Gazetelerde Halk oyunları kurslarının durdurulduğu şeklinde bir
haber vardı. Detaylara bakınca üzerine biraz konuşmak gerektiğini
gördüm.
Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü, Halk
Eğitim Merkezlerinde son altı ay içerisinde Halk oyunları alanında
açılan kurslarda, kursiyer kayıtları ile kurs bitirme belgesi
alanlar arasında büyük farklılıkların olduğunu söyleyerek, Halk
oyunları kurslarını durdurmuş. Daha doğrusu, haberde, Halk eğitim
merkezlerine böyle bir yazı gönderildiği yazıyordu.
Sosyal medyada da konuyla ilgili alaka alakasız binlerce yorum
yapıldı. Herkes kendince bir şeyler söylüyor.
Şimdi bütün bu yorumlardan bağımsız olarak, haberin doğru olduğu
varsayımı üzerinden yola çıkarak biraz analiz yapmak gerekir
sanırım.
*
Esasında ülkemizin kanayan yaralarından biridir Halk oyunları…
Çünkü maalesef işin içerisinde olmayan kişiler, ne denli ciddi ve
önemli şeyler yapıldığını anlayamazlar.
Bir yarışma için ya da çok önemli bir gösteri için yapılan
provalarda kaç kez sinirleriniz gerilmiştir bilinmez. Ekip
arkadaşlarınıza karşı duyduğunuz sorumluluk duygusuyla, bütün bir
hafta boyunca gripten hasta yatmışken, kaç kez kalkıp çalışmaya
geldiğiniz bilinmez. Herkes sahnedeki 10-11 dakikalık
performansınıza bakar sadece.
Kültürel değerlerin, alt kuşaklara aktarılması adına yapılan
işin önemi tam olarak bilinmediği için yapılan faaliyet sıradan
gözükür. Çocuk yaşta sahneye çıkma alışkanlığı edinen bir çocuğun,
hayatı boyunca özgüven dolu yaşamasına çok büyük bir katkısı
olduğundan pek az kişi haberdardır mesela.
Yani konudan çok uzaklaşmadan söylemek gerekir ki, Halk
oyunlarına gönül vermiş ve bu işi hakikaten doğru düzgün yapan
kişilerin hakları ödenmez. Bu sebeple yukarıdaki habere dönüp,
analiz yapmaya devam etmek lazım.
*
Bakanlık diyor ki: “Kayıt yaptıranlar ile Öğretici Belgesi
alanlar arasında farklılıklar var.”
Ve belki tespit edilen bir takım başka hatalar daha… Bakanlık da
bu hataları düzeltmek adına çalışmalar yapmak için kursları bir
süreliğine durdurdum diyor. Burada sorun yok bence. Çünkü yukarıda
da belirttiğim gibi bu değerli faaliyetin ele ayağa düşürülmemesi
için gereken her şey yapılmalı. Ancak bu çalışmalar bir an evvel
yapılmalı. Yani kurslar eğitim vermeye en kısa sürede tekrar
başlamalı. Ben bir hafta içinde tüm sorunlar çözüme kavuşturulsun
demiyorum. Lakin, eğer bu durdurma kararı aylarca sürecekse, o
zaman amacına ulaşmamış olacaktır. Çünkü zaten mesele Halk oyunları
kurslarını durdurmak değil, kalitesini artırmak öyle değil mi?
Tespit edilen aksaklıklar mümkün olan en kısa sürede
düzeltilmeli demişken, ben de ele alınması gereken birkaç şey
eklemek isterim.
Halk eğitim merkezlerine başvuru yapıp, “Ben Öğretici belgesi
almak istiyorum” dediğiniz zaman Halk eğitim merkezleri size, “Halk
oyunları faaliyeti gösteren bir kuruluştan (dernek, vakıf, kulüp
vb.) dans ettiğinize dair belge getirin” diyorlar. Buradaki soruna
gelirsek, eğer bu başvuruyu yapan kişinin Halk oyunlarıyla
ilgilenen bir kuruluşta, belge verebilecek görevde olan bir yakını
varsa, yeterli süre dans etmemiş ve dolayısıyla eğitmenlik yapma
ihtimali olmayan bir kişi dahi olsa gereken kağıtları alabiliyor.
Halk eğitim merkezinde de birkaç tanıdığı varsa buyurun size nur
topu gibi bir belge!
Yahu ne güzel senaryo yazdın demeyin. Yıllar içerisinde bu camia
neler öğretti bizlere…
Sonra gelelim başka bir konuya daha…
Diyelim ki, siz eğitici olmak istiyorsunuz ve hakikaten de
yıllardır Halk oyunlarına gönül vermişsiniz. Sonuçta Halk
oyunlarıyla ilgilenen bir kuruluştan gereken belgeyi almak
zorundasınız yine. Ancak belgeyi aldığınız kuruluşta sorun var bu
sefer. Örneğin; bir dernek düşünün ki, 2003’de kurulmuş. 2008’e
kadar çok aktif bir şekilde kültürümüze hizmet etmiş ancak 2008
yılı ile birlikte tüm faaliyetlerini durdurmuş. Yasal olarak
gerekenleri yapıyor ve kapanmış değil. Fakat son dokuz yıldır
sadece tabela derneği! E neye yarar buradan alınan belge?
Halk oyunlarıyla uğraşan kuruluşların çalışmalarına gidilmeli,
görev aldığı yurtiçi ve yurtdışı seyahatleri incelenmeli, yani
tabir-i caizse tabela derneği olmadığından emin olunmalı.
Halk oyunlarımıza sahip çıkmaya, ona sahip çıkanlara sahip
çıkarak başlamalıyız yani. Bu işin önemini anlayıp, diğer
vatandaşlarımıza da anlatmalıyız yani...
Bugünlük bu kadar yeter gari.
Sağlıcakla kalın…