Hukukçular, DYP'yi umutlandırdı
Abone olDünden Bugün'e konuşan Vural Savaş'a göre, seçimler iptal olmaz, DYP direk Meclis'e girer.
Vural Savaş, Yargıtay'ın DEHAP'ın sahtekarlık yaptığına ilişkin
kararı onaylaması durumunda seçimin iptal olmayacağını, ancak
DYP'nin 62 milletvekili ile Meclis'e girebileceğini söyledi.
Yargıtay Cumhuriyet Eski Başsavcısı Vural Savaş, Yargıtay'ın,
"DEHAP seçimlerde sahtecilik yapmıştır" kararını onaylaması
durumunda, seçimlerin iptal olmayacağını, ancak DEHAP'ın oylarının
düşüleceği için, DYP'nin barajı aşarak Meclis'e gireceğini söyledi.
Savaş, 11 Eylül'de açıklanması beklenen ve siyasilerin heyecanla
beklediği DEHAP kararı ve sonrasında yapılması gerekenler hakkında,
Tercüman'a değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'de bir "seçim
hukuku" oluştuğuna işaret eden Savaş, "Seçim hukukuna göre tam
kanunsuzluk hali varsa, ne zaman ortaya çıkarsa çıksın önemli
değil, bu mazbataların iptal nedenidir" dedi. Seçim hukukuna göre,
'sahtekarlık' kavramının 'tam kanunsuzluk' hali sayıldığının altını
çizen Savaş, DEHAP'ın sahte belgelerle seçime girdiği iddiasıyla
dava açıldığını ve mahkumiyet kararı verildiğini hatırlattı. Savaş,
Yargıtay'ın kararı sonrasında neler yapılması gerektiğini, şöyle
açıkladı: Sahtecilik yapıldığına ilişkin karar, Yargıtay tarafından
onaylanıp kesinleşirse YSK, artık 'DEHAP sahtekarlık yapmamıştır,
seçime girme hakkını kazanmıştır' diyemez. Anayasa'nın 138'inci
maddesi gereğince, mahkeme kararları tüm mercileri bağlar. YSK da
bu nedenle ayrı bir değerlendirme yapamaz. Tam kanunsuzluk hali de
bu şekilde oluştuğuna göre, normalde DEHAP barajı geçseydi, yine
mazbataların otomatikman iptali gerekecekti. Sahtekarlık, hiçbir
zaman kazanılmış hak da doğurmaz. Sahtekarlığı ha kendiniz
yapmışsınız, ha dolaylı yoldan başkaları yararlanarak milletvekili
seçilmiş, hiçbir şekilde sonuç değişmez. Sahtekarlık dolayısıyla,
hakiki hak sahiplerinin hakları ihlal edilmiş oluyor. DYP BARAJI
GEÇERDİ Vural Savaş, Yargıtay Eski Başkanı Sami Selçuk'un,
"Yargıtay, DEHAP'ın seçime sahte evrakla katıldığına ilişkin kararı
onaylarsa, seçimlerin yenilenmesi gerekir" görüşüne katılmadığını
belirtti. "DEHAP seçime girmeseydi, DYP barajı geçmiş olacaktı"
diyen Savaş, "Sayın Sami Selçuk 'yeniden seçimlere gidilir' diyor.
Oysa 1354 sayılı ilke kararı gereğince, böyle bir durumda sahte
belgelerle seçime katılmış partilerin oyları hesaba katılmadan
yeniden bir değerlendirme yapılması gerekiyor. 3 Kasım seçimlerinde
geçerli kabul edilen 31 milyon 528 bin 783 oydan, DEHAP'ın aldığı 1
milyon 960 bin 660 oy düşülecek. Önce YSK, gerçek geçerli oyun 29
milyon 568 bin 123 olduğunu belirleyecek ve 3 milyonun üzerinde oy
alan DYP'nin barajı geçtiği kabul ve ilan edilecek" diye konuştu.
DYP'nin barajı geçtiği illerin ilan edilmesinden sonra, hak
sahiplerine mazbatalarının verileceğini kaydeden Savaş, "YSK'nın
tamamen hukuki bir değerlendirme yapması gerekir" görüşünü savundu.
