Hürriyet'in abukluklarını sıraladı

Fatih Altaylı ile Yalçın Pekşen arasındaki 'abuk sabuk' tartışma süreceğe benziyor. Yalçın Pekşen, bugünkü cevabi yazısında Hürriyet Gazetesi'nin sayfalarındaki 'abuklukları' şöyle sıraladı:

'Abuk sabuk' bir tartışma...

Fatih Altaylı, biliyorsun, ben de severim. Ama gazetecilikle kişisel duygularımı karıştırmam. 'Abuk sabuk' yazmaya devam etmen konusundaki kararlılığın ise kendi bileceğin iş, artık karışmam.

Yazdıklarının yanlışlığına gelince... Kendi yazılarını aç, kaç yazını, kendi kendine yalanladığını kendin bulacaksın.

'Karamehmet'in gazetesinde ne yazacaktı ki?' diyorsun..

Yani bana 'tetikçi' mi diyorsun?..

Oysa bu lafın insanın üzerine ne kadar kolaylıkla yapıştırıldığını en iyi sen biliyorsun.

Günlerdir bu konuyu yazıyorsun.

Ancak senin Genel Yayın Yönetmenin köşesinde

-Ortada 6 milyar dolarlık bir anlaşma var ve hiçbirimiz bu anlaşmanın ne olduğunu bilmiyoruz, diye yazıyordu geçen gün.

Eğer sen biliyorsan, kendisine anlatır mısın?

* * *

Eleştirdiğiniz anlaşmanın ne olduğunu dahi bilmiyorsunuz ve 'şecaat arzederken' durumu itiraf ediyorsunuz.

Bir TV Haber Müdürüne haberin ne olduğunu ve bir köşe yazarına yorumun ne olduğunu anlatmaktan utanırım. Ama ne yapayım, beni mecbur bırakıyorsun.

Önce haberin kanıtlarını bulacaksın ve içine yorum katmayacaksın. Yorumunu ise haber diye yazmayacaksın. Önce yazıp, sonra kanıt beklemenin, suya sabuna dokunmayan yazılar yazmaktan daha beter olduğunu yaşlandığın zaman mı anlayacaksın?

Suya sabuna dokunmamaya gelince... Bu işin şampiyonluğunu senin gazeten başlattı ve sürdürüyor.

Çevir Hürriyet'in sayfalarını, başyazarından son yazarına sevgilisini, doğmamış bebeğini, kedisini, şarabını, kaz ciğerini yazanları orada bulacaksın.

Sonra benim yazdıklarımı incele; eğer bu türden bir tane yazımı bulursan ilk karşılaşmamızda senden özür dilemek boynumun borcu olsun.

Galiba, abuk sabuk konuları ciddiye almakla, ciddi konulardaki abuk sabukluğu ele almayı karıştırıyorsun.

Yazı: Yalçın Pekşen
Kaynak: Akşam