Bugün üşengeçliklerimiz üzerine ve doğru bildiğimiz bazı
yanlışlar üzerine konuşacağız. Mesela kitap okuma adına şu sözü
sıklıkla duyarız: “Kitap okumak istiyorum ama fırsatım
olmuyor.”
Size hemen basit bir hesap yapmak isterim. Bir sayfa ortalama
olarak bir dakikada okunur. Yani günde üç dakikanızı ayırırsanız;
günde üç, ayda 90 sayfa kitap okumuş olursunuz. Yılda yaklaşık 1080
sayfa kitap okursunuz. Bir kitap ortalama 200 küsur sayfa olsa,
yılda beş kitap okumuş olursunuz. (Günde üç sayfa kitap okuyarak,
konunun içine ne kadar girersiniz, ne kadar hikaye örgüsünü
yakalarsınız o ayrı bir konu.)
Bu şekilde devam eden 10 yılın sonunda, hiç kitap okumayan bir
kişiyle aranızda 50 kitap fark olur. 50 kitabın bir insanın düşünce
yapısına katacağı artıları, kişiyi ne denli olgunlaştıracağını
düşünürsek, günde üç dakika ayırarak kendinize bu kadar çok şey
katabilmenizin başka bir şekilde mümkün olmayacağını dile getirmek
hiç zor değil inanın. Bahaneler bulmak yerine çözümler arayalım
lütfen.
***
Selam vermek, el sıkışmak vesaire…
Selamlaşmak hayatımızın her alanındadır. Selamlaşırken dikkat
edilmesi gereken birkaç önemli husus vardır. Bunlardan en çok
dikkat edilmesi gerekenlere kısaca değinmek isterim.
İlk olarak şunu hiçbir zaman unutmamak gerekir: Önce küçükler
büyüklere selam vermelidir. Bu konuda zaten herkes hem
fikirdir.
İkinci husus: Bir odaya ya da toplantıya sonradan gelen ilk
olarak selam vermelidir. Sonradan gelip saksı gibi bir köşeye
oturulmaz.
Üçüncü husus: Önce erkekler kadınlara selam vermelidir.
*
Biriyle tanıştırıldınız. El sıkışmanız gerekecek, buraya dikkat
lütfen. Tanıştırılan kişilerden birisi erkek, diğeri kadın ise
tokalaşmak için önce kadınların el uzatması beklenir.
Biriyle tokalaşacaksanız ve elinizde eldiven varsa, eldiveninizi
çıkartmanız gerekir. Sağlık sorunları söz konusu ise bu kural
uygulanmayabilir tabi ki.
Biriyle tokalaşırken dikkat etmeniz gereken bir diğer husus ise
karşınızdakinin elini orta şiddette sıkmaktır. Tokalaşırken el çok
fazla sıkılmamalıdır. Çok gevşek de bırakılmamalıdır. Bu konuya
özellikle dikkat edilmeli çünkü karşınızdaki ile el sıkışırken
eliniz çok gevşek olursa, selamlaştığınız kişiyi çok
önemsemediğiniz anlamına gelir. Şüphesiz ki son derece nezaketsiz
bir davranıştır. Biriyle tokalaşırken kişiyi kendinize doğru
çekmeniz de uygun değildir.
Yukarıda bahsettiğimiz eldiven ile el sıkışmama konusuna bir
atıfta bulunmak gerekiyor sanırım. Erkekler sağlık sorunlarının
haricinde eldiven ile tokalaşmamalıdır. Fakat kadınlar
eldivenlerini çıkartmama hakkına sahiptir ve saygısızlık olarak
nitelendirilemez.
*
Yemeklerde peçete kullanımıyla ilgili de kısaca bir şeyler
söylemek mümkün. Peçetenizle elinizi veya ağzınızı sildiğinizde
peçetenizi katlamanız ve yerine o şekilde koymanız gerekir. Çünkü
peçenin kullanılan kısmının diğer kişiler tarafından görülmemesi
önem arz eder. Ayrıca peçeteniz size yakın bir yere koyulmalıdır.
Sofra adabıyla ilgili neredeyse tüm dünyada dikkat edilen ve dikkat
edilmesi beklenen bir husus daha vardır. Ona değinmeden geçmek
istemem. Sofrada saçlar ile asla oynanmaz.
Genel nezaket kuralları konusuna değinmemin iki sebebi var.
Birincisi birçok doğru bilinen yanlışın olması, diğer ise bu
konudaki araştırmalarımı bilen bazı arkadaşlarımın özellikle bu
konuyla ilgili bir şeyler yazmamı istemesidir.
Ara ara bu tip konulara değinerek farklı hususlarda sizlere
bilgiler vermeye çalışacağım.
Sağlıcakla kalın…