Hem pencereden atladı hem de...

İZMİR'in Konak İlçesi'nde, geçen yıl 27 Ocak'ta 4'üncü kattaki evinin penceresinden atlayıp sakatlanan ve halen yürüyemeyen 22 yaşındaki A.A., itfaiye yetkililerinin, olay sırasında yavaş davranarak brandayı zamanında açmadığı ve görevini ihmal ettikleri iddiasıyla savcılığa suç duyurusunda bulundu. Önce Valilik, itiraz üzerine de dosyayı inceleyen İdare Mahkemesi, itfaiye görevlileri hakkında dava açılmasına izin vermedi.

İntihar girişiminde bulunan genç kızın avukatı Tolga Turgut, geçen yıl mayıs ayında savcılığa verdiği dilekçesinde, müvekilinin apartmanın 4'üncü katından atlayarak intihar girişiminde bulunduğunu, halen yatağa bağlı şekilde yaşamını sürdürdüğünü, bir daha yürüyememe tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirtti. Müvekkilinin teşebbüsünün, olay yerine gelen muhabirlerce saniye saniye görüntülendiğini kaydeden Turgut, "Kamera kayıtlarında, intihar girişimi sırasında itfaiye görevlilerinin ivedi olarak açmaları gereken hava yastığı ya da brandayı zamanında açmadıkları görülüyor. Olay anında psikolojisi her an atlamaya müsait olan, hal ve hareketleri, özellikle de ağlamasından bu hali belli olan müvekkilimin durumu, görevlilerce gözardı edilmiştir. Görevliler 'Nasıl olsa atlamaz, iner' düşüncesiyle yavaş hareket etmişlerdir. Elbette bu sonucu görevliler istememiştir, ancak onların yavaş hareket etmeleri sonucu müvekkilimiz ağır şekilde yaralanmış ve bu üzücü sonuç ortaya çıkmıştır" dedi.

İtfaiye görevlilerinin 'görevi ihmal' suçundan yargılanmasını talep eden Avukat Tolga Turgut, çeşitli haber kanallarında yayınlanan, olaya ilişkin görüntüleri de delil olarak İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı Fuat Barandır, olayın ardından yaptığı açıklamada itfaiyenin görevini tamamıyla yerine getirdiğini belirtti, A.A.'nın içeri girip, aniden atlaması nedeniyle hava yastığının kenarına düştüğünü söyledi.

Soruşturmayı yürüten savcılık, olay sırasında görevli olan ve suçlanan itfaiye erleri hakkında Valilikten soruşturma izni istedi. Valilik, itfaiyeciler hakkında soruşturma izni vermedi. Bunun üzerine A.A'nın avukatı Tolga Turgut, soruşturma izni verilmesi için İdare Mahkemesi'ne başvurdu. İdare Mahkemesi'de Valiliğin kararının doğru olduğunu belirterek, itfaiyeciler hakkında dava açılmasına yer olmadığına karar verdi

SANAL AŞKINI BÖYLE KAÇIRDI

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN..

 

[PAGE]

Konya'nın Beyşehir İlçesi'nde, internetten tanıştığı 19 yaşındaki Z.L.'yi evlerinin önünden otomobille silah zoruyla kaçıran 23 yaşındaki M.D., polis tarafından kıstırılınca, genç kızı rehin aldı

Van'da oturan M.D. iddiaya göre, internette Beyşehir'deki Z.L. ile tanıştı. M.D., bir süre sonra duygusal olarak bağlandığı genç kızla evlenmek istedi. Fakat genç kızın ailesi buna karşı çıktı. Bunun üzerine kuzeni A.D. ile birlikte Beyşehir'e gelen M.D., Z.L.'yi Beytepe Mahallesi'ndeki evlerinin önünden silah zoruyla kaçırdı. Z.L.'nin annesi durumu polise bildirdi.

Polisin aradığı A.D.'nin kullandığı otomobil, kent merkezinde trafik ışıklarında duran bir otomobile arkadan çarptı. Bunun üzerine A.D., çarptığı otomobilin sürücüsüyle tartıştı. O sırada polisin gelmesi üzerine arka koltukta oturan M.D., Z.L.'nin başına tabanca dayayarak rehin aldı.

