Dil, bir milletin ve devletin en önemli, vazgeçilemez
ve taviz verilemez öğelerindendir. Dil üzerinde yapılacak
her türlü oynamaya başta devlet olmak üzere toplumun bütün fertleri
mücadele etmelidir.
Gel gör ki bizde tam tersi oluyor. Dile sahip çıkması gereken en
büyük kurum olan devlet, dil üzerinde bozulmaya yol açıyor.
“İmam böyle yaparsa cemaat ne yapmaz” misillü devletin
bu yanlışı toplumun daha büyük hatalar yapmasına yol açar.
Herkesin malumudur. İngilizce’de Türkiye ve Türkleri tarif etmek
için kullanılan “Turkey” kelimesine karşı yıllardır büyük
bir mücadele veriyoruz. Anlamı “Hindi” demek olan
“Turkey” kelimesine karşılık “Türkiye”
ifadesinin yerleşmesi için yıllardır yazılıp çizilir. Kampanyalar
başlatılır, toplum bu konuda bilinçlendirilmeye çalışılır.
Velhasıl millet olarak bu kelimeye karşı bir antipatimiz
vardır...
Lakin gelin görün ki yıllardır değiştirmeye çalıştığımız bu
kelime ve algı, şimdilerde bizzat devlet tarafından, hem de kör
göze parmak misali kullanılmaya başladı.
Havaalanlarında görev yapan pasaport polislerinin çalışma
şartlarının iyileştirilmesi yan ısıra üniformalarında da
değişikliğe gidilmiş. Üniformalarda turkuaz renginin kullanılması
hoş olmuş. Lakin yapılan öyle vahim bir hata var ki yapılan bütün
güzelliklerin üzerine adeta kezzap atıyor.
Polislerin üniformalarının göğüs kısmında ülke adı olarak
“Turkey” yazıyor...
Gel de kızma şimdi...
Yahu biz bu kelimeyi lügatlerden kaldırıp yerine
“Türkiye” kelimesini koymak için yıllardır
mücadele vermiyor muyuz?
Bu konuyla ilgili dil bilimcilerimiz makaleler, yazılar
yazmadılar mı?
Bu kelimenin değiştirilmesi için uluslararası girişimlerde
bulunmadık mı?
Bulunduk...
Eeee şimdi bu nedir yahu...
Hem de devlet eliyle...
Hem de bakanlık eliyle...
Hem de havaalanında ülkeye giriş yapacak yabancılara göstere
göstere...
Bir algıyı değiştirmeye çalışırken algıyı yerleştirmek
bu olsa gerek...
Nerde kaldı devlet aklı, nerde kaldı devlet hassasiyeti...
Şimdi biz bunu yaptık ya,
Artık “Turkey” kelimesinin değişmesi için ağzımızla kuş
tutsak nafile...
Bu yapılan adeta “üstüne tüy dikmek” gibi bir şey oldu...
Yapmayın ağalar, yapmayın beyler...
Bu millete bu kadar haksızlık etmeyin...
Siz belki “turkey” olabilirsiniz ama
Ne ben, ne de bu millet “turkey” değil...
Ben Türkiye’de yaşıyorum,
Biz Türkiye’de yaşıyoruz.
Bizim devletimizin adı Türkiye.
Çok meraklıysanız “Turkey”de yaşamaya,
Size bir çiftlik verelim, mutlu mesut olun
“turkey”lerinizle...
Şahsen devletin kurumlarında bir akıl tutulması yaşandığına
inanıyorum.
Aileyi korumakla görevli bakanlık aileyi parçalamak için elinden
geliyor.
Milletin geleceği olan çocukları eğitmesi gereken bakanlığın ne
yaptığı belli değil.
PISA verilerinde yine diplerdeyiz.
İlk 500 de üniversitemiz yok...
Bir de üstüne Türkiye Cumhuriyeti devletinin bakanlığı böylesine
vahim bir hata yapınca zıvanadan çıkıyor insan.
Sanki elbirliği etmişçesine devleti batırmaya
çalışıyoruz.
Resmen adını da değiştirdiğimize göre başka bir izah
bulamıyorum...
facebook.com/msbeser
twitter.com/msbeser
instagram.com/msbeser