İyi ki geldin…

Gelmene, bize yeni bir nefes olmana, yeni ümitler edinmemize o kadar çok muhtaçmışız ki…

Mustafa Sabri Beşer msbeser@internethaber.com

İyi ki geldin eyyy Şehr-i Ramazan

Gelişinle nice zamandır daralan gönüllerimize inşirah bahşettin.

Gelişinle uzun zamandır kararan sinelerimize aydınlık oldun.

Gelişinle azalan umutlarımıza yeni filizler ektin.

İyi ki geldin eyy Şehr-i Ramazan

Davası ve çıkarı dünya olan, maddiyata esir olmuş, insanlığı sömürdükçe sömüren, süfli emellerinin peşinde koşup insanlığa korku dolu anlar yaşatan şeytanın hizmetçileri uzun zamandır geleceğimizi karartmakla meşguldüler.

Her gün yeni bir felaket haberi vermeyi kendine görev edinmiş insanlık düşmanı zalimler, insanlığın elindeki umut parçalarını tarumar etmekle meşguldüler.

Ve biz onların elinde adeta bir oyuncağa dönmüş, kısıtlama ve zorlamaların etkisi altında bunaldıkça bunalmıştık.

Adeta her gün bir önceki günden “yevmil beter” olup çıkmıştı.

Gelişinle ümidini kaybetmiş sinelerimize yepyeni heyecanlar, yeni başlangıçlar getirdin.

Bize bizi asla terk etmeyen ve terk etmeyecek olan Rabbimizi hatırlattın. Bize ruhumuza dönmemiz için yeni bir başlangıç getirdin.

İftarınla, sahurunla, teravihinle, Kuran-ı Kerim’le, salavatlarla, hatimlerle ve açlıkla bizi düşmüş olduğumuz umutsuzluk kuyusundan çekip çıkardın.

Bize, yeniden kendimiz olabilmemiz, yeniden bir dirilişe uyanabilmemiz adına yeni bir fırsat daha getirdin.

Keşke hiç gitmesen, hep bizimle kalsan.

Ne kadar aciz olduğumuzu, dünya nimetlerinin ne kadar geçici olduğunu bize hep hatırlatsan.

Hatırlatsan ve bilsek dünya nimetlerinin geçici olduğunu. Az bir miktar yiyecekle de yaşanabileceğini idrak edebilsek ve karınlarımızı tıka basa doldurmanın ne kadar gereksiz olduğunu anlayabilsek.

Anlayabilsek, açın ve fakirin halini.

Açlığın ne yaman bir imtihan olduğunu bilebilsek. Bilip idrak edebilsek ve fakirin her daim yanında olmamız gerektiğini anlayabilsek.

Sahip olmak için büyük kavgalar verdiğimiz bu dünyanın bir gün gelip son bulacağını, gideceğimiz nihai noktanın Rabbin huzuru olduğunu idrak edebilsek keşke…

Gelmene, bize yeni bir nefes olmana, yeni ümitler edinmemize o kadar çok muhtaçmışız ki…

Henüz üç gün oldun geleli ama daha şimdiden bizi kendimize getirdin. Silkeledin, dünya kirlerimizi akıttın üzerimizden. Bizi biz olmaktan uzaklaştıran bütün süfli emellerimizi öldürdün. Bizi daha iyi bir insan ve mümin olma noktasında itekledin.

Keşke seninle bütün insanlık tanışabilseydi. O zaman eminim her şey çok daha güzel olurdu.

Eğer seninle tanışsaydı Çinliler hiç Uygur kardeşlerimize zulmedebilirler miydi?

Eğer seninle tanışabilseydi Amerikalılar, obezite ve israfın beşiği olabilirler miydi?

Eğer seninle tanışabilseydi Avrupa, sömürgeci olabilir miydi?

Eğer seninle tanışabilseydi Latin Amerika, fuhşun merkezi olabilir miydi?

İyi ki geldin eyy Şehr-i Ramazan

Gelişinle nice zamandır daralan gönüllerimize inşirah bahşettin.

Gelişinle uzun zamandır kararan sinelerimize aydınlık oldun.

Gelişinle azalan umutlarımıza yeni filizler ektin.

İyi ki geldin eyy Şehr-i Ramazan…