Uzun süren çabanın ardından M.D. ve A.D. güvenli bir noktaya götürülmek için ikna edildi. Ardından direksiyon başına geçen bir polis memuru, otomobilli kent merkezinin yaklaşık 2.5 kilometre ilerisinde bulunan Hayvan Pazarı'nın yakınına götürdü. M.D., burada polise Z.L. ve yakınlarının kendilerinden şikayetçi olmadığını belirten imzalı bir kağıt alınmasını ve bir Cumhuriyet savcısının olay yerine gelmesi halınde Z.L.'yi serbest bırakacağını söyledi. Kısa bir süre sonra kendini savcı olarak tanıdan bir polis genç kızın davacı olmayacağını belirtti.

İkna etmeye çalışılırken polis iki genci etkisiz hale getirdi. Şüpheliler, polis otomobiline alındığı sırada ise Z.L.'nin öfkeli yakınları da linç girişiminde bulundu.

Güçlükle korunan 2 şüpheli, hemen polis merkezine götürüldü. Z.L. de Beyşehir Devlet Hastanesi'ne kontrole götürüldü. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

 DOĞUM GÜNÜ ÖLÜM GÜNÜ OLDU

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN..

[PAGE]

Afyonkarahisar'ın Sinanpaşa İlçesi'nde lise son sınıf öğrencisi 17 yaşındaki Asiye Aslan, doğum gününde, kendisini kömürlüğün tavanına iple asarak yaşamına son verdi.

Sinanpaşa'daki Çiğiltepe Çok Programlı Lisesi son sınıf öğrencilerinden Asiye Aslan, bu sabah saatlerinde evlerinin arkasındaki kömürlüğün tavanına iple kendini astı. Genç kızın cesedini, yakınları buldu. Olay yerine çağrılan sağlık ekiplerinin genç kızın yaşamını yitirdiğini belirlemesinin ardından Asiye Aslan'ın cenazesi, otopsi için Afyonkarahisar Devlet Hastanesi morguna götürüldü. Polis, genç kızın ölümüyle ilgili soruşturma başlattı.

Başarılı bir öğrenci olduğu belirtilen ve bugün doğum günü olan Asiye Aslan'ın, iki gündür okula gitmediği kaydedildi. Aslan'ın kullandığı sosyal paylaşım sitesindeki adresine ise arkadaşları acı haberi aldıktan sonra duygu dolu satırlar yazdı.

KALORİFERLİ APARTMANDA SOBADAN ÖLDÜ

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN..

[PAGE]

Konya'da kömürle ısınan kaloriferli bir apartmanda kapıcılık yapan ve çatı katında oturan 48 yaşındaki Murat Aydoğdu'nun, üşüdükleri için yaktıkları sobadan sızan karbonmonoksit gazından zehirlenen 1 kişi öldü, 3 kişi de hastaneye kaldırıldı.

5 katlı apartmanın çatı katında oturan Murat Aydoğdu, iddiaya göre kalorifer ısısı yetersiz olunca gece sobaya kömür atıp yaktı. Ardından evdeki misafirleriyle birlikte uyudu. Saat 07.30 sıralarında odadaki yoğun dumandan etkilenerek uyanan Murat Aydoğdu, hemen pencereleri açarak evi havalandırdı. Ardından eşi 47 yaşındaki Zeliha Aydoğdu'yu uyandırmak istedi. Fakat cansız bedeniyle karşılaştı. Karbonmonoksit gazından zehirlenen Murat Aydoğdu ile misafirleri Şuayip Özkan (46) ve eşi Nergis Özkan (41), çağrılan ambulansla Konya'daki çeşitli hastanelere kaldırıldı. 3 kişinin sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi. Zeliha Aydoğdu'nun cenazesi de otopsi yapılmak üzere Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı.

Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

TETİĞİN UCUNDAKİ YİNE BİR KADIN...

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN..

[PAGE]

Bayrampaşa Kocatepe Mahallesi'nde bulunan bir tekstil atölyesinde çalışan 29 yaşındaki Serpil Kamay, bugün saat 09.00 sıralarında eşi olduğu iddia edilen kişinin silahlı saldırısı sonucu hayatını kaybetti.

