İsteyerek verilen faiz helal
Abone olDiyanetten yapılan açıklamaya göre paranın Değer kaybının enflasyona göre hasaplanması helal dendi.
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Dr.
İbrahim Paçacı, borç karşılığında sağlanan menfaate faiz dendiğini
ve bunun helal olmadığını belirterek, "Ancak borç verirken böyle
bir şart koşulmadığı halde, borçlu daha iyisini öderse ya da hediye
verirse o bölgede böyle bir gelenek bulunmaması şartıyla bu
fazlalık helaldir" dedi. Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri
Yüksek Kurulu Üyesi Dr. İbrahim Paçacı, paranın değer kaybının
altın ya da dövize göre değil, enflasyon oranına göre hesaplanması
gerektiğini kaydetti. Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek
Kurulu Üyesi Dr. İbrahim Paçacı, borç verirken faiz şartı
koşulmadan borçlunun alacaklıya kendi rızasıyla fazla para
vermesinin helal olduğunu kaydetti. Dr. İbrahim Paçacı, Diyanet
Avrupa Dergisi'nde yayınlanan yazısında, borç vermenin sadaka
vermekten daha güzel bir davranış olduğunu belirtti. Ödünç
vermenin, Allah rızası için yapısı gerektiğine işaret eden Paçacı,
borç karşılığında sağlanan menfaatin faiz olduğunu, bunun da helal
olmadığını vurguladı. Paçacı, "Ancak borç verirken faiz şartı
koşulmadığı halde borçlu daha iyisini öderse veya hediye verirse, o
bölgede böyle bir gelenek bulunmaması şartıyla bu fazlalık
helaldir. Hatta Hz. Peygamber bunu tavsiye etmişlerdir" dedi. Borç
ilişkilerinde tarafların hak ve borçlarını açık ve ayrıntılı bir
şekilde belirtmesi gerektiğine dikkat çeken Paçacı, enflasyonun
yüksek yerlerde paranın önemli ölçüde değer kaybettiğini bu nedenle
alacaklıya hak etmediği bir zararın yüklendiğini kaydetti. "Bu da
İslamın tavsiye ettiği borç verme ve yardımlaşma gibi ahlaki
meziyetlerin zayıflamasına, faiz ve haksız kazanç gibi temel
yasakların yaygınlaşmasına sebep olmaktadır" dedi. "Paranın
kaybettiği değer fardı dövize göre hesaplanmaz" Dr. İbrahim Paçacı,
borçların ödenmesinde alınan değer ile verilen değer arasındaki
denkliğin sağlanması gerektiğini belirterek, "Bu amaçla paranın,
enflasyon sebebiyle kaybettiği değer farkının ödenmesi faiz
değildir. Aksine olarak, paranın satın alma gücü düştüğü halde,
borcun eski değeri üzerinden ödenmesi, alacaklıya zarar
vermektedir. Halbuki zarar vermek de, zarara karşılık zarar vermek
de dinimizce yasaklanmıştır" dedi. Değer kaybının neye göre
hesaplanacağının da önemli bir sorun olduğuna değinen Paçacı,
paranın değer kaybının altına ya da dövize göre hesaplanmasının
hatalara yol açabileceğni kaydetti. Paçacı, "Bu değer farkının
enflasyon oranına göre tespit edilmesi uygun olacaktır" dedi.