Kemal Alemdaroğlu'ndan inciler

Kemal Alemdaroğlu: Beni bilimsel eser hırsızlığıyla suçluyorlar. 1995 yılında iki arkadaşımla birlikte yazdığımız bilimsel eser değil, katalog. Laporoskopik cerrahiyle ilgili aletlerin tanıtım kitapçığı. Fotoğrafları kitapçığın orijinalinden aldık. Bu suçlamaların nedeni kişisel kin.. İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Kemal Alemdaroğlu, 1995 yılında iki arkadaşıyla birlikte, "Laporoskopik Cerrahi" adlı bir kitap yazdı. Ancak, intihalle yani bilimsel hırsızlıkla suçlandı. Kitabın orjinali ise Amerikalı Dr. Phillipe Jean Quilici'nin yazdığı 'New Developments in Laporoscopy.' Virginia Üniversitesi'nin web sitesinde, bilimsel hırsızlık listesinde Alemdaroğlu ve arkadaşlarının kitabı da yer alınca, Öğretim Üyeleri Derneği bunu YÖK'e, Cumhurbaşkanı'na ve Türk Tabipler Birliği'ne bildirdi. YÖK şimdi "zamanaşımı" diyor, Türk Tabipler Birliği ise Alemdaroğlu'na iki ay meslekten men cezası verdi. Bu konuda uzun süre sessiz kalan Rektör Alemdaroğlu, ilk kez kitabını ve kitabın orijinalini bizimle tartıştı. * 1995'te yazdığınız "Laporoskopik Cerrahi" adlı kitaptan dolayı bilimsel eser hırsızlığıyla suçlanıyorsunuz. İki arkadaşınızla birlikte neredeyse orijinal adı "New Developments in Laporoscopy" olan kitabı çevirip, içindeki fotoğraflarla birlikte yayınladığınız iddia ediliyor. O kitabı nasıl yazmıştınız? İşin gerçek yanı kişisel kin. Bu suçlamaların nedeni, 40 yılı aşkın süredir beni tanıyan insanların beslediği kişisel kinleridir. O kitap bilimsel eser değil. O kitap bile değil, bir katalog. Bir alet katalogu. * O zaman neden bir alet katalogu üzerinden bu kadar fırtına koptu, size meslekten men cezası verildi ve neden sessiz kaldınız? Bunların neden yapıldığını biliyorum. Dediğim gibi kin var bunun gerisinde. Ülkemin bölünmez bütünlüğüne, gericilere karşı duruşumdur bunlara neden. * 1995'te profesördünüz, niye kitap değil de katalog yazdınız. Bunca kişi neden sizi katalog dediğiniz kitapçık yüzünden intihalle suçlar? (Kitabın orijinali ve Alemdaroğlu ve arkadaşlarının yazdığı kitap geldi ve birlikte bakmaya başladık.) Teknik kitap diyoruz Bakın bilimsel eser denilen kitapçığa? Kitap olması için ne lazım? Yazar, yayınevi dışında bir de ISBN numarası olması lazım. Siz bir roman yazmışsınız, ISBN numaranız yoksa o geçerli bir kitap olmazdı. Buna bakın, bu kitapçığın böyle bir numarası yok. Biz bir kitap yazmadık, bilimsel eser hiç yazmadık. Eğer benimle uğraşan birtakım yazar çizer bunu bilmiyorsa o cehalet onlara yeter. * Neden bu kitabı yazdınız? 1994 yılında o firmadan izin aldık. (İzni gösterdi Alemdaroğlu) Bu aletler laporoskopik cerrahi için çok önemli aletlerdir. Bu aletleri tanıtma, cerrahlara bu aletlerin nasıl kullanıldığını anlatma amacıyla yazıldı. Önsözde de "teknik bir kitap" diyoruz. Aslında eser hiç dememişiz, kitap demişiz. Bunu kim yazdı hatırlamıyorum ama kitap olsa dediğim gibi numarası olurdu. * Neden sizin kitabınızda alıntılar yazdığınız kitabı yazanın adı kaynak olarak gösterilmedi? O kitap ticari katalog olduğu için arkadaşlar koymamışlar. Sorduğumda da, "ticari katalog olduğu için" dediler. Zaten o şirketten izin alınmıştı. Kaynak olarak ticari katalogdan fotoğrafları aldık mı diyecektik? Bu arada İngilizce katalog da fotoğrafları başka yerden almış. * Bilirkişiler kitapları inceledi ve sizi suçlu buldu. Neden? Bilirkişi dedikleriniz üç kişi. Ben size bunun intihal olmadığını söyleyen YÖK Yönetim Kurulu üyelerinin, Türkiye'nin en iyi üniversitelerinin rektörlerinin, konusunda uzman kişilerin yazılarını göstereceğim. Zaten bu yazılar