İşyeri sahibi Mehmet Güven'in sabah tekstil atölyesini açmasının ardından meydana geldiği belirtilen olayda Kamay, kafasına isabet eden iki kurşunla hayatını kaybetti. İşyeri sahibi Mehmet Güven, hayatını kaybeden Serpil Kamay'ın 3 gün önce işe başladığını ve boşanmak için para biriktirdiği söyledi

BAŞINA ATEŞ ETTİ
Edinilen bilgilere göre, H.K, çalıştığı tekstil atölyesine giden eşi Serpil Kamay'ı bir süre takip etti. Eşinin atölyeye girdiğini gören H.K, arkasından içeri girerek eşine iki el ateş etti. Bu sırada işyeri sahibi araya girerek H.K.'yı durdurmak istedi. İşyeri sahibine silahını doğrultarak aradan çekilmesini söyleyen H.K., daha sonra makinaların arkasında bulunan eşi Sepil Kamay'ın yanına giderek kafasına iki el ateş etti. Saldırının ardından hızlı olay yerinden kaçan H.K'nın yakalanması çalışmaları sürüyor. Olay yerine gelen ambulans ekipleri, yaptıkları kontrollerde Serpil Kamay'ın hayatını kaybettiğini tespit etti. Olay yerine gelen polis ekipleri, çalışmalarını sürdürürken, işyeri önünde de güvenlik kordonu oluşturuldu.

"AVUKAT PARASI TOPLAYARAK BOŞANACAĞINI SÖYLÜYORDU"
Tekstil atölyesinin sahibi Mehmet Güven, "Eşinin uyuşturucu alarak kendisine şiddet uyguladığını, dövdüğünü söylemişti. Pazartesi günü burada işe başladı. Avukat parası toplayarak boşanacağını söylüyordu. Bende kabul ettim. Pazartesi maaşı ve işlemlerini konuşacaktık. Sabah personeller gelirken arkadan bir erkek sesi duydum. Oraya gitmemle silah sesleri başladı. Saldırgana engel olmak istedim ancak silahı bana doğrultarak aradan çekilmemi söyledi. Daha sonra makinaların olduğu yere kaçan Serpil'in yanına gitti ve kafasına 2 el ateş etti" dedi.

15 LİRALIK HARÇLIĞINI VERMEYİNCE..

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN..

[PAGE]

Bursa'da evine doğru yürüyen liseli genç, 2 kişi tarafından bir araca bindirilerek gasp edilmek istendi. Direnen genci tabancayla göğsünden vuran iki zanlı kayıplara karıştı. Gencin üzerinde 10 ya da 15 TL bulunduğu belirtildi.

Olay, Bursa'nın İnegöl İlçesi'nde akşam saatlerinde yaşandı. Dörtçelik Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi 12. sınıfında okuyan Mahmut Aykurt (19), Mesudiye Mahallesi'nden Kozluca Köyü'ndeki evine doğru yürürken, iddiaya göre bir otomobille yanına yaklaşan 2 kişi tarafından zorla araca bindirildi. Zanlılar otomobile aldıkları Aykurt'tan parasını vermesini istedi. Bu sırada tartışan ve iki kişiye direnen Aykurt saldırganlardan birine yumruk atıp kaçmak istedi.

Bu sırada belindeki silahı çıkartan diğer zanlı, Mahmut Aykurt'un göğsüne ateş etti. Kanlar içerisinde kalan genci araçtan indiren zanlılar hızla olay yerinden kaçarken, Muhammet Aykurt çevreden geçen vatandaşlardan yardım istedi. Olay yerine çağırılan ambulansla İnegöl Devlet Hastanesi acil servisine getirilen liseli genç, ameliyat edildi.

Öğrencisinin yaralandığını duyup hastaneye gelen Okul Müdürü Ertan Kalkanlı, Muhammet Aykurt'un 28 Şubat tarihinde babası Yusuf Aykurt ile gelip, okuldan LGS sınavına hazırlanmak için 1 ay izin aldığını söyledi. Olaydan duyduğu üzüntüyü dile getiren Kalkanlı, "Muhammed, problemsiz bir öğrenciydi. Başına nasıl böyle bir şey geldi, anlamış değilim" diye konuştu.

Muhammet Aykurt'un babası Yusuf Aykurt'un İnegöl Devlet Hastanesi yoğun bakım ünitesinde hizmetli olarak çalıştığı, gencin yanında ise 10 ya da 15 lira para olduğu öğrenildi. Polis olay sonrası plakası henüz belirlenemeyen araçla kaçan zanlıların ararken olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü belirtildi