Her idam sonrası kola içiriyorlardı
Abone ol12 Eylül tartışmalarının odağında ülkücüler var. İşte o günleri yaşayan bir ülkücü neden 'evet' diyeceğini anlattı.
12 Eylül darbesinde Mamak Cezaevi'nde gördüğü insanlık
dışı işkenceleri anlatan ülkücü Hayrullah Çalık, bir daha Kenan
Evren'lerin çıkmaması için referandumda 'evet' oyu vereceğini
açıkladı.
Halen MHP üyesi olan Çalık, partisinin CHP ve BDP'nin yanında yer alarak 'hayır' demesine bir anlam veremediğini söyledi. Darbe günlerinde sağ ve soldan birer arkadaşları asıldıktan sonra cezaevi yönetiminin kendilerine kola ısmarladığını ifade eden Çalık, kendisinin ziyarete gelen annesinin felç geçirdiğini söyledi.
1970'li yıllarda çocuk yaşta ülkücü camiasıyla tanışan Çalık, 17
dosyadan 1977 yılında Merkez Kapalı Cezaevine girdi. Suçlamaların
çoğundan beraat etti. Altındağ İkinci Ağır Ceza Mahkemesindeki son
duruşmasında, sıkıyönetim ilan edilince Mamak Askeri Cezaevine
götürüldü. Sıkıyönetim Mahkemelerinde "Halkı isyana teşvik
etmekten" idam cezasıyla yargılanan Çalık'a idam cezası verildi.
Ancak hafifletici sebeplerden dolayı cezası 17 sene 8 aya
indirildi. Cezasını çekip çıktı.
GUANTANAMO GİBİYDİ
Cihan Muhabirine konuşan Çalık, 12 Eylül gecesi Kenan Evren'in
koruma ve kollama maddesini okumasıyla darbenin duyurulduğunu
söyledi. Mamak Askeri Cezaevinde sağ ve solun insanlığa sığmayacak
işkenceler, hakaretler gördüğünü anlatan Çalık, 12 ile 17 Eylül
arasında hiçbir mahkumun uyutulmadığını belirterek tıbbi yardım
olmadan bütün cezaevinin işkence gördüğünü ve insan feryatlarının 5
gün boyunca yükseldiğini ifade etti. "Psikolojik, maddi,
manevi işkence vardı. Gaz bombaları attılar, yemek vermediler.
Kısacası bugün bize Amerika'nın Guantamano'da yaptıkları aklımıza
geliyor." diyen Çalık, Mamak'ta askeriyenin insanlık dışı
uygulamasını ise şöyle anlattı: "Her arkadaşımızdan birini
alıp götürdükleri zaman, ertesi günü bize kola ziyafeti
çekiyorlardı. 'Arkadaşlarınız asıldı' diye bize kola
getiriyorlardı. O gün etli yemekler de çıkıyordu. Oysa daha
önceleri yemeklerden fare başta olmak üzere birçok böcek
çıkıyordu."
"ANNEM ZİYARETİME GELDİĞİNDE FELÇ GEÇİRDİ"
Annesinin cezaevindeyken ziyaretine geldiğini dile getiren Çalık,
"Annem benim durumumu görünce kısmi felç geçirdi. Oradan hastaneye
kaldırdılar. Bir şey konuşmamamız için görüşmelerde askerler
yanımızda duruyordu. Sadece 'nasılsın, iyi misin' diyorduk. Para
istiyorduk" dedi. Bugünün kanaat önderleri olan Mümtazer Türköne,
rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu, Mahir Damatlar, Namık Kemal Zeybek,
Remzi Çayır, Edip Özbaşı başta olmak üzere soldan da birçok insanla
beraber yattıklarını kaydeden Çalık, hep beraber 'havaya ve dayağa'
çıktıklarında görüşebildiklerini söyledi.
