Hac olayında kura kalkıyor

Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, hac organizasyonunda kura sisteminin devre dışı bırakılacağını belirterek, 2007-2010 yılları hac organizasyonunu anket formlarıyla gerçekleşeceğini bildirdi. Bardakoğlu, "Hacca gitmek isteyen 200 bin hacı adayının hangi yıl hani tip hac organizasyonuna katılmak istediğini öğrenip ona göre program yapacağız" dedi. Bardakoğlu, İslam dünyasında 1.5 milyar Müslüman'ın ömründe bir kere hacca gitmesi düşünülürse, her yıl 20-25 milyon insanın hacca gitmesi gerektiğini, ancak imkanlar doğrultusunda 2-2.5 milyon Müslüman'ın hacı olabildiğini söyledi. Her 10 Müslüman'dan ancak birinin hacca gidebildiğini kaydeden Bardakoğlu, Türkiye'ye ayrılan kotanın ise 70 bin olduğunu hatırlattı. Bugüne kadar Suudi Arabistan yetkililerinin Türk Hacıları'nın itibarının yüksek olması nedeniyle ek kontenjan sağladıklarını belirten Bardakoğlu, ek kontenjanda organizasyonların düzenli yapılmasının etkisinin önemine değindi. Bardakoğlu, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bir kamu kuruluşu olduğu ve haccı ticari bir faaliyet olarak düşünmesinin mümkün olmadığını belirterek, haccın her şeyden önce bir hizmet, ibadet ve eğitim olduğunu vurguladı. Hac organizasyonlarında gerçekleşen sıkıntılarla ilgili mazeret gösterilemeyeceğini belirten Bardakoğlu, amaçların bu konudaki şikayetleri en aza indirmek olduğunu kaydetti. Bu nedenle Türk Hacıları ile birlikte 5 bin din görevlisini görevlendirdiklerini belirten Bardakoğlu, bunu haccın usulüne göre yapılmasını, aksaklıkların giderilmesini ve hacıların eğitilmesi açısından çok önemli olduğunu ifade etti. Bardakoğlu, son yıllarda hacca gidiş yaş ortalamasında bir düşüş yaşandığına dikkat çekerek, artık yaş ortalamasının 50'ye indiğini ve hacı adaylarının yarısının kadınlar olduğu kaydetti. Bu durumun kendileri için önemli bir gelişme olduğunu belirten Bardakoğlu, insanları eşleri ve çocuklarıyla birlikte hacca gitmelerini tavsiye ettiklerini söyledi. Bardakoğlu, hacılarla birlikte 800 sağlık personeli ve TIR'larla ilaç gönderdiklerini belirterek, sağlık ekiplerinin Türk hacılara her türlü sağlık hizmetini vereceğini kaydetti. Kura çekilişlerinin de şeffaf yapıldığının altını çizen Bardakoğlu, "Hac gibi mukaddes bir yolculuğa yanlış işle başlanamaz" dedi. Bardakoğlu, şu anda 200 bin Hacı'nın sırada beklediğini ve bu insanların acılarını paylaştıklarını belirterek, konuşmasına şöyle devam etti: "BİZ 2007-2010 YILLARI HAC DAĞILIMINI YAPACAĞIZ" "2007-2008-2009 yıllarına ait planlamayı yaptı. Bundan sonra kura sistemini devre bırakacağız. 200 bin hacı adayına Diyanet İşleri Başkanlığ'nın taşra teşkilatı ile anket formu vereceğiz. Hacı adaylarının hangi yıl hangi tip hacca gitmek istediğini öğreneceğiz. Müşteri memnuniyeti ilkesiyle hacı adaylarının istekleri doğrultusunda organize yapacağız. Tüm Hacılar'ın yemekli, müstakil odalarda kalması hedefimiz ama asla Hac zengin işi diyerek standart hac tipini bırakmayı düşünmüyoruz. Standart hac tipi ile diğerleri arasında 1 bin dolarlık fark var. O zaman sosyal devlet olmaktan çıkarız. Biz 2007-2010 yılları hac dağılımını yapacağız. 1 yıla talep çok olursa kura yapacağız. Bu yıl hacca yazılıp gelecek yıl gitmeyen isteyenler ise ilave kontenjanlara kaydedilecek." Bardakoğlu, hac organizasyonlarının özel şirketlere verilmesine rağmen serbest rekabetin sağlanmasının çok zor olduğunu belirterek, "300 bin kişinin başvurup da 70 bin kişinin gönderildiği bir organizasyonda serbest rekabetten söz etmek mümkün değil. Geçen yıllarda hali vakti yerinde kişileri kasap kontenjanından götürüp orada ne haliniz varsa görün dediklerini de biliyoruz. Bu nedenle Diyanet hac organizasyonunun denetimini de yapacak" diye konuştu. Türkiye'ye 70 bin kontenjan sağlandığını ancak geçen yıl bu sayının ek kontenjanlarla 105 bine çıktığını kaydeden Bardakloğlu, bu sene ne olacağını bilmediklerini ek kontenjan verilmesini ümit ettiklerini söyledi. Toplantı sonunda gazetecilerin sorularını cevaplandıran Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu, ön kayıtla kesin kayıt ücretleri arasında fark olduğu iddialarının sorulması üzerine, söz konusu iddianın gerçek olmadığını, ancak hac organizasyonun sağlanması için Diyanetin yüzde 5'lik bir pay aldığını hatırlatarak, hac organizasyonunun doğru yapılabilmesi, öngörü sahibi olunup hareket edilebilmesi için bu kaynağa ihtiyaç olduğunu söyledi. Bir gazetecinin Umre vizesi alan kaçak hacılarla ilgili ne tür önlemler aldıklarını sorması üzerine Bardakoğlu, bazı seyahat acentelerinin bu tür işlemleri yaptıklarını, ancak bunların köklü firmalar olmadığını belirterek, geçen yıl Suudi makamlarının bu şekilde 10 bin kaçak hacı olduğunu ve bunu kontenjandan düşeceklerini bildirdiklerini hatırlattı. Bardakoğlu, "Eğer bu nedenle Hac kontenjanından düşülürse, defalarca hacca ve umreye gitmiş kişiler ömründe ilk defa hacca gidecek kişilerin hakkını yemiş olacaklar. Başkasının hakkını yiyerek hac kabul olmaz. Bu olay hem Türkiye'nin itibarını zedeliyor hem de hacca gideceklerin hakkı yeniliyor" şeklinde konuştu.