Hiddink'in yeni prensi konuştu
Abone olA Millî Takım'ın yeniden yapılandırılmasında Avrupa'da yetişen Türk oyuncular büyük önem taşıyor.
Bu oyuncuların en fazla umut vaat edenlerinden birisi de
Chelsea'den yeniden Almanya'ya dönüp yeni sezonda Hamburg formasını
giyecek olan 19 yaşındaki Gökhan Töre. Sezonu Chelsea formasıyla FA
Gençlik Kupası ve Rezerv Lig'de elde ettiği iki zaferle tamamlayan
genç oyuncu, Hamburg'a transferini "bir an önce tecrübe kazanmak"
gerekçesiyle açıklıyor.
Geçen sezon Chelsea'nin 1961'den bu yana ilk defa FA
Gençlik Kupası'nı müzesine götürmesini sağlayan takımın önemli
parçalarından biriydin. McEachran, Kakuta, Van Aaanholt, Mancienne,
Matic gibi gelecek vaat eden isimlerle de aynı takımdaydın. Londra
ekibinin son senelerde bir türlü gerçekleştiremediği gençlik
devrimini önümüzdeki 1-2 yıl içinde gerçekleştirebileceğinin
sinyalleri mi bunlar?
Yakın geçmişte Chelsea, Avrupa'daki en yetenekleri futbolcuları
kadrosuna katıyor, gençlere fazla şans vermiyordu. Ancak son iki
senedir bu konuda epeyce aşama kaydettiler. FA Gençlik Kupası'nı ve
Rezerv Lig'i kazandık. Daha önce gençler seviyesinde hiç böyle bir
başarı elde etmemişler, ilk defa ikisi birlikte kazanılmış. Her şey
daha iyiye gidiyor. Ancak, Chelsea gibi bir takımda genç
oyuncuların A takımı zorlaması oldukça zor. Çünkü kadroda star
seviyesindeki futbolcular forma giyiyor. Roman Abramovich için
başka bir ülkeden yıldız futbolcu transfer etmek çok kolay.
Dünyaca ünlü altyapı hocası ve oyuncu izleme komitesi
başkanı Danimarkalı Frank Arnesen, Chelsea altyapısında sportif
direktörlük yapmıştı. Kendisi kariyeri boyunca Ronaldo, Van
Nistelrooy, Stam, Robben gibi isimleri keşfedip bünyesinde
bulunduğu takımlara kazandırdı. Böyle bir ismin Chelsea'den
Hamburg'a geçmesi seni üzdü mü?
Kendisi çok tatlı, herkesle iyi ilişkileri olan bir insandı.
Aslında üzülmedim ama bir boşluk hissi oluştu tabii ki. Fakat hemen
arkasından benim de Chelsea'den Hamburg'a transferim gerçekleşti.
Yani yeniden Arnesel'le birlikte çalışacağım.
Frank Arnesen eski yılların aksine Chelsea'nin altyapısını
çok geliştirdiğini ve çok yetenekli genç oyuncuların altyapıda
bulunduğunu belirtiyordu. Ne gibi çalışmalar yaptı
orada?
Arnesen, Fransa, İspanya, Portekiz ve Almanya'da oynayan genç
futbolcuları Chelsea'ye transfer etti. Bu futbolcuların
altyapıdayken A takımla idmanlara çıkmaları için çok uğraştı. Daha
sonra onları maçlarda oynatmaları için teknik adamlarla sürekli
konuşmalar yaptı ama bu konuda bir türlü başarı sağlayamadı.
Bayer Leverkusen'in altyapısında oynarken seni keşfeden ve
Chelsea'ye alınmanı sağlayan isim kimdi?
O isim Frank Arnesen'di.
Hamburg'a gitmeyip Chelsea'de kalsaydın, gelecek sezon A
takımda oynama ihtimalin ne kadar yüksekti?
Biten sezonda 13 maçta kadroya girdim ama hocamız bana bir türlü
şans vermedi. Tabii kararlarına saygı duyuyorum, kendi bakış
açısıyla kadro seçimini yapmıştır. Ben her maç oynama fırsatı
bulabileceğim bir takıma gitmeyi tercih ettim. Bu yüzden de
Hamburg'dan gelen teklifi değerlendirdim. Çünkü oynayıp bir an önce
tecrübe kazanmak istiyorum. Chelsea'de kalsam belki 10 ile 25
dakika arasında değişen süreler alacaktım.
Arsenal'de olsam şu anda kesin ilk 11'de oynuyordum dediğin
oluyor mu hiç? Çünkü özellikle Chelsea'de A takımda gençlere çok
şans verilmediği herkes tarafından biliniyor.
