Karayılan Maldivler'e gitti Öcalan çok kızdı!
Abone olZaytung, Öcalan'ın PKK'ya verdiği silah bırakma çağrısını öyle bir haberleştirdi ki okuyanları gülümsetti.
İNTERNETHABER.COM- Gündemde olan
konuların geyiğini haber dilinde zekice yazan mizah haber sitesi
olarak bilinen Zaytung.com şimdi de Öcalan'ın PKK'ya yaptığı sınır
dışına çekilme çağrısını mizahi tarzda
haberleştirdi.
Yaptığı mizahi haberleri kimi zaman
ciddiye alınıp haber sitelerinde haber olan ya da hakkında haber
yapılan kişilerin kimi zaman kızarak cevap yayınladığı Zaytung'un
bu haberi okuyanları gülümsetti.
İşte sizi çözüm sürecinin ciddiyetinin
ağırlığından kurtaracak ve gülümsetecek o
haber:
Barış görüşmeleri sürecinde bu sabah Abdullah Öcalan'ın PKK'lılara
yaptığı "sınır ötesine çekilme" çağrısını fırsat
bilen bazı PKK'lı üst düzey yöneticilerin soluğu Maldivler'de
aldığı ortaya çıktı.
Durumun ortaya çıkmasıyla birlikte Abdullah Öcalan'ın apar topar
bir mektup daha yazarak Maldivler'e giden örgüt üyelerini hemen
dönmeleri konusunda uyardığı öğrenilirken, kaldıkları otelde bir
basın toplantısı düzenleyen PKK yönetimi "Biz zaten sınır
ötesindeydik. Daha nereye çekilebiliriz diye düşününce aklımıza
burası geldi" sözleriyle kendilerini savundu.
İmralı'dan 2. mektup
Diyarbakır'daki Nevruz kutlamalarında Abdullah Öcalan'ın mektubunun okunmasıyla beraber Kürt sorununun çözümünde yeni bir döneme girilirken, mektupta sınır dışına çıkmaları yönünde istekte bulunulan PKK'lılardan bir kısmının ilk uçakla Maldivler'e gitmesi örgüt içinde tepki uyandırdı. Konuyla ilgili olarak apar topar bir mektup daha yazmak zorunda kalan Öcalan "Değerli arkadaşlarım, biliyorum dağda kaldığınız süre içerisinde psikolojik olarak bir hayli yıprandınız ancak... Yani sizce sınırdışı derken Maldivler'i kastetmiş olabilir miyim? Lütfen azcık mantıklı olun..." diyerek, üyelere geri dönmeleri konusunda ültimatomda bulundu.
"Bizi düşünüyolar sandık"
Mektubu, kaldıkları otelin havuzun başında dinlenirken alan
yönetim ise düzenlediği basın toplantısıyla herhangi bir kötü
niyetlerinin olmadığını, sadece Önderliğin çağrısına kulak
verdiklerini ifade ettiler. Örgüt üst düzey yöneticilerinden
Nureddin Koçi, 30 yıldır süren savaş ortamının ardından böylesi bir
fırsatı kaçırmak istemediklerini dile getirerek kendisini ve
arkadaşlarını savundu. Baharın gelmesi ve barış sürecinin olumlu
şekilde seyretmesiyle bir süredir zaten içlerinin kıpır kıpır
ettiğini kaydeden Koçi, "Valla bize 'sınır dışına çıkın'
denince, kaç senedir dağdayız diye bizi düşünüyorlar zannettik...
Fakat yanılmışız maalesef..." derken, gösterilen tepkiye
anlam veremediklerini ifade etti.
"Burası da sınır ötesi"
Maldivler'e ayak basmalarıyla birlikte üzerlerindeki elektriği toprağa bıraktıklarını dile getiren bir diğer PKK'lı isim Ramazan Tüfek ise, netice itibari ile kendilerinin önderliğin çağrısına kulak verdiklerini belirtti. "Şu an neredeyiz? Maldivler.. Sınır dışı mı.. Sınır dışı.. Bitti, o kadar!" diyerek, herhangi bir yanlış yapmadıklarını vurgulayan Tüfek, konuşmasının kalanında ise Maldivler'den övgü dolu sözlerle bahsetti. Dağda geçen günlerin ardından böylesi bir iklimin ve coğrafyanın ilaç gibi geldiğini ifade eden örgüt üyesi, sözlerine "Keşke zamanında buralarda devlete isyan etseymişiz. Mis gibi yer. Biz anca gidip Nusaybin kırsalında, Kandil Dağı'nda ömrümüzü heba ettik. Evet, şu an elimde kokteyl, havuz başındayken bunu çok daha iyi anlıyorum. Resmen heba etmişiz kendimizi..." şeklinde devam etti.
Dönüş hazırlığı
Havuzda yaptığı neşeli hareketlerle, silahını bırakıp Maldivler'e gittiği için yaşadığı heyecanı gizleyemeyen Sarı kod adlı Hüseyin Halis de "Yani tabii Bekaa da, Kandil de bir yerde evimiz ama.. Buralar başka be..." diyerek arkadaşlarına destek verdi. Örgüt olarak zamanında vizyonlarını geniş tutmadıklarını da sözlerine ekleyen Hüseyin Halis, "İnsan gezmeden, görmeden bilmiyor. Şöyle bir bakıyorum, sadece yanımızda getirdiğimiz mühimmatla bile burayı komple 2 haftada alırız aslında. Hem çok daha güzel memleket, hem de pek öyle asker falan yok ortada" derken, yine de İmralı'dan gelen mesaj doğrultusunda dönüş hazırlıklarına başlamak zorunda olduklarını üzülerek dile getirdi.
Zamanlarının kısıtlı olmasından dolayı açıklamalarını kısa
tutmak zorunda olduklarını söyleyerek basın mensuplarından izin
isteyen Hüseyin Halis, son olarak "En azından otelin akşam
düzenleyeceği bingo çekilişi ve köpük partisine kalalım, öyle
gidelim... Çünkü sanıyorum nevruz diye bize bir jest olarak
hazırlandılar" şeklindeki sözleriyle, tatillerini bir süre daha
uzatmak için arkadaşlarını ikna etmeye çalıştı.