''Protez için aylarca koşturduk. Ben çiftçiyim. Gelirim yok. Yeşil
kart
çıkarttık. Geçen yıl heyet kararı ile hareketli protez takılmasına
karar verildi.
Kaymakamlığa gittik, kararı Ankara'ya göndermişler. Sonra bize bu
çok pahalı dediler. Yine bir sürü belge istediler. Onları da
tamamladık. Şimdi cevap bekliyoruz. Ama aylardır kimse arayıp
sormuyor.''
Oğluna yüzde 82 özürlü raporu verildiğini belirten baba Yılmaz, ''3
yıldır
uğraşıyorum. Oğluma özürlü maaşı bağlansın diye. Bıktım, usandım
devlet kapısına gidip gelmekten. Her seferinde yeni bir belge
istiyorlar, bekliyoruz, gidiyoruz, geliyoruz, uğraşıyoruz, olmuyor.
Bayramın durumu zaten belli ama bir türlü maaş bağlanmıyor''
dedi.
Bayram'ın tek başına ihtiyaçlarını gideremediğini belirten Enver
Yılmaz,
sözlerini şöyle sürdürdü: ''Çorabını biz giydiriyoruz. Pantolonunu,
gömleğini giydiriyoruz. Yemeğini biz yediriyoruz. Yüzünü biz
yıkıyoruz. Elleri yok ki yapamıyor.
Hep kara kara düşünüyorum, ben olmasam, annesi olmasa ne olacak
Bayram. En azından hareketli protezle bazı ihtiyaçlarını
giderebilir. Kaşık bile tutar diyorlar. Bir de maaşı bağlansa biz
olmasak bile birileri bakar herhalde parasıyla.''