KAOS DOĞMAZ Yargıtay Cumhuriyet Eski Başsavcısı Vural Savaş,
seçimin iptal edilmemesi, ancak CHP ve AK Parti'den
milletvekillerinin düşmesi durumunda, yasama çalışmalarının
"tartışmalı" hale geleceği görüşüne de katılmadı. Savaş, "İptal
edilinceye kadar, o milletvekillerinin milletvekillikleri
geçerlidir. Yeni milletvekilleri Meclis'e girecek. Eskilerin ise,
mazbataları iptal edilinceye kadar kullandığı oylar, yaptıkları
Anayasa değişiklikleri geçerli olacak. Hiçbir şekilde kaos doğmaz"
dedi. YSK PRİM VEREMEZ YSK'ya da örtülü uyarılarda bulunan Savaş,
"YSK sahtekarlığa prim verecek, teşvik edecek, önlenmesine yardımcı
olmayacak karar verirse, benim gözümde bu kararları verenler hakim
değildir. O şekilde kararlar, sahtekarlık yüzünden hak
kaybedenlerin haklarını da almamasına neden olur" görüşünü savundu.
Savaş, "DEHAP'ın aldığı oylar geçersiz sayılırsa, DEHAP seçmeninin
oylarını DYP'nin sayamazsınız. DEHAP seçmeni CHP ya da AK Parti'ye
de oy verebilir. Bunu kimse belirleyemez" görüşünü savunanlara da
şu karşılığı verdi: Bu mazbata tek bir kişi için bile iptal edilse,
otomatikman, o kişi girmeseydi yerine kim girebiliyorsa, ona
mazbata verilmiştir. Sahtekarlık hallerinde hiçbir zaman, 'bakalım
o girmezse başkasına mı verilirdi' diye düşünülmemiştir. Şimdiye
kadar yerleşmiş seçim hukukuna, uygulamalara göre konuşuyorum. Hem
bu durumda, ne ilave masraf olacak, ne yeniden seçim yapılacak, ne
de büyük mahsurlar doğacak. YSK'nın görüş değiştirmesi için bir
neden yok. Seçimlerin yenilenmesini isteyenler, daha ziyade seçimi
kaybetmiş ve bir daha seçim olursa barajı geçebilirler mi diye
düşünenlerdir" diye konuştu. CHP'YE ŞAŞIRIYORUM Vural Savaş, CHP
milletvekillerinin bu konudaki yaklaşımlarını da eleştirdi ve "Ben
en çok CHP'ye şaşırıyorum. Hep dürüstlük iddiasında. Hem
milletvekillerinin, sahtekarlıktan yararlanarak milletvekili olduğu
mahkeme kararıyla tescil edilecek, hem de 'aman düşmesin,
sahtekarlıktan yararlananlar kalsın' görüşü benimsenecek. Bunlar,
dürüstlük iddialarına uymuyor" diye tepki gösterdi. ABD TAKİP
EDİYOR Amerikan Büyükelçiliği'nden bir yetkilinin YSK'ya gittiğine
de dikkat çeken Savaş, "Amerika takip ettiği işlerde Türkiye'de çok
iyi sonuç alıyor. Ama bunlar hukuk değil. Aksine şimdiye kadar ilke
kararlarını çiğneyerek, sahtekarlıkla milletvekilliği olmuş
kişilerin mazbatalarını iptal etmeyerek, hakiki hak sahiplerine
mazbatalarını vermeyen kişilere ne hakim derim, ne de buna hukuk
derim" Vural Savaş, sözkonusu durumların, derin devlet'ten
kaynaklandığı iddiaları hakkında ise, "Keşke iddia edildiği gibi
derin devlet olsa. Bu iddialar daima ortaya atılmıştır ama hepsi
spekülasyon" dedi. Tercüman, Yargıtay Eski Başkanı Sami Selçuk'un,
"Yargıtay, DEHAP'ın seçime sahte evrakla katıldığına ilişkin kararı
onaylarsa, seçimlerin yenilenmesi gerekir" sözlerini manşete
taşımıştı. Selçuk'un bu görüşü, Ankara'nın gündemine bomba gibi
düşmüştü. Şeyda Apaydın / Tercüman