Önce koğuşlar arası irtibatı kestiklerini, 17 Eylül'den sonra ise
solcu-sağcı herkesi aynı koğuşta birleştirdiklerini anlatan Çalık,
"Hepiniz 'Kemalist'siniz dediler. Atatürk İnkilapları adlı kitabı
bir ay içinde ezberlettiler." diye konuştu. Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'ın AK Parti grubunda yaptığı konuşmada 12 Eylül döneminde
öldürülen sağcı, solcu ve İslamcı olarak adlandırılan Necdet Adalı,
Mustafa Pehlivanoğlu, Erdal Eren ve Hüseyin Kurumahmutoğlu'ndan da
bahseden Çalık, Mustafa Pehlivanoğlu'nin Mamak Askeri Cezaevinden
bugün sağ olan bir arkadaşıyla beraber kaçtığını ifade etti.
Pehlivanoğlu ile 1977 yılında da beraber yattıklarını anlatan
Çalık, "Mamak'ta da beraber yattık. Saf, tertemiz bir
insandı, Allah rahmet eylesin. 'Mustafa ile Necdet'i bir sağcı bir
solcu diye gece asıyoruz' dediler. Onları alıp götürdüler ve
astılar. Necdet Adalı ile Merkez Kapalı Cezaevinde de
yattık, Mamak'ta da yattık. Zaman zaman anlaşamadığımız, kavga
ettiğimiz zamanlar olmuştur. Başbakan Hüseyin Kurumahmutoğlu'ndan
bahsetti. Kurumahmutoğlu asılmadı, cemaatle namaz kılarken askerler
dövdüler. Anadolu'da 'kara dayak' derler. Hastalıktan rahmetli
oldu." şeklinde konuştu.
"MHP'NİN CHP VE BDP'NİN YANINDA NEDEN YER ALDIĞINI
ANLATAMIYORUZ"
Darbe mağduru Çalık, halen MHP üyesi. Referandumu siyasi partiler
sahip çıksa da siyasi görmediğini dile getiren Çalık, 'yapılan her
işte bir hayır vardır' düşüncesiyle halk için hayırlı olmasını
diledi. Referandumun ülkeyi daha kötüye götüreceğine inanmadığını
vurgulayan Çalık, "Bu ülke bizim. Bu ülkede çeşitli dilde,
dinde, ırkta insanlar yaşıyor. Bir bütün olmanın yollarına bakmamız
lazım, bütün olamıyorsak da birlikte olmanın yollarını aramamız
lazım. Şimdi Türkiye öyle bir hale gelmiş ki tanıdığınız varsa suç
işleme hakkınız var demektir. Bu sistemin değişmesi
lazım." dedi.
HAYIR DENMESİNE ANLAM VEREMİYORUM
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin neye karşı çıktığını anlamakta
zorlandığını ifade eden Çalık, kendilerine 'eski' dendiğini ama
eski olmadıklarını hala ülkücü olduklarını belirtti. "AK Parti
yaptı diye 'hayır' diyorsak, bize göre çok etik değil." diyen
Çalık, "MHP'nin hayır demesine çok anlam veremiyorum. Niçin
CHP ve BDP'nin yanında olduğumuzu kimseye anlatamıyoruz. MHP Geçici
15. maddeye niye evet demez? MHP önce kendi insanına sahip çıksın,
tek eksiği bu." diye konuştu.
HAK VE HALKTAN KOPTUK
Kenan Evren'in yargılanmasının tamamen sembolik bir hadise
olduğunun altını çizen Çalık, şöyle devam etti: "Bu şu demektir:
'Bunu Kenan Evren yaptı, başka Kenan Evren'ler çıkmasın.' Yoksa 96
yaşındaki insana, bugün bizim yasalarımız bile ceza vermez. Ceza
ehliyeti bile yok. Bunan sonra Kenan'lar çıkmasın. Niye 'hayır'
diyelim; yapılan şey iyi ise niye 'evet' demiyelim, evet diyeceğim.
Bizim adımız 'eski ülkücü' kalmış. Bunu çıkaran da bugünkü MHP
yönetimidir. Halk ve Hak'tan koptuk."