JAPON BAŞBAKAN’IN TÜRKİYE SEVGİSİ
Abone olJaponya Başbakanı Shinzo Abe, “30 yıl önce Japon Dışişleri Bakanı Türkiye’ye ilk defa bir ziyaret gerçekleştirmişti. 30 yıl önce o ziyareti ...
Japonya Başbakanı Shinzo Abe, “30 yıl önce Japon Dışişleri
Bakanı Türkiye’ye ilk defa bir ziyaret gerçekleştirmişti. 30 yıl
önce o ziyareti yapan o bakan benim babamdı” dedi.
DİEK ve Türk-Japon İş Konseyi işbirliğinde yapılan 20. Türk-Japon
İş Konseyi Ortak Toplantısı’na Japonya Başbakanı Shinzo Abe,
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu,
Türk-Japon İş Konseyi Başkanı Mehmet Nurettin Pekarun ile Türk ve
Japon İşadamları katıldı.
İmzalanan anlaşmaların her iki ülke ekonomisinin gelişmesine önemli
katkısının olacağını ifade eden Türk-Japon İş Konseyi Başkanı
Mehmet Nurettin Pekarun, “Türkiye son yıllarda gerçekleştirdiği
yapısal reformlar ve politik istikrarıyla küresel olarak çok güzlü
bir oyuncu haline geldi. Türkiye, uluslararası yatırımcılar için
dikkat çeken ülkelerden birisi oldu ve uluslararası doğrudan
yatırım rakamını 12.4 milyar dolara ulaştırdı. Japonya bizim için
potansiyeli en yüksek iş ortağımızdır. Her iki ülke arasında
ticaret hacmini artıracak olan ekonomik ortaklık anlaşmasının da
imzalanması ticari ilişkilerimizin istenilen seviyeye gelmesine
önemli katkıda bulunacaktır. Dostluğumuzu daha çok ticaret ve
yatırım yaparak, bölgesel ve sektörel fırsatları birlikte takip
ederek daha güçlü bir ortaklığa dönüştüreceğimize gönülden
inanıyorum” dedi.
Türkiye-Japon işbirliğinin gelişmesinde en önemli rolü Türkiye’nin
son 10 yıldaki ekonomik büyümesinin oynadığını söyleyen Türk-Japon
İş Konseyi Eşbaşkanı Kazuaka Kama, “Son 25 seneye baktığımızda iki
ülkenin ekonomik ilişkilerinin sorunsuz gelişmiş olduğunu
görüyoruz. Bunda Türkiye’nin son 10 yılda hızlı ekonomik büyümesi
önemli rol oynadı. AK Parti’nin güçlü siyasi desteğinin büyük önemi
var bunda. Türk-Japon işbirliği Türkiye’deki gelişmelere paralel
olarak gelişmiştir. Birbirine bağlı bu iki ülke geleceğe bakmakta
haklılar. Bizde bunu kesinlikle destekliyoruz. Bugün vurgulamak
isteğim bir konu var; yasal bir çerçeve oluşturmak ve ikili
ekonomik ilişkilerle geleceğe dönük çalışmalar gerçekleştirmek
gereği karşılıklı olarak yatırımların desteklenmesi ve korunmasıyla
ilgili vergilendirme konusunda anlaşmalar imzalandı, enerji
konusunda şimdi imzalanacak anlaşmalar var. Bütün bunların
neticesin işbirliğimizin mesela nükleer enerji alanında çok daha
ileri geçeğimiz konusunda ümitliyiz. Türkiye coğrafi olarak bir
merkez konumunda, Türk firmalarının komşu pazarlarda da önemli
deneyimi var. 3. genel kurul da şirketlerimiz arasındaki
işbirliğine odaklanalım” diye konuştu.
Türk-Japon dostluğuna çok önem verdiklerini söyleyen TOBB Başkanı
Rifat Hisarcıklıoğlu, “Türkiye ve Japonya Asya’nın iki ucunu tutan
iki güçlü sütun gibidir. Biz küresel krizin yaşandığı 2008’den bu
yana 4 milyon 800 bin kişiye istihdam sağladık. Birçok gelişmiş
ülke istihdam kaybına uğrarken, Türkiye’de istihdam rakamları
artmıştır. Bölgenin enerji kaynaklarını Batıya bağlayan bir enerji
üssü halindeyiz. Ortadoğu, Asya, Afrika’da Türk müteahhitleri
önemli işler üstlenmiş durumda. Son 10 yılda ihracatımız 4
katılana, turizm gelirimiz 3 katına çıkartıldı. Japon dostlarımızla
daha fazla iş yapalım ve ortaklık yapalım istiyoruz. Japon
yatırımlarının ülkemize gelmesini istiyoruz. Türkiye’ye yatırım
yapmak tam bir kazan kazan projesidir. 76 milyonluk nüfusu ile
Türkiye önemli bir pazara sahiptir. Türkiye kuracağınız tesisler
dünyanın en önemli fabrikaları olacaktır. Türkiye bütün bölgede
siyasi ve ekonomik istikrarı en güçlü, sürekli büyüyen tek ülkedir.