Eğer geçen sezon Chelsea yerine Arsenal'de olsaydım 3-5 maç
oynamıştım. Orada forma şansım yüksek olurdu, çünkü herkesin
bildiği gibi Arsene Wenger genç oyunculara daha fazla şans
tanınıyor.
İlk kez A Millî Takım'a seçildin. Şu an yaşadığın duygular
neler? Burada olmak nasıl bir duygu?
Hiddink bana güvendiği için, ilk kez aday kadroya davet etti. Benim
için çok onur verici bir durum. Burada bulunmak da çok değişik bir
his. Mesela, Arda Turan gibi beğendiğim futbolcularla,
ağabeylerimle birlikte oynayabilmek çok müthiş bir duygu. Eğer
benim de A Millî Takım'a bir katkım olursa bundan büyük memnuniyet
duyarım. Alman Millî Takımı için oynama imkânım da vardı ama ben
Türküm, ailem de öyle. Türk Millî Takımı'nda bu yüzden oynamak
istedim.
A Millî Takım'a gelmeden önce Hiddink'le yüz yüze
görüşmelerin oldu mu? Senin maçlarını ve idmanlarını seyretmek için
Londra'ya gittiğini biliyoruz.
Guus Hiddink, Londra'ya gelip Chelsea'deki idmanlarımı izledi.
Benimle bire bir görüştü. Öncelikle A2 Millî Takımı'na gitmemi,
orada kendimi geliştirmemi söyledi. Çok yetenekli bir futbolcu
olduğumu ve becerilerimi geliştirmek için gereken potansiyele sahip
olduğumu söyledi. Hocamız sağ olsun, beni A2 maçından sonra A Millî
Takım'a çağırdı.
Hiddink'in altyapısını Avrupa'da almış oyuncuları yeni
dönemde takıma kazandırmak istediğini görüyoruz. Bunun nedeni ne
olabilir?
Avrupa'nın altyapı sistemi bambaşka, bundan eminim. Avrupa'dan
gelen oyuncular daha çok koşuyor ve daha disiplinliler. Türkiye'de
futbolcuların baskı altında kaldıklarını duyuyorum. Her şeyinize
karışılıyor. Örneğin, Arda Turan. Onun özel hayatına bile
karışılıyor. İngiltere'de Ashley Cole hafta sonu dışarı çıkıyor,
diskoya gidiyor. Kimsenin umurunda bile olmuyor. Her ne kadar
gazeteciler takip etse bile bu kimseyi ilgilendirmiyor. Çünkü
sahadaki performans esas alınıyor. Aynı olay Türkiye'de olsa
"Havalandı" yorumunu yaparlardı.
Millî Takım'daki rekabet noktasında kendini nerede
görüyorsun? Hiddink'ten formayı kapmak için çok çalışman gerekiyor.
Hangi yönlerinle diğer oyunculardan farklı olduğunu düşünüyorsun?
Almanya'da yetişmen, gördüğümüz kadarıyla önemli bir fiziki avantaj
sağlıyor sana.
Genç bir oyuncu için Millî Takım'da ilk on birde oynamak çok zor
bir iş. Öncelikle kendimi ya antrenmanlarda ya da takımımda
göstermeliyim. Ondan sonra işimin Millî Takım'da daha
kolaylaşacağına inanıyorum. O zaman Allah nasip ederse formayı
kaparım diye düşünüyorum.
Oynadığın mevkide, Premier Lig'de Giggs, Bale, Arshavin
gibi önemli oyuncular bulunuyor. Öncelikle kendi mevkiinde oynayan
bu oyuncuların hangi yönlerini beğeniyorsun? Ve onların hangi
yönlerini kendine örnek alıyorsun?
Aslında ben Messi'yi seviyorum. Onun maçlarını her zaman izlerim.
Onun hareketlerine bakıyorum ve yaptıklarını ben de idmanlarda,
maçlarda uygulamaya çalışıyorum. Robben de beğendiğim bir diğer
isim. İngiltere Ligi'nde Portekizli futbolcu Nani'yi beğeniyorum.
Benim gözümde Premier Lig'deki en iyi futbolcu o.
Ancelotti genelde gençlere çok şans veren bir hoca değil.
"Başka bir hoca ile çalışsaydım A takımda oynardım" dediğin oldu mu
hiç?
Çok zor bir soru bu. Her hocanın konuya bakış açısı farklıdır.
Avrupa futbolunu yakından takip eden herkes bilir ki Ancelotti,
Milan'ın başındayken de gençlere fazla şans vermiyordu. Kendisi
genelde tecrübeli futbolcularla çalışmayı seven bir teknik
direktör. Başka bir hoca olsaydı A takımda oynama ihtimalim daha
fazla olabilirdi tabii.
Chelsea'de en çok anlaştığın isim kim?
Yuri Zhirkov en iyi arkadaşımdı. Haftanın en az 4-5 gününü birlikte
geçirirdik.