Kılıçdaroğlu'ndan Önder Sav itirafı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Genel Sekreter Önder Sav’ın uygulamalarının örgütte rahatsızlık yarattığı iddialarına ilişkin, “Yanlışlıklar olabilir mi, elbette olabilir. Ama o yanlışlıklar düzeltilebilir mi, tabii ki. Bu kararlar vazgeçilmez değil” dedi.

Kılıçdaroğlu, CHP Genel Merkezi’nde Çağdaş Gazeteciler Derneği Yönetim Kurulu üyelerini kabul etti. Kılıçdaroğlu, ÇGD yöneticilerinin gündeme ilişkin sorularına şu yanıtları verdi:

- Başbakan ile bugün yapacağınız görüşmede nasıl bir değerlendirme yapacaksınız? Bir rapor sunacak mısınız?

- Terör dışındaki bir konu bize gönderilen yazıda yok. Başbakan’a da herhangi bir dosya sunmayacağız. Bizim Doğu ve Güneydoğu ile ilgili çözüm önerilerimiz, programımız ve raporlarımız zaten Başbakan’ın elinde. Belki uygun ortam olursa Sayın Başbakan’a, 1989 raporumuzun güncellenmesi için çalışma başlattığımızı söyleyebiliriz. Bu zaman alacak, bugünden yarına hemen ortaya konulacak bir rapor değil.

SADECE ASKERLE OLMAZ

- Başbakan’ın özel ordu kurulmasına ilişkin değerlendirmesine nasıl bakıyorusunuz?

- Terörün ekonomik, siyasal, kültürel, sosyal ve psikolojik boyutu bir de askeri boyutu var. Sadece askeri boyut açısından soruna yaklaşacaksınız, bu sorunu çözmez. Sayın Bülent Arınç’ın Cumhuriyet gazetesine bir demeci oldu. “İş bulursanız, aş bulursanız belki 10 neden varsa yedisini ortadan kaldırmış olursunuz” diyor. Bunu söyleyen hükümetin bir bakanı. Ama aynı hükümet, işin diğer boyutlarını dikkate alan bir hükümet değil. İş yalnızca güvenlik boyutundan ele alınıp değerlendiriliyor.

- İktidarın sorunu algılamasında mı sorun var?

- Onlara göre iktidar olduklarında terör yoktu! Uzun uzadıya meseleye böyle baktılar ve yaklaştılar. Bu sorunu çözmek için ya da bu sorunla ilgili çözüm yolları aramak için AKP “acaba biz böyle sosyologlardan, psikologlardan grup kursak gidip halkı dinlesek” diyor mu? Halktan habersiz onun sorununu çözmeye çalışıyorsunuz. Teşhisi iyi koymadıkları için tedavide de bir türlü başarılı olunamıyor. İşin özeti bu. Politikacılar teröre ne diye başladılar, iki baldırı çıplak diye yaklaştılar. Geldik bu noktaya. Baktık ki hiç de baldırı çıplak değiller.

- CHP, bölgeyle ilgili olarak, Kürt sorunuyla ilgili olarak daha aktif bir çalışma yürütecek gibi görünüyor.

- Kürt sorunu demiyoruz biz. Doğu ve Güneydoğu sorunu diyoruz. Çünkü sadece etnik kimlik açısından yaklaştığınız zaman sanki diğer sorunları göz ardı ediyormuşsunuz gibi bir anlam çıkıyor. Olay bir etnik sorun olmanın da ötesinde bir sorun. Çünkü orada sadece Kürtler yaşamıyor ki. Oradaki işsizlik sorunu, sadece Kürt kökenli vatandaşlarımızın sorunu değil ki. Diğerlerinin de sorunları. Farklı inançtan insanlarımız da var orada Süryaniler, Yezidiler, Nusayriler var. Bölgeyi bütün görmek, bölgenin sorunlarını akılcı çözmek gerekiyor.

- Genel sekreter Önder Sav’ın uygulamalarının partide rahatsızlık yarattığı iddiaları var.

Şöyle söyleyeyim bir partinin dış politikası var, bir de iç politikası var. Dış politikasıyla genel başkan ve yardımcıları ilgileniyor zaten. Bir de partinin içine dönük sorunları var, bu da genel sekreterin görevi. Yanlışlıklar olabilir mi, elbette olabilir. Ama o yanlışlıklar düzeltilebilir mi, tabii ki. Bu kararlar vazgeçilmez değil. Nitekim belli kararlar alınabiliyor. Bu kararlar doğru değil diyebilirsin ve geriye dönebilirsin.

ÇOCUĞUNU DÜŞÜNEN 'HAYIR' DER

- Rakı yerine iftar masasında çalışın talimatı verdiğiniz basına yansıdı....

- İl başkanı arkadaşlarımıza gerekirse günün 24 saatinde birlikte olmalarını ve halkla kaynaşmalarını söyledim. Bu arada bir espri yaptım, dedim ki “bütün enerjiyi kimse rakı sofrasında harcamasın” dedim. Espriydi bu. Bunun ramazanla ilgisi yoktu. Ama gazeteciler yazmışlar ne yapabilirim?

- Referandumdan ne bekliyorsunuz, nasıl bir sonuç bekliyorsunuz?

Halkımızın büyük bir kısmı, anayasada ne olup olmadığını bilmiyor. Bu ülkede demokrasiyi, hak ve özgürlükleri, eşitliği savunuyorsak, bu anayasa değişikliğine halkın hayır demesi lazım. Kendi çocuğunu düşünen herkes bu anayasaya hayır demeli. (Cumhuriyet)