Ekonomik ilişkilerimizi daha fazla geliştirmek istiyoruz. Biz
Türk-Japon işbirliğinin hizmetindeyiz” şeklinde konuştu.
“JAPON ŞİRKETLERİ TÜRKİYE’YE YATIRIM KONUSUNDA SON DERECE CİMRİ
DAVRANIYOR”
Japon firmaların Türkiye’ye yatırım konusunda son derece cimri
davrandıklarını belirten Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, “Japonya
dünyanın 3. büyük ekonomisi ve Asya’nın en doğusunda. Türkiye
Asya’nın en batısında dünyanın 17. büyük ekonomisi. Dünyada son 4
yılda yaşanan ekonomik krize meydan okuyan bir ülke Türkiye. İki
ülke arasındaki ekonomik, ticari ilişkilerin bugün toplam 3,9
milyar dolar olması ne Japon iş dünyasının ne Türk iş dünyasının
gerçek performansını göstermiyor. Tarihi dostluğumuz son derece
önemli ancak ekonomik ilişkilere baktığımız zaman Türkiye-Japonya
ticareti arasında Türkiye aleyhine çok dengesiz bir yapının
olduğunu görüyoruz. Geçen yıl 332 milyon dolarlık Türkiye’nin
ihracatına karşılık, Japonya’nın Türkiye’ye ihracatı 3.6 milyar
dolar. 800 milyar dolara yakın Japonya ithalatında 332 milyon
doların bir şey ifade etmediğini belirtmek isterim. 236.5 milyar
dolar geçen yıl ithalat Türkiye’de ise Japonya’nın Türkiye’ye
yapmış olduğu 3.6 milyar dolarlık ihracatın Türkiye ithalatında
önemli bir yeri var. Her iki ülkenin toplam dış ticaret hacmine
baktığımız zaman 2 trilyon dolara yaklaşıyor. 2 trilyon dolarlık
toplam dış ticaret hacminde 3.9 milyar dolar ekonomik gerçekleri
yansıtmaktan uzak. Önemli olan karşılıklı yatırımları artırılması
ve 3. ülkelerde Türk ve Japon iş dünyasının güçlerini birlikte
beraber değerlendirerek 3. ülkelerde birbirimizin avantajlarını en
iyi şekilde değerlendirmektir. Türkiye’den 4 saatlik uçuş
mesafesinde 56 ülkeye ulaşabiliyorsunuz. Bu 56 ülkede dünya
nüfusunun 1\4’ü yaşıyor. Toplam dünya milli gelirinin 3\1, yaklaşık
24 trilyon dolarlık milli gelir bu coğrafyada oluşturuluyor.
Yaklaşık 9 trilyon dolarlık bir alım bu bölgede oluşuyor. Türkiye,
1923-2002 yılı itibariyle 80 yılda ülkemize gelen toplum
uluslararası doğrudan yatırım 14.6 milyar dolar olmuştu. Son 10
yıllık dönemde hükümetimizin uyguladığı önemli ekonomik reformlar,
siyasi ve ekonomik istikrar, Türkiye’nin 30 yaş gibi son derece
genç bir yaşa sahip nüfusu neticesinde ülkemize son 10 yılda 80
yılda gelen uluslararası doğrudan yatırımın tam 8,5 katı geldi.
Ülkemiz son 10 yılda 124 milyar dolar uluslararası doğrudan yatırım
alan bir ülke oldu. Bunun yüzde 75 Avrupa kaynaklı. Geçen yıl tüm
dünyaya 122 milyar dolardan fazla yatırım yapan Japon şirketleri
maalesef Türkiye’ye yatırım konusunda son derece cimri
davranıyorlar. Türkiye’ye yatırım yapmayanlar son derece ciddi
kayıptadırlar. Ülkemiz son 10 yılda ortama yüzde 5.1 büyümüştür.
Milli gelirimizi son 10 yılda 3 katına çıkarttık. Firmalara
sesleniyorum; Türkiye’de geç yapacağınız her bir gün geç yatırımdan
dolayı ciddi kayıplar içinde olacaksınız. Türkiye yeni yatırım
teşvik sistemi ile dünyanın en rekabetçi ve en kaliteli ürünlerinin
üretildiği bir ülke olmuştur. Bugün dünyanın bir çok firması
Türkiye’yi sadece üretim değil, bölgesel yönetim merkezi olarak
tespit etmiş ve bu şekilde çalışmaktalar. Uluslararası rekabette
söz sahibi olmak istiyorsa, durgunluktan büyümeye geçmek
isteniyorsa, kayıptan kazanca geçmek isteniyorsa bunun tek adresi
Türkiye’dir. Türkiye-Japonya arasında serbest ticaret anlaşması
çalışma grubunun çalışmalarını önemsiyoruz. Bu konuda bizim
talebimiz biran önce serbest ticaret anlaşması müzakerelerine
bugünse bugün, en geç yarın geçilmesi mutlaka başlamamız gerek.
