Kimseler görmesin, kimseler bilmesin…

“Utancı bilerek yaşamak korkunç... Daha da korkuncu, bilerek yaşatmak.”

Mustafa Sabri Beşer msbeser@internethaber.com

Bir Ramazan ayını daha idrak ve eda edip (inşaallah etmişizdir) Rabbimizin mükafatı olan mübarek bayram günlerini yaşıyoruz.

İnşallah ömrümüz Ramazan bereketiyle ve bayram sevinciyle geçer.

Ramazan bize birçok şeyi öğreten bir ay.

Öğrettiklerini sıralamaya kalksak neredeyse bir kitap yazılır.

Ramazan ayında öğrendiğimiz şeylerden birisi de “vermek”

Peki bu vermek nasıl olmalı?

Bugünlerde sosyal medyada çokça dolaşan bir hikâye bu konuda benim zihnimde değişik tedailer oluşturdu.

Hikâye aşağıda…

Bakalım siz de nasıl tedailer oluşturacak…

Adam 48 yıl önceki ilkokul öğretmenini parkta görünce, utanarak yanına yaklaşıp "hocam beni tanıdınız mı?" dedi.

İhtiyar öğretmen:

- Hayır tanımadım.

Adam:

- Hocam nasıl tanımazsınız!..

Ben ilkokul öğrenciniz M....a. Hocam sınıfımızda bir arkadaşın saati kaybolmuştu. Ben almıştım.

Siz de "herkes kalksın ve ellerini tahtaya dayasın, arama yapacağım" demiştiniz. Ben utanmış ve çok korkmuştum.

Sizin ve arkadaşlarımın yüzüne nasıl bakacağım diye soğuk terler döküyordum...

Sizden bir komut daha geldi: "Şimdi herkes gözlerini kapatsın."

Ortalarda bir yerdeydim. Aranma sırası bana gelmişti. Saati cebimden sessizce almış, devamla, aynı sessizlik içinde son arkadaşa kadar aramayı sürdürmüştünüz.

Sonra bizi yerimize oturtup bana ve hiç kimseye hiçbir şey söylemeden saati sahibine vermiştiniz.

Büyüdükçe içimde büyüttüm bu davranışınızı...

Hocam ben şimdi 60 yaşındayım. Düşünüyorum da şu hayattaki en büyük dersi, bana o gün siz vermiştiniz.

Her aklıma gelişinde sarsıldım ve her aklıma gelişinde kendimi sizden kalan erdemin koruyucu gölgesinde hissettim.

“Utancı bilerek yaşamak korkunç... Daha da korkuncu, bilerek yaşatmak.” der Edip Cansever.

"Hocam siz bana o utancı yaşatmadınız. Yaşasaydım unutur muydum, doğrusu bilmiyorum. Ama beni utandırmamanızı hiç unutmadım Hocam.

Şimdi hatırladınız mı beni?"

İhtiyar öğretmen yan yana oturdukları bankta öğrencisine yaslanarak:

- "O olayı ertesi gün unutmuştum ben. Şimdi sen anlatınca hatırladım.

Sizlere "gözlerinizi kapatın" dediğimde ben de gözlerimi kapatmıştım.

O yaştaki her çocuğun düşebileceği yanılgıya düşen öğrencime karşı içimde bir yargı oluşsun istememiştim.

O sen miydin?

Bilmiyordum, nasılsın..?"

Ömrünüz Ramazan bereketinde ahiretiniz Bayram neşesinde olsun.

Hayırlı bayramlar…