Maalesef çocuklarımıza ihanet ediyoruz
Onları şartlanmış algısal öğretilerimizin esiri yapıp eğitim
hayatlarının ilk yıllarından itibaren ruhlarını,zekâlarını esir
alıp işkence ediyoruz.
Nasıl bir gelecek hayal ediyorsak onu inşa etmek gerekirken, var
olan inşa edilmiş sistemleri buldozerle yerle bir ediyoruz.
Tahtalar sadece sınıfta kara, tebeşirin beyazında parıldarken.
Bu gün tahtalar yerine akıllı tahtaları duvara asıp top yekûn
eğitim sistemi deneme tahtasına çevirdik gelen yazıyor giden
çiziyor,
Her gelen bir öncesinden memnun değil ki yaşlanmış 70 lik
beyinlerin gölgesinde,sözüm ona eğitimcilerin önerisi ve
danışmanlığında batmak üzere olan Türk milli eğitim sistemine bir
taş da ben koyayım derken, Hantal sistemin bataklıkta batışını
hızlandırıyoruz.
Olmuyor beyler olmuyor
Öğrenci memnun değil, veliler huzursuz
Öğretmen suskun, siyasiler çaresiz
Memnun olan, parsa toplayan eğitim tacirleri
Eskiden Türk milli eğitim sisteminden bahsedilir, devlet eğitim
sistemi anlatılır. Öyle akşamdan sabaha çocukların geleceğiyle
oynanmazdı. İlkokuldan başladın mı, üniversite sonuna kadar süreci
bilirdin, herkes ona göre hesabını yapar, sınıftaki başarısını
sınavda görür, adaletli ölçme değerlendirmeyle layık olduğu hayatı
kucaklardı.
Şimdi her gelen bakan sistemi sıfırladım diyor
Eğitimde Pilot uygulama modası çıkarıp, iki yıl geçmeden
uygulama pilotla uçup gidiyor
Araba eski dökülüyor, ne boya kalmış ne kaporta, motor tekliyor,
şoför dersen ehliyeti yok. Sen bu arabanın kilometresini sıfırlasan
ne olacak külüstür can çekiştiriyor.
Ne yapsalar nafile, bu işi bu kafayla, bu eğitim anlayışı hatta
dünya görüşüyle düzeltmenin imkânı yok. Onların derdi, çocukların
ne eğitimi aldığı değil nasıl birey olacakları. Kimin adamı
olacakları
Ortada koca bir yalan var
Merkeze öğrenciyi değil öğretmeni koyarsanız
Öğretmeni birde aç bırakırsanız
O sınıftan sanat eseri çıkmaz
Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan bu güne Sağlık bakanını
doktordan seçiyorsun, adalet bakanını hukukçudan seçiyorsun, millî
eğitim bakanına gelince her meslekten vekili bakan yapıyorsun. Bu
durum aslında ülkenin eğitime verdiği değerin karşılığıdır. Sonuç
ortada.
İflas etmiş bir sistem
Sorumlu kim,
Benim olmadığım kesin.
Tc nin kuruluş macerasında gizli bence.
Bu güne dönelim, dün artık yok, bu günü hatta yarını konuşmak
lazım. Mevcut durumu iyi analiz edip mevcuttan çözüm çıkarmalı.
Okulları tam gün yaptık yeterince öğrencileri besleyebilecek
miyiz?
Tan gün müfredatta sınıf mevcutlarını 30 çocuk altına
düşürebilecek miyiz?
Beden eğitimi ya da kültür sanat derslerini matematik dersine
kurban etmekten vazgeçebilecek miyiz?
Yarış atı misali yarıştan yarışa koşan çocuklarımıza adil eşit
yarışma imkanı verebilecek miyiz,?
Ezberci, korkak, taklitçi, araştırmayan, okumayan, düşünmeyen
beyinler üretmekten vaz geçip, fikri hür vicdanı hür nesiller
yetiştirebilecek miyiz?
Sınıflara akıllı tahta asıp çocuklara filim izletmek yerine,
interaktif bir eğitim yazılımı üretebilecek miyiz?
Zor bence
Çocuklara temizlik ten bahsedip tuvaletlere el sabunu
koymazsanız
Teknik liseden çok imam hatip açarsanız
Ölçme değerlendirmeyi öğrencinin başarısızlığı üzerine kurup,
öğretmeni ve okulu sorumlu tutmazsanız.
Bireysel farklılıkların ışığında yeteneğe göre çocuğun eğitimini
yönlendiremezseniz.
Uluslar arsı arenada matematikte, akıl yürütmede hatta kendi
dilini etkin kullanmada dünya sonuncusu oluyorsanız, rica ediyorum
elinizi sıralardan çekin, bırakın sistem kendini sıfırlasın,
Siz sadece soru çaldırmayın, kimseyi kayırmayın.
Şimdiki yaşadıklarımız, ülkenin içinde bulunduğu kâbusun
geleceği, 30 yıl önceki eğitim sisteminden belliydi,
Gelecek?
Daha da karanlık
Güçlü demokratik, ahlaklı bir toplumun oluşumu geleceğimiz olan
çocuklarımıza verdiklerimizle sınırlı kalacaktır
Yeni bir Türkiye heyecanı ancak yeni bir eğitim sisteminden
geçer. Ancak yaşlanmış, tozlanmış akılların elinin değmediği,
tamamen gençlerin, çocuklara daha yakın olan jenerasyonun eseri
olmalıdır.