Çünkü Türkiye 19 ülke ile serbest ticaret anlaşması yaptı. Türkiye
Uzakdoğu’da Güney Kore ile serbest ticaret anlaşmasını imzaladı.
Ümit ediyorum ki, Güney Kore’nin Türkiye’den almak istediği pazar
payanı herhalde Japon firmalarımız ıskalamayacaktır. Bunun yolu
mutlak suretle Türkiye’nin Japonya ile serbest ticaret anlaşmasını
biran önce yapmasından geçtiğini ifade etmek isterim. Aksi halde
Güney Kore’nin Japonya’ya karşı daha avantajlı konuma geldiğini
belirtmek istiyorum” ifadelerini kullandı.
“30 YIL ÖNCE TÜRKİYE’YE İLK ZİYARETİ YAPAN O BAKAN BENİM
BABAMDI”
Japonya Başbakanı Shinzo Abe, “Türkiye…pek çok Japon için çok güzel
bir kelimedir bu. Çünkü aramızdaki sıcak dostluk ilişkilerinden
kaynaklıdır. Aramızda dostluk, arkadaşlık ilişkileri var. Ertuğrul
Firkateyni, o dönemlerden bu dönemlere Türk ve Japon insanları
arasındaki bağlar güçleniyor. 30 yıl önce Japon Dışişleri Bakanı
Türkiye’ye ilk defa bir ziyaret gerçekleştirmişti. 30 yıl önce o
ziyareti yapan o bakan benim babamdı. Bende bir asistan olarak o
heyette yer alıyordum. Benimde Türkiye’ye ilk gelişim 30 sene önce
olmuştu. Bu seferki ziyaretim biraz nostaljik bir seyahat oldu
benim için. 1987’de, 30 sene önceki o ziyaretten 4 yıl sonra
Türk-Japon İş Konseyi kuruldu ve bugün 20. toplantısını
gerçekleştiriyor. Bu toplantıda bulunmak benim için çok önemli. Bu
toplantı ilişkilerimizi hızlandırıyor ve buradan somut işbirliği ve
insani projeler doğuyor, doğacak. Türkiye’nin son yıllardaki
büyümesini ve büyüme oranını ki, G-20 ülkeleri içindeki en yüksek
büyüme oranlarından birisidir, hayret ve hayranlıkla izliyoruz.
Türkiye’nin nüfusu çok genç. Japonya’da bir şarkı vardır eskiden,
‘genç olmak güzel’ diye tercüme edebileceğimiz bir şarkı, burada bu
şarkıyı söyleyecek değilim ama söylemek istediğim, Japonya hızlı
koştu, koşmak zorunda geride kalmak istemiyorsa. Japonya iş
önderleri Türkiye’yi yakından takip ediyor. Bu kadar çok çalışan
Türk insanını, gözlerini geleceğe dikmiş, koşan Türk insanını,
onlarla aynı düşünceyi, hayranlığı bende paylaşıyorum. Genç Türkiye
ile Japonya arasında önemli bir sinerji olacak, nükleer enerji
mükemmel bir örnek. Türkiye’de üretilen elektrik sınırlar ötesine
ışık götürecek, yeraltı trenleri de aynı şekilde. Türkiye Doğuyu
Batıya bağlayan bir ulaşım merkezi. Böylelikle insanlar daha kolay
seyahat edebilecekler. Türkiye ile beraber çalışarak bu gibi
sonuçlar elde edersek memnun olacağız. Hiçbir engel yok işbirliği
yapmamızın önünde. Bizim için ufuk çizgisidir sınır. İletişim
uyduları, kafa kafaya vererek oluşturacağımız olasılıkları
barındırmakta, TIP, eğitim alanında da aynı şekilde. Türkiye
deyince sade bunlar gelmiyor akla, Türk mutfağı, Japonya için
Türkiye pazarı önemli bir fırsat sunuyor. Türkiye’yi biz bu şekilde
güçlendirebiliriz, Japonya’yı Türk ürünleri ile gençleştirebiliriz.
Hükümetlerimizin bir arada yapacakları çok şey var önlerinde. Bugün
Başbakan Erdoğan ile görüşeceğim, siyasetten ekonomiye pek çok
alanda görüşeceğiz. Stratejik diyaloğu geliştirmek, diplomatik
yetkililer ve makamlar arasındaki diyaloğu artırmak, savunma
kalanında çalışmaları artırmak konusunda gündemimizde yer alıyor.
Bu çalışmalar çerçevesinde Japonya-Türkiye arasındaki ilişkiler çok
önemli bir boyut kazanacaktır. İstanbul ve Tokyo, Sayın Çağlayan;
İstanbul Olimpiyat Oyunları’nı kazanacak olursa ‘bravo İstanbul,
yaşasın İstanbul’ diye bağıracak ilk ben olacağım. Ama bu 5 halka
Japonya’ya gelecek olursa eminim ki aynı şekilde Türkiye Tokyo’yu
tebrik eden ilk ülke olacaktır, bundan hiç şüphem yok” dedi.
(İHA)