Horlayanların hayatı tehlikede!
Abone olHorlayanların dörtte birinde yaşamı tehdit edici 'uyku apnesi' var..
Eşini rahatsız edecek derecede horlayanların sadece
erkekler olduğunu düşünenler yanılıyor. Kadınların yüzde 10’u,
menopoz öncesi erkekle aynı şiddette horluyor
Göğüs Hastalıkları Uzmanı ve Uyku Bozuklukları Kliniği’nden Prof.
Dr. Çağlar Çuhadaroğlu, horlamayı haftanın pek çok gecesinde ve bu
gecelerin yarıdan fazlasında meydana gelen bir durum olarak
tanımlıyor. Uzun süren horlama, hastanın eşini, çocuğunu, hatta
komşusunu bile rahatsız edebiliyor. Bu tür horlamanın erkeklerde
yüzde 20’lere, menopoz öncesi kadınlarda ise yüzde 10’lara ulaştığı
belirtiliyor.
KADINDA HORLAMA
Menopoz sonrası horlama oranlarına bakıldığında, kadınların bu yaş
grubundaki erkeklerin horlama oranlarına yaklaştıkları görülüyor.
Kadınların, menopoza girme yaşlarına yakın dönemde ise erkeklerin
daha fazla horladıklarına dikkat çekiliyor. Şişmanların daha fazla
horladığı belirtiliyor ve bunun, şişmanların üst hava yolunda
meydana gelen yağlanma fazlalığından kaynaklandığına dikkat
çekiliyor. Kadınlık hormonlarının horlamayı engellediği yönünde
görüşler de bulunuyor.
GEBELİKTE ARTAR MI?
Horlama şikâyeti, özellikle gebeliğin son 3 ayında artıyor; bunda
ödem ve kilo artışının da etkili olduğu belirtiliyor. Prof. Dr.
Çağlar Çuhadaroğlu, bu durumun bebeğe olumsuz etki yapmadığını
söylüyor. Gebelik öncesinde uyku apnesi sorunu
bulunanların problemlerinin uyku esnasında çok daha ağır seyrettiği
biliniyor.
HORLAMA NEDİR?
Uykuda soluk alıp verirken başta küçük dil ve yumuşak damak olmak
üzere üst solunum yolundaki yumuşak dokuların kaba titreşimi ve
bunun yarattığı ses, “horlama ” olarak adlandırılıyor.
BU KİŞİLER DERİN UYUYAMAZ
Horlama sorunu olanların derin uyku uyuyamadıkları
belirtiliyor. Horlayanın uyku kalitesi öncelikle titreşim ve ses
nedeniyle bozuluyor. Horlayanların uyku apneleri olmasa
bile derin uykuya daha az daldıkları biliniyor. Horlama sorunu
olanlarda uyku kalitesinin bozuk oluşu dikkat çekiyor. Bu
noktadaderin uyku evrelerine daha az giriliyor. Horlayan
hastaların duyma yeteneklerinin azaldığını gösteren araştırmalar da
bulunuyor. Bu noktada hastaların içine gömülmeyecekleri kadar sert,
omurga ve eklemlerini rahatsız etmeyecek kadar yumuşak bir yatakta
uyumaları gerekiyor.
HANGİ HORLAMA, HANGİ SAĞLIK SORUNALRINA İŞARET
EDİYOR?
Odada ya da dışardaki kişiyi rahatsız edecek derecede horlama ile
“soluksuzluk”la (apne) kesilen ve sonrasında derin bir solukla
yeniden başlayan horlamanın daha ciddi sonuçlara yol açtığı
biliniyor. Ancak, sadece “Bu tür horlama tehlikelidir” demek, daha
hafif ya da az sesli horlamanın önemli olmadığına inanmak,
hastalara geç tanı konulmasına neden oluyor. Çok yorgun ve alkollü
olunan günlerde meydana gelen, ancak ayda bir iki kereyi geçmeyen
horlama için kaygılanmaya gerek du yul mu yor. Prof. Dr.
Çuhadaroğlu, “Horlamanın şiddeti ile sorunun ciddiyeti arasında
doğrudan bir ilişki kurulamaz. Ancak soluksuz aralarla kesilen
horlamanın apne habercisi olduğunu unutmamak gerekir” diyor. Burun
tıkanıklığı ile seyreden ve nezle gibi hastalıklarla ortaya çıkan
horlamanın ise geçici olduğu düşünülüyor.
ÇOCUKTA DA GÖRÜLÜR
Çocuk horlamasının “ton”u biraz farklı ve nedenleri
şunlar:
* Geniz eti
* İri bademcik
* Kilo
* Tiroit bezi bozukluğu
* Hormonal sorunlar
SIRTÜSTÜ YATMAK HORLAMAYI ARTIRIR
Prof. Dr. Çuhadaroğlu, sırtüstü yatmanın horlamayı artırdığını
söylüyor ve sadece sırt üstü yatarken horlayan hastalar olduğuna
dikkat çekiyor. Yan ya da yüzükoyun yatış pozisyonlarında
horlamanın daha az olduğu belirtiliyor. Sırtüstü yatmanın
engellenmesi, yatak-yastık ve kullanılan yardımcı yöntemler de
sorunun hafifletilmesinde etkili oluyor.
NEDEN OLUR?
* Sarkık-iri yumuşak damak ve küçük dil
* Küçük veya geride alt çene
* Şişmanlık
* Burun tıkanıklığı
* Burun solunumunun sorunlu olması
* Uykuyu derinleştirici ilaç kullanımı (alkol dahil)
* Gün içinde yoğun dumana maruz kalmak (sigara)
* Reflü
NASIL ENGELLEYEBİLİRSİNİZ?
* Akşam yemeğini hafif yemek
* Geç saatte yemek yememe
* Daha yüksek yastıkta yatmak
* Burun tıkalı yatağa girmemek
* Fazla kilolu olmamak