Kişisel gelişim üzerine…

Bugün üşengeçliklerimiz üzerine ve doğru bildiğimiz bazı yanlışlar üzerine konuşacağız...

Coşkun Karaca coskunk@internethaber.com

Bugün üşengeçliklerimiz üzerine ve doğru bildiğimiz bazı yanlışlar üzerine konuşacağız. Mesela kitap okuma adına şu sözü sıklıkla duyarız: “Kitap okumak istiyorum ama fırsatım olmuyor.”

Size hemen basit bir hesap yapmak isterim. Bir sayfa ortalama olarak bir dakikada okunur. Yani günde üç dakikanızı ayırırsanız; günde üç, ayda 90 sayfa kitap okumuş olursunuz. Yılda yaklaşık 1080 sayfa kitap okursunuz. Bir kitap ortalama 200 küsur sayfa olsa, yılda beş kitap okumuş olursunuz. (Günde üç sayfa kitap okuyarak, konunun içine ne kadar girersiniz, ne kadar hikaye örgüsünü yakalarsınız o ayrı bir konu.)

Bu şekilde devam eden 10 yılın sonunda, hiç kitap okumayan bir kişiyle aranızda 50 kitap fark olur. 50 kitabın bir insanın düşünce yapısına katacağı artıları, kişiyi ne denli olgunlaştıracağını düşünürsek, günde üç dakika ayırarak kendinize bu kadar çok şey katabilmenizin başka bir şekilde mümkün olmayacağını dile getirmek hiç zor değil inanın. Bahaneler bulmak yerine çözümler arayalım lütfen.

***

Selam vermek, el sıkışmak vesaire…

Selamlaşmak hayatımızın her alanındadır. Selamlaşırken dikkat edilmesi gereken birkaç önemli husus vardır. Bunlardan en çok dikkat edilmesi gerekenlere kısaca değinmek isterim.

İlk olarak şunu hiçbir zaman unutmamak gerekir: Önce küçükler büyüklere selam vermelidir. Bu konuda zaten herkes hem fikirdir.

İkinci husus: Bir odaya ya da toplantıya sonradan gelen ilk olarak selam vermelidir. Sonradan gelip saksı gibi bir köşeye oturulmaz.

Üçüncü husus: Önce erkekler kadınlara selam vermelidir.

*

Biriyle tanıştırıldınız. El sıkışmanız gerekecek, buraya dikkat lütfen. Tanıştırılan kişilerden birisi erkek, diğeri kadın ise tokalaşmak için önce kadınların el uzatması beklenir.

Biriyle tokalaşacaksanız ve elinizde eldiven varsa, eldiveninizi çıkartmanız gerekir. Sağlık sorunları söz konusu ise bu kural uygulanmayabilir tabi ki.

Biriyle tokalaşırken dikkat etmeniz gereken bir diğer husus ise karşınızdakinin elini orta şiddette sıkmaktır. Tokalaşırken el çok fazla sıkılmamalıdır. Çok gevşek de bırakılmamalıdır. Bu konuya özellikle dikkat edilmeli çünkü karşınızdaki ile el sıkışırken eliniz çok gevşek olursa, selamlaştığınız kişiyi çok önemsemediğiniz anlamına gelir. Şüphesiz ki son derece nezaketsiz bir davranıştır. Biriyle tokalaşırken kişiyi kendinize doğru çekmeniz de uygun değildir.

Yukarıda bahsettiğimiz eldiven ile el sıkışmama konusuna bir atıfta bulunmak gerekiyor sanırım. Erkekler sağlık sorunlarının haricinde eldiven ile tokalaşmamalıdır. Fakat kadınlar eldivenlerini çıkartmama hakkına sahiptir ve saygısızlık olarak nitelendirilemez.

*

Yemeklerde peçete kullanımıyla ilgili de kısaca bir şeyler söylemek mümkün. Peçetenizle elinizi veya ağzınızı sildiğinizde peçetenizi katlamanız ve yerine o şekilde koymanız gerekir. Çünkü peçenin kullanılan kısmının diğer kişiler tarafından görülmemesi önem arz eder. Ayrıca peçeteniz size yakın bir yere koyulmalıdır. Sofra adabıyla ilgili neredeyse tüm dünyada dikkat edilen ve dikkat edilmesi beklenen bir husus daha vardır. Ona değinmeden geçmek istemem. Sofrada saçlar ile asla oynanmaz.

Genel nezaket kuralları konusuna değinmemin iki sebebi var. Birincisi birçok doğru bilinen yanlışın olması, diğer ise bu konudaki araştırmalarımı bilen bazı arkadaşlarımın özellikle bu konuyla ilgili bir şeyler yazmamı istemesidir.

Ara ara bu tip konulara değinerek farklı hususlarda sizlere bilgiler vermeye çalışacağım.

Sağlıcakla kalın…