YÖK yönetimine gitmiştir. * Gürüz döneminde mi gitti? Evet. O üç bilirkişiden biri dil bilimci. * Prof. Jale Parla... Evet. Kimse Ege Üniversitesi'nden Prof. Ali Menteş'in ne dediğini söylemiyor. O da bilirkişiydi, rahmetli oldu. Asıl cerrah odur. Menteş'in verdiği inceleme raporunda, "teknik anlamda çalıntı denemez" diyordu. Biz katalogla ilgili izni almışız. Dünya Cerrahi Birliği'nin üyesiyim. Beni oraya da şikayet etmişler, belgeleri gönderdim, "özür dileriz" dediler. Amaç engellemek * YÖK Başkanı Erdoğan Teziç, Neşe Düzel'e verdiği röportajda "zamanaşımı olduğu için çözülemedi" diyor. Siz suçsuz olduğunuzu söylüyorsunuz. Peki, neden bir inceleme için siz bir şey yapmıyorsunuz? 2001'de Aralık ayının ilk haftasında bu iddia ortaya atıldı. Nedeni ortadaydı. O sırada rektörlük seçimleri vardı. O dönemdeki YÖK Başkanı Kemal Gürüz beni aradı ve "Nedir bu iddialar?" diye sordu. Ben kendisine bütün belgeleri gönderdim. Bu iddialar seçimi etkiledi. Ben 1260 oy aldım, rakibim 900 oy aldı. Kemal Gürüz bu iddialarla ilgili YÖK Yönetim Kurulu üyesi Prof. Şevket Ruacan, Gazi Üniversitesi Diş Hekimliği profesörlerinden Köksal Baloş, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Nusret Aras ve Hacettepe Üniversitesi Rektörü Tunçalp Özgen'e belgeleri sundu. Arkadaş filan demez Gürüz. İnceleme yaptı. YÖK Genel Kurulu'na girdi, orada raporları okuyup anlattı. Prof. Şevket Ruacan'ın raporunda yazdığı gibi "kasıtlı bilimsel veya değil bir aşırma yok" denildi. * Tabipler Odası'nın kararı farklı olunca, haklılığınızı ispatlamak için niye bir yol aramadınız? İstanbul Tabip Odası karar vermedi. Kocaeli'ne gönderildi suçlamalar. "Dörde bir suç yoktur" denildi. Biri önyargılıydı zaten. Orada o iş bitmedi. Öğretim Üyeleri Derneği itiraz etti. Tabip Odası Yüksek Disiplin Kurulu'na gidildi. İlk geldiğinde reddettiler, suçlu bulmadılar ama ikinci kez önlerine konulunca suçlu buldular. 2 ay meslekten men cezası verdiler. Danıştay bozdu çünkü, Tabip Odası'nı ilgilendiren konu değil. * YÖK'ü ilgilendiriyor... Evet ama YÖK yaptı, raporları inceledi Kemal Gürüz zamanında. * İddiaların bir kaynağı var, o da Virginia Üniversitesi web sitesi... Onlar bu kitapla ilgili intihal suçlamasını getirdiler... Virginia Üniversitesi'nin resmi internet sitesi değil o site. Orada görevli bir akademisyenin sitesi. Bunların içinde başka işler var. * Ne gibi? Virginia Üniversitesi'nin böyle bir uğraşı yok. Fethullah Efendi Amerika'da. * Ne ilgisi olabilir bu konuyla? Birileri Virginia Üniversitesi'ndeki adama ulaştırmış bunları. Onlar Türkiye'de hukuk yok sanıyor. * Her türlü incelemeye açık mısınız? Türkiye'nin en ünlü, en iyi bilim adamlarının incelemeleri elimde, size de gösterdim. Bunları gönderince kimse kuşku duymuyor ama birtakım çevreler başka işlerin peşinde. Türkiye cerrahisinde en genç cerrah olan iki kişiden biriyim. 1982'den beri bağırsak cerrahisinde kariyer yaptım. Bir insanın hırsızlık yapması için mutlaka nedeni olmalı, hasta değilse. Hırsızlık gibi bir hastalığım olsa başında bulunduğum kurumda başka sorunlar olurdu. Türkiye'nin en genç cerrahi profesörü olan biri 1995 yılında niçin bilimsel eser hırsızlığı yapsın? Bilimsel eser değil, intihal asla değil. Suçum türban * Bu bir profesöre yapılabilecek en ağır suçlama, neden böyle bir suçlamayla karşı karşıyasınız? Benim suçum hırsızlık değil, türban. Bunların nedeni türban. Gerici ve bölücülere karşı dik duruşum. Ben Türkiye Cumhuriyeti'nin gerçek anlamda vatandaşıyım. Özü, süzü, soyu sopu belli olan biriyim. Kimseye ödün vermem. Tek suçum türbandır, ben bu suçla onur